<table style="BORDER-COLLAPSE: collapse" bordercolor="#111111" cellspacing="0" cellpadding="0" width="100%" border="0" <tbody <tr <td align="left" width="100%"
Para.Parasý olmayýnca doktor bakmýyor
Ýnsanlar parasýzý hiç de takmýyor
Eþin dostun yüzüne dönüp bakmýyor
Devir para devriymiþ parasý batsýn
++++++++++
++++++++++
Helal para kazanmýþ cebi görmüyor
Eþe dosta hileyle aðý örmüyor
Bir gün açtýr bir gün tok karný doymuyor
Devir para devriymiþ parasý batsýn
++++++++++
++++++++++
Devlet de bir taraftan fakir vuruyor
Fakir ise yýllardýr hayal kuruyor
Çoluk çocukda evde hesap soruyor
Devir para devriymiþ parasý batsýn
++++++++++
++++++++++
Gece gündüz çalýþýr pirim alamaz
Çocuðu okutmaya derse salamaz
Mahþer günü zalimde hakký kalamaz
Devir para devriymiþ parasý batsýn
++++++++++
++++++++++
Kimisi þerefini bir pula satar
Hileyle mal üstüne mallarda katar
Mezar bile parayla verirde yatar
Devir para devriymiþ parasý batsýn
++++++++++
++++++++++
Anayýda kýzýndan ayýrmýþ para
Alýp satýlýr sevgi herþey de para
Her kapýyý açarmýþ bu zalim para
Devir para devriymiþ parasý batsýn</td </tr <tr <td width="100%" </td </tr <tr <td align="left" width="100%" <p align="left" Mevlüde Demir.</td </tr </tbody </table
Gülüver.
Evlerinin önü bakýr çarþýsý
Baþka olur çaðlar dere akýþý
Can alýcý benim yarin bakýþý.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Yürüde gel boyun posun göreyim
Sýrma saçlarýna belik öreyim
Güzel kýz içinde misal vereyim.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Tarlayý süreni buðday ekeni
Benden baþka aþkda acý çekeni
Görmemiþtim mecnun olup gezeni.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Mevlüde Demir
.
Gülüver.
Evlerinin önü bakýr çarþýsý
Baþka olur çaðlar dere akýþý
Can alýcý benim yarin bakýþý.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Yürüde gel boyun posun göreyim
Sýrma saçlarýna belik öreyim
Güzel kýz içinde misal vereyim.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Tarlayý süreni buðday ekeni
Benden baþka aþkda acý çekeni
Görmemiþtim mecnun olup gezeni.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Mevlüde Demir
.
Gülüver.
Evlerinin önü bakýr çarþýsý
Baþka olur çaðlar dere akýþý
Can alýcý benim yarin bakýþý.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Yürüde gel boyun posun göreyim
Sýrma saçlarýna belik öreyim
Güzel kýz içinde misal vereyim.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Tarlayý süreni buðday ekeni
Benden baþka aþkda acý çekeni
Görmemiþtim mecnun olup gezeni.
+++++++++ Gülüverde güller açsýn yüzümde
+++++++++ Þakýyýnca canda gitsin özümde.
Mevlüde Demir
.
gözümden dem be dem baðrým ezip yaþým gibi gitme..
seni terk etsem DAHÝ BENÝ SENterk etme....
GÖZÜM CANIM SULTANIM!.
biri görürse þeytana söylesin..!! TÜYÜ BENDE KALMIÞ :))
AH ah hiç deme subutay sýnav haftasý boyunca her yudumda bir sohbet edecek biri aradým ama iþte soðuk duvarlar vardý tek.
.
Emeðine saðlýk kardeþ bu sadece mizah olarak kalacak zaten!!!.
.
