Bir Kurban Bayramýný daha geride býraktýk. Biraz garip ve hüzünlü bir bayram geldi geçti ömrümüzden.
Geçtiðimiz Ramazan Bayramýnda 81 ilde sokaða çýkma yasaðý uygulanmýþtý. Bu bayram herhangi bir kýsýtlama yoktu ama hiçbirimiz vicdanen rahat deðildik. Salgýnýn üzerimizdeki psikolojik etkisini de hesaba katarak rahat bayramlaþmalarýn ziyaretlerin olmadýðý bir bayramdý bu bayram.
Ýlçemizde karantinada olan insanlar için özellikle daha önce eþi benzeri görülmemiþ bir durum yaþandý zannýmca. Bayram demek mutluluk demekti; huzur demekti, birliktelik demekti, beraberlik demekti. Ancak bilhassa bu olumsuz duruma maruz kalan vatandaþlarýmýz, bu bayramýn mutluluðunu ve huzurunu yaþayamadý.
Zor günler geçiriyoruz hep birlikte. Dünya, tarihin en zor günlerini yaþýyor. Ne para ne pul ne makam ne de mevki baþa çýkamadý bu günlerle. Salgýnýna bir dur diyemedi dünya. Ýnsanlýk en aðýr imtihanlarýndan birini veriyor bu dönemde.
Her birimiz de elbette ‘bir umut’ ýþýðýyla tutunuyoruz yine de hayata. Ayakta tutan içimizdeki ‘bir umut’ bizleri…
Biz bu umutla yaþayarak sabretmeye devam edelim. Biliriz ki en aydýnlýk günler alacakaranlýktan sonra baþlar. Zor günler de geçecektir elbette.
Önümüzdeki bayramlarýn eskiden olduðu gibi huzurla dolu olacaðýna inanmak gerekiyor. Yine sýcak kucaklaþmalarýn, el öpmelerin, birlikteliðin ve beraberliðin olduðu þen dolu bayramlar yeniden gelecek, buna inanalým.
Sabredelim hep beraber.
Dua edelim.
Tevekkül ile beklemeye devam edelim.
Bu bayram böyle geldi geçti.
Önümüzdeki bayramlarýn güzelliklerle dolu olmasý temennisiyle…