Kýlýçarslan?ýn Mesajý
Ali DEMÝRTOPUZ
Tarih bir ýrmak gibi akýp dururken, olan bitenler noktasýndan bakýldýðýnda her þey deðiþiyormuþ hissi uyandýrýr. Evet, deðiþen çok þey vardýr ama toplumlarýn ruhu öyle kolay kolay deðiþmez. Bazen o ruh bir þahsiyetle ete kemiðe bürünür ve onun mesajý çaðlarý aþarak bütün bir topluma kendini hatýrlatýr.
On binlerce Haçlý askeri, 1096 yýlýnýn Sonbahar?ýnda, Ýzmit Körfezi?nin kuzey sahilleri boyunca Anadolu içlerine, kutsal amaçlarýna doðru yol alýyordu. Bizans Ýmparatoru?nun kendilerine karargâh yeri olarak tahsis ettiði Yalova yakýnlarýndaki Kibotos?a ulaþtýklarýnda, Anadolu Selçuklularý?nýn merkezi durumundaki Ýznik þehrinin de neredeyse yanýbaþýna sokulmuþ oluyorlardý. Bizans Ýmparatoru onlara Kibotos?ta beklemelerini ve geriden gelen büyük haçlý gruplarýyla birleþmelerini tavsiye etmiþti.
Ne var ki çoðunluðu iþsiz güçsüz maceracýlar ile köylülerden oluþan bu ilk Haçlý grubu, kutsal amaçlarýna bir an önce ulaþmadan pek rahat edeceðe benzemiyordu. Alman?ý, Fransýz?ý, Ýtalyan?ý ile Avrupalý Katoliklerin oluþturduðu bu güruh yurtlarýndan çýkýp Anadolu?ya gelinceye kadar epeyce kendilerine göre kutsal ******* iþlemiþlerdi bile.
Bir vahþet dalgasý
Ýþe Avrupa?daki yahudilerden baþlamýþlar, Macaristan?a girdiklerinde köylere saldýrmýþlar ve Bizans topraklarý boyunca da hiç hoþlanmadýklarý; dilleri, giyimleri, tavýrlarý, ayinleri kendilerininkilere benzemeyen Ortodoks Hýristiyanlarýn sayýsýný azaltmak için gayret göstermiþlerdi. Bizans Ýmparatoru Aleksios savaþmayý sakýncalý bulduðu bu adamlarý bir an önce Selçuklu bölgesine göndermenin derdindeydi. Ýmparator?un kýzý Anna Komnena ayný zamanda bir tarihçiydi ve Haçlýlarla ilgili düþtüðü notlardan biri de þuydu:
?Çevrede korkunç bir katliama giriþtiler; bebekleri mýzraklarýna geçirip yaktýlar, büyüklere ise mümkün olan her yöntemle iþkence yaptýlar.?
Bu ifadeler biraz abartý hissi veriyorsa da iþin gerçeði bu adamlarýn kutsal amaçlarý uðrunda her þeyi yapabilecekleri ve yapmýþ olduklarýdýr. Ne de olsa iþkence Katolik engizisyonunun kutsal yöntemidir ve bunlar da haç uðrunda yola çýkmýþ Katolik kilisesinin çocuklarýdýr.
Þimdi ise Selçuklularla burun buruna idiler ve hedeflerinde Ýznik vardý. Önce araziyi , köyleri yaðmaladýlar ve sonra da Ýznik civarýndaki bir kaleyi ele geçirdiler.
Anadolu Selçuklu Sultaný Kýlýçarslan bu münasebetsiz ve nereden çýktýðý belli olmayan kalabalýðýn üzerine bir kumandanýný gönderdi. Haçlýlar ele geçirdikleri kalede kuþatýlarak susuzluða mahkum edildiler. Daha fazla dayanamayacaklarýný anladýklarýnda bir kýsmý müslümanlýðý kabul edip canlarýný kurtarýrken, diðerleri ya esir alýndý ya da kýlýçtan geçirildi.