Abi(Nizipli_memet ) olayý karþý cins iliþkisi gibi düþünmen beni üzdü; biz gönlümüzün efesi olduk, yürügimiz hem sevdigi hem sevgilisi olduk, biz doslarýmýzýn kervaný olduk, hayatý sevgili bildik onu anladýk, anlamaya çalýþtýk ama hayat iþte bir sevgili gibi sevindirirde aglatýrda, esenalarý barýndaýran gene hayatdýr, biz hayatý sevelim, hayatý okuyalým....
Biz gönlümü çicek bahcesi yaptýk, cok çicek ekdik ne yazýkki bazýlarý layýk olamadý kurudu gitti, bahce gene benim bahcem, gene çiceklerim var; önemli olan bahcedeki tek bir çicek degil,o çicekli bahce; var hesabýný sen yap....
.
Eyvallah !!!
alýntý:
"quote" VURGUN demiþki:
YORGUNLUK NEYE GÖRE YORGUNLUK....
DÜNYADA MÜSLÜMANLARA YAPILAN VAHÞETÝ GÖRDÜKÇE DÝYORUM KÝ BENÝM YORULMAYA BÝLE HAKKIM YOK...ÇÜNKÜ NE SAVAÞIN ÝÇÝNDEYÝM NE DE ATEÞ ALTINDAYIM...AÇ DEGÝLÝM GERÇÝ ÖGRENCÝLÝGÝN VERDÝGÝ FAKÝRLÝK DIÞINDA)) .
NEYSE YORULMAYA BÝLE HAKKIMIN OLMADIGINI DÜÞÜNÜYORUM ALÝBEY KARDEÞÝM....
güzel demiþsin kardeþim; ama yorulmadan azim dogmazmýþ ... Önemli olan yavaþlayýnca durmamak, nedan yavaþladýgý anlayýp tekrar koþmaya baþlamak...
Eyvallah !!!
Yarýný bize güldürmeyecek kadar güçümüz varmý acaba?
Eyvallah !!!
HELAL SANA ALÝBEY DOKTURMUSSUN ÝÞALLAH BAYRAMDA SITE UYELERI TOPLANDIGINDA BULUSURZ SEN DE GELIYON DEMI BULUSMAYA?
OLMAZ MI ALIBY BÝZÝM MÝLLETIMIZDEKI GUC KIMDE WAR?
Bir otobüs duraðýnda karþýlaþmýþlardý ilk kez.... Biri týpta
okuyordu, öbürü mimarlýkta. O ilk karþýlaþmadan sonra, bir kere, bir
kere, bir kere daha karþýlaþabilmek için, hep ayný saatte, ayný
duraktan, ayný otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç...
Birbirileriyle konuþacak cesareti bulmalarý biraz zaman aldý ama
sonunda baþrdýlar. Ikisi de her sabah otobüse bindikleri semtte
oturmuyorlardý aslýnda. Delikanlý arkadaþýnda kaldýðý için o
duraktan binmiþti otobüse, kýz ise ablasýnda.... Sýrf birbirilerini
görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çýkýp, þehrin öbür
ucundaki o duraða, onlarýn duraðýna geldiklerini, gülerek itiraf
ettiler bir süre sonra...
Okullarýný bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok
mutlu... Bazen iþsiz, bazen parasýz kaldýlar ama öylesine sýký
kenetlenmiþti ki yürekleri ve elleri hiçbir þeyi umursamadýlar. Ayýn
sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir
mimar olduklarýnda da hep mutluydular. Zaman aþýmýna uðrayan,
alýþkanlýklara yenik düþen, banka hesabýnda para kalmadýðý için ya
da tam tersine o hesabý daha da kabarýk hale getirmek uðuruna
bitip-tükeniveren sevgilerden deðildi onlarýnki... Günler günleri,
yýllar yýllarý kovaladýkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek
eksikleri çocuklarýnýn olmamasýydý. Zorlu bir tedavi sürecine raðman
çocuk sahibi olmayýnca, bütün mutluluklarýn bizim olmasýný beklemek,
bencillik olur diyerek devam ettiler hayatlarýna. Çocuk yerine,
sevgilerini büyüttüler... Senin için ölürüm derdi kadýn, sýmsýký
sarýlýp adama ve adma Hayýr, ben senin için ölürüm diye yanýt
verirdi hep...
Bazen eve geldiðinde, aynanýn üzerinde bir not görürdü kadýn, Bir
tanem, kütüphanenin ikinci rafýna bak.... Kütüphanenin ikinci
rafýnda baþka bir not olurdu, Mutfaktaki masanýn üzerine bak ve seni
çok sevdiðimi sakýn unutma Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba
sevgi dolu notlarý okuya okuya koþturan kadýn, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiði çikolatalar, kimi zaman da
pahalý armaðanlarla karþýlaþýrdý... Aldýðý hediyenin ne olduðu
önemli deðildi zaten....
Hayat ne kadar hýzlý akarsa aksýn, iþleri ne kadar yoðun olursa
olsun hep birbirlerine ayýracak zaman buluyorlardý bulmasýna ama
kýrklý yaþlarýn ortalarýna geldiklerinde, daha az çalýþmaya karar
verdiler. Adam, hastaneden ayrýldý ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye baþladý. Kadýn da mimarlýk bürosunu kapadý ve sadece özel projelerde görev aldý. Artýk daha fazla beraber olabiliyorlardý. Bir gün sahilde dolaþýrken, harap durumda bir ev gördü kadýn, üzerinde satýlýk levhasý asýlý olan. Ne dersin, bu evi alalým mý? dedi adama.
Bu viraneyi yýktýrýr, harika bir ev yaparýz. Projeyi kafamda çizdim
bile. Kocaman terasý olan, martýlarý kahvaltýya davet edeceðimiz bir
deniz evi yapalým burayý... Sen istersin de ben hiç hayýr
diyebilirmiyim? diye yanýt verdi adam. Amerika’daki týp kongresinden döner dönmez ararým emlakçýyý... Kaç para olursa olsun, burasý bizimdir artýk....
Sadece bir hafta ayrý kalacaklarýný bildikleri halde, ayrýlmalarý
zor oldu adam Amerika’ya giderken. Her gün, her saat konuþtular
telefonla. Gözyaþlarý içinde kucaklaþtýlar havaalanýnda. Fakat
birkaç gün sonra, kocasýnda bir tuhaflýk olduðunu fark etti kadýn.
Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuþmaktan kaçýnýyordu. Onu
neþelendirmek için, sahildeki evi hatýrlattý ve çizdiði projeyi
verdi kadýn ama hiç beklemediði bir cevap aldý: Caným, o ev bizim
bütçemizi aþýyor. Sen en iyisi o evi unut...
Mutsuzluk, mutluluðun tadýna alýþmýþ insanlara daha da acý, daha da çekilmez gelir. Kadýn, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini
söylemesi için yalvardý adama, Senin için ölürüm, biliyorsun, ne
olur anlat diye dil döktü boþ yere... Yýllardýr sevdiði adam,
duyarsýz ve sevgisiz biriyle yer deðiþtirmiþti sanki. Ona ulaþmaya
çalýþtýkça, beton duvarlara çarpýyordu kadýn, her çarpmada daha
fazla kanýyordu yüreði...
Bir gün, çocukluðunun, gençliðinin ve bütün hayatýnýn birlikte
geçtiði arkadaþýna dert yanarken, Artýk dayanamýyorum, sana söylemek zorundayým diye sözünü kesti arkadaþý. O, seni aldatýyor. Iþ yerimin tam karþýsýndaki restoranda genç bir kadýnla yemek yiyiyor her öðlen. Sonra sarmaþ dolaþ biniyorlar arabaya....
Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanlarý diye baðýrdý kadýn. Onca yýllýk arkadaþýný, kendisini kýskanmakla suçladý.... Ertesi
gün, öðle vakti o restoranýn hemen karþýsýnda bir köþeye sindi
sessizce ve peri masallarýnýn sadece masal olduðunu anladý...
Kocasýnýn eskiden ayný hastanede çalýþtýðý genç çocuk doktorunu
tanýdý hemen. Bazen evlerinde aðýrladýklarý kadýna nasýl sarýldýðýný
gördü adamýn...
Akþam kocasý eve gelir gelmez, bazen baðýrýp, bazen aðlayarak, bazen ona sýmsýký sarýlýp bazen de yumruklayarak haykýrdý suratýna her þeyi. Inkar etmedi adam. Zamanla duygularýn deðiþebildiði,
insanlarýn orta yaþa geldiklerinde farklýlýk aradýðý gibi bir þeyler
geveledi aðzýnda ve bavulunu alýp gitti evden. Kapýdan çýkarken, son bir kez kucaklamak isterim seni diyecek oldu ama kadýn, defol dedi nefretle...
Ilk celsede boþandýlar... Modern bir aþk hikayesinin böyle son
bulmasýna kimse inanamadý. Arkadaþlarýnýn desteðiyle ayakta kalmaya çalýþtý kadýn. Adamýn, sevgilisiyle birlikte Amerika’ya yerleþtiðini öðrendi. Bazen yalnýz kaldýðýnda, onu hala sevdiðini hissedince, aðlama nöbetleri geçiriyor, aþkýn yerini, en az onun kadar yoðun bir duygu olan nefretin almasý için dua ediyordu.
Aradan bir yýl geçti... Her þeyin ilacý olduðu söylenen zaman bile,
kadýnýn derdine çare olamamýþtý. Bir sabah, ýsrarla çalan zilin
sesiyle uyandý. Kapýyý açtýðýnda, karþýsýnda o kadýný gördü. Sen,
buraya ne yüzle geliyorsun diye baðýrmak istedi ama sesi çýkmadý.
Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuþmamýz gerekiyor. dedi
genç kadýn. Kanepeye iliþti ve zor duyulan bir sesle konuþmaya
baþladý: Hiçbir þey göründüðü gibi deðil aslýnda. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yýl Amerika’daki kongre sýrasýnda öðrendi hastalýðýný ve yaklaþýk bir senelik ömrü kaldðýný. Buna
dayanamayacaðýný, hep söylediðin gibi onunla birlikte ölmek
isteyeceðini biliyordu. Seni kendinden uzaklaþtýrmak için, benden
sevgilisi rolünü oynamamý istedi. Ailesine de haber vermedi.
Birlikte Amerika’ya yerleþtiðimiz yalanýný yaydý. Oysa ilk
karþýlaþtýðýnýz otobüs duraðýnýn karþýsýnda bir ev tutmuþtu. Tedavi
görüyor ve kurtulacaðýna inanýyordu ama olmadý. Gece fenalaþmýþ,
bakýcýsý beni aradý, son anda yetiþtim. Sana bu kutuyu vermemi
istedi... Gözlerinden akan yaþlarý durduramayacaðýný biliyordu
kadýn. Hemen oracýkta ölmek istiyordu. Eline tutuþturulan kutuyu
açmayý neden sonra akýl edebildi. Itinayla katlanmýþ bir sürü kaðýt
duruyordu kutuda. Ilk kaðýtta, Lütfen bütün notlarý sýrayla oku bir
tanem diyordu... Sýrayla okudu; Seni çok sevdim, Seni sevmekten hiç vazgeçmedim, Senin için ölürüm derdin hep, doðru söylediðini
bilirdim. Fakat benim için ölmeni istemedim Þimdi bana söz vermeni
istiyorum. Benim için yaþayacaksýn, anlaþtýk mý? son kaðýdý eline
alýrken, kutuda bir anahtar olduðunu gördü kadýn... Ve son kaðýtta
þunlar yazýlýydý:
Sahildeki evimizi senin çizdiðin projeye göre yaptýrdým. Kocaman
terasta martýlarla kahvaltý ederken, ben hep seni izliyor
olacaðým....