ESKÝ KÖYE YENÝ ÂDET
Bir kültür mozaiðidir ülkemiz. Farklý gelenek, görenek, örf ve âdeti özümsediðimiz coðrafyamýzda Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan öðeler görmekteyiz. Bu öðeleri Ýslam kültürü ile harmanlayýp yüzyýllar boyunca kabul gördüðümüz, hoþ karþýladýðýmýz, uður saydýðýmýz, yapýlmadýðýnda ayýp saydýðýmýz, inanç saydýðýmýz, saygý göstergesi saydýðýmýz deðerlere dönüþtürmüþüzdür.
* *Peki ne oldu da ?eskiden biz… ya da bizim zamanýmýzda…? ile baþlayan cümlelerle kültürümüzü yeni gelen nesle aktarýr olduk? Ne oldu da caaným gelenekleri yaþatamaz olduk? Sus küçüðün söz büyüðündü. Yaþlýlara hürmet edilirdi, merhamet edilirdi, evin bereketi denilirdi. Gençlerimizin tahammülü ne durumda biliyor muyuz? Yolda, okulda, otobüste, sokakta, markette… Nasýl bir duruþ sergiliyorlar biliyor muyuz? Sorular, sorular… Soralým da makul cevaplarda hemfikir olalým. Bencil mi olduk, tembel mi olduk, asimile mi olduk, biz ne olduk?
*Zil çaldýðýnda sevinçle kapýya koþmasý gereken aile üyeleri þimdilerde gözlerini kocaman açýp ? Kim bu saatte? ? der oldu. Misafirlik süresince pervane olan ?Biraz daha oturun. Allah adý verdim yemeðe kalýyorsunuz? *demesi gereken ev sahipleri artýk müsait olduðu gün ve saate randevu verir oldu. Ev ziyaretleri, yerini dýþarda buluþmalara býraktý.*
Bebeklerin doðumunda göz aydýnlýðýna gidilen, maþallahlar ile hayýr dualarý edilen ziyaretler yerini baby shower *lara býraktý. Doðmamýþ çocuða don biçmek misali ultrasonda KESÝNLEÞEN?? (..ki doðumda beklenilenin tersi olduðu durumlarla da karþýlaþýyoruz) cinsiyete hediyeler götürülür oldu. Bir sektör oluþtu ki sormayýn gitsin..Amann ne sunumlar, ne sunumlar.. Bol israflý ve imkâný olmayan için özendirici, imrendirici, içleneceði bir yýðýn þatafat unsuru objeler…*
* *Ölümlere ne demeli? Kiþinin son yolculuðuna uðurlandýðý, helalliklerin verildiði, cenaze evine bir kap yemekle gidildiði, sýcacýk kucaklaþmalarýn, gözyaþlarýnýn paylaþýldýðý taziye ziyaretleri yerini yavaþtan çelenk gönderme, telefon açma, mesaj yollama þekline býraktý. Hastalarý aðýrlaþan aile bireyleri, doktorlarýn ?yapýlacak bir þey kalmadý eve götürebilirsiniz? demelerine raðmen vefat ile hastane morgundan defnedilmesi gerekçesi ile yoðun bakým ünitelerine müracaat edilir oldu. Son nefesi evde, sýcak yatakta, yakýnlarla helalleþerek vermek bir hülya oldu.
* *
Ya asker uðurlamalarý? Peygamber Ocaðýna gönderilen kýnalý kuzulara ne mi oldu? Dualarla, yemek davetleriyle, helalleþerek, cebine harçlýk koyarak, bir havlu, bir çorap belki bir iç çamaþýrý gibi küçük ve sýcak hediyelerle askere gönderilen gençlere ne oldu? Pek çoðu tecilini uzatabildiði kadar uzatmak, kýsa dönem yapmak, bedelli yapmak gibi düþüncelere büründü. Asker uðurlamalarý dozunu aþýyor artýk.. Þehir magandalýklarý ile sevinç, gurur gibi tatlý duygular þiddete, gözyaþýna, kavgaya karýþýr oldu.
* *
Ah eski bayramlar.. Ramazan Bayramýnýn adý olmuþ Þeker Bayramý. Bayram yemeklerinin adý olmuþ kahvaltý. Bir sülalenin bir evde toplandýðý, küçüðün büyüðü, büyüðün küçüðü bildiði, el öpmelerinin, harçlýklarýn yerini kýsa tebrik mesajlarý aldý. Bayram çocuklara güzel, Eyvallah.. Yeni kýyafetler alýnýyor ama daha birileri görmeden, kirletemeden bayram biter oldu. Bayram demek tatil demek zihniyeti yayýldý. Hele de yaz aylarýna denk geliyorsa havuz baþýnda tüm rehbere toplu tebrik mesajý atmak cazip oldu. Büyüklerin tatlýlarý þekerlenmeye yüz tuttu. Kolonya þiþelerde öylece kaldý. Ya gözler hep yollarda, kulaklar zil seslerinde..
* *
Düðünlerde de durum içler acýsý. Gençler ?Gençler aralarýnda anlaþmýþ? cümlesinin hakkýný verir oldu. Büyüklere âdetten gidip isteme merasimi kaldý. Rýza isteme, akýl danýþma, aileyi sorup araþtýrma, söz-niþan yapma, bohçalar düzme, dünür ziyaretleri adaplarý azaldý da azaldý. Gençlerimiz diledikleri an ve mekânda hunharca harcýyor zamaný ve masum duygularý. Gelin hamamý mý kaldý, duvak günü mü kaldý, babanýn ya da abinin koluna girip evden gelin arabasýna kadar yürüyen mi kaldý?
* **
Çok umutsuz görmeyin beni kýymetli okurlar. Yozlaþma kelimesi bile içimi acýtýyor. Elbette kültürümüzün, atalarýmýzýn mirasý geleneklerimizi yaþayan, yaþatan gönlü yüce insanlarýmýz var. Elbette örfüne sýký sýký sarýlan doðumu, ölümü, sevinci, yasý, bayramý, seyraný, sýla-ý rahimi bilen ve olmasý gerektiði tatta hissettiren deðerlerimiz var çok þükür. Nesline bu adabý öðreten de var ama eski köye yeni âdet getiren ya da getirilmesine göz yuman çok sayýda insanýmýz da var.
* **
*Ne demiþ büyük usta Necip Fazýl? ?Batýya özene özene, özümüzü kaybettik. Oysa biz, Batýnýn hayranlýkla izlediði, gýpta ettiði bir medeniyet idik.?