Gerçekten de bir rüya gibi gelip geçmiþti her þey. Aniden ortaya çýkan ve hemen eriyip giden bir kalabalýk? Kimdi bunlar ve amaçlarý neydi? Ama tehlike ortadan kalkmýþtý ve þimdi yapýlacak baþka iþler vardý.
Kýlýçarslan yetiþiyor
Kýlýçarslan?ýn hedefindeki þehir Malatya idi. Ama bu arada Avrupa?dan, üzerlerinde haç iþareti olan elbiseler giyinmiþ bir baþka grubun daha Konstantinopolis?e doðru ilerlemekte olduðuna dair haberler Kýlýçarslan?a ulaþtý. Kýlýçarslan, ilk grubun akýbetini göz önüne alýp fazla ciddi bir durumla karþý karþýya bulunmadýðý sonucunu çýkarmýþ olmalý ki, hanýmýný, çocuklarýný ve hazinesini Ýznik?te býrakarak Ermenilerin elindeki Malatya?yý kuþatmak için yola çýktý.
Fakat gelen haberler bu yeni ordunun bir öncekine nispetle oldukça kalabalýk ve hedeflerinin de Ýznik olduðu yönündeydi. Kýlýçarslan ordusunun bir kýsmýný derhal Ýznik?e doðru yola çýkardý ve kendisi de kuþatmayý kaldýrarak ayný yönde hareket etti. Mayýs ayý sonlarýnda Ýznik önüne vardýðýnda gördüðü manzara inanýlmazdý. Mücadele etmesi gereken þey, bir ordudan ziyade pek çok ordunun bir araya gelerek oluþturduðu muazzam bir insan seliydi. Kaç kiþilerdi? Kimilerine göre bir milyon. Telaffuz edilen bir sayý da altý yüz bindir ama insanýn buna bile inanasý gelmiyor. Kýlýçarslan yine de Ýznik?e girmek için güney tarafýndan bir hücumu göze aldý ve savaþ gün boyu devam etti. Haçlýlar çok aðýr kayýplar verdilerse de neticede sayýlarýnýn çokluðu sebebiyle Kýlýçarslan?a geçit vermediler ve o da ordusunu daha fazla yýpratmamak için geri çekildi. Bir yolunu bulup þehir garnizonuna gönderdiði mektupta ?Bundan böyle kendiniz için en doðru bulduðunuzu yapýn..? diyordu. Artýk Ýznik kendi baþýnýn çaresine bakmak ve Kýlýçarslan ise bu devasa ordu ile nasýl mücadele etmesi gerektiðini düþünmek zorundaydý.
Bir hayalin peþinde
Ýznik Haçlýlar?ýn eline düþmedi. Þehirdekiler Bizans Ýmparatoru?na teslim olmanýn daha akýllýca olduðunu düþünerek teslim þartlarýný onunla müzakere ettiler. Bizans Ýmparatoru buna dünden razýydý ve taahhütlerini yerine getirerek Ýznik halkýný Haçlýlarýn kýlýçlarýndan korudu. Ýmparator Haçlýlarý madden elinden geldiðince memnun ederek Ýznik?ten vazgeçmelerini saðladý ve Haçlýlar 26 Haziran 1097?de tekrar yollara düþtüler. Haçlý liderlerinden birisi karýsýna yazdýðý mektupta ?5 hafta sonra Kudüs?te olacaðýz.? diyordu. Tahmini tutmadý. Sað kalanlar Kudüs?ü ancak iki yýl sonra görebileceklerdi.
Þimdi bu muazzam kütle rotasýný Eskiþehir?e çevirmiþti. O kadar kalabalýklardý ki düzeni saðlamak ve ihtiyaçlarýný karþýlayabilmek için orduyu ikiye böldüler. Ýlk grup yola çýktýktan yirmi dört saat sonra ikinci grup onlarý takiben yola çýkacaktý. Zýrhlara bürünmüþ ilk hantal kütle Eskiþehir yakýnlarýndaki bir ovada mola verdiðinde, civar tepelerin ardýnda bir ordunun gizlenmiþ olduðunun farkýnda deðildi.
1 Temmuz sabahý Haçlýlar güne üzerlerine yaðan ok saðanaðýyla baþladýlar. Ardýndan tepeler yükünü boþalttý ve Selçuklu ordusu her taraftan ovaya akmaya baþladý. Haçlýlar kuþatýlmýþtý ve sayýlarý her geçen dakika azalýrken çember de daralýyordu. Ne var ki bu kargaþada bir haberci çýkartýp durumu süratle arkadan gelmekte olan gruba bildirebilmiþler ve bu ikinci grup hýzla hareket edip öðlen vakti savaþ alanýna ulaþmýþtý. Þimdi iki ateþ arasýnda kalan Kýlýçarslan?ýn ordusuydu. Durum yine geri çekilmenin akýllýca olacaðýný iþaret ediyordu. Kýlýçarslan ordusunu tekrar daðlara çekti.
Ýman, zekâ ve cesaret
Savaþ, taraflarýn galip gelebilmek için kendi ahlâk anlayýþý çerçevesinde her türlü aracý kullanarak yürüttükleri bir süreçtir. Eldeki imkanlarýn en verimli bir þekilde kullanýlmasýný gerektirir ve lüzumsuz kahramanlýk gösterileri bu sürecin bir parçasý deðildir. Kahramanlýk zamaný geldiðinde ortadan kaybolanlar ise bunun hesabýný verirler.
Kýlýçarslan elindeki araçlarý deðerlendirdi ve sýnýrlý sayýdaki askerle böylesi kalabalýk bir düþmana karþý nasýl mücadele etmesi gerektiði konusunda bir sonuca vardý. Haçlýlar?ýn nihaî hedefi Kudüs?tü ve bu muazzam kütlenin artýk iyice çökmüþ olan yaz sýcaðý altýnda kuzeyden güneye katetmeleri gereken Anadolu topraklarý da uzun ve zorluydu. Kýlýçarslan, Haçlýlar?ýn yolculuðunu tam bir kâbusa dönüþtürecek tedbirleri almak için harekete geçti.
Anadolu?nun müslüman halký da durumu gayet iyi kavradý ve basit yaþantýlarýna bakýldýðýnda, tahmin edilmesi mümkün olmayan muazzam bir mücadele bilinciyle kendilerine biçilen rolü mükemmelen oynadýlar. Anadolu?da Haçlýlarýn geçtiði her þehir, kasaba ve köy artýk misafirperver sakinleri sayesinde seyyahlarýn soluklandýðý ve yeniden hayat bulduðu vahalar olmaktan çýkýyor, konuklarýnýn ümitlerini tüketen hayalet beldelere dönüþüyorlardý. Bütün meskûn mahaller boþaltýldý, mümkün mertebe bütün ekinler yakýldý ve bütün su kaynaklarý kullanýlamaz hale getirildi.
Dönülmez bir yolda
Haçlýlar Eskiþehir?den itibaren yola tek bir kütle halinde devam ettiler ve ulaþtýklarý her noktaya bir öncekine nazaran eksilmiþ olarak varabildiler. Kýlýçarslan fýrsat buldukça yine saldýrdý. Kavurucu sýcak, susuzluk, açlýk, sarp dað geçitleri, dondurucu soðuk, fýrtýna, yaðmur ve nereden ne zaman geleceði belli olmayan saldýrýlar...
Haçlýlar Antakya önüne geldiklerinde sayýlarý hayli azalmýþ ve bitkin durumdaydýlar. Yine de her þeye raðmen kalabalýk bir orduya sahiptiler. Antakya bu orduya daha fazla direnebilirdi ama Firuz isimli bir Ermeninin ihaneti Haçlýlar?ýn þehre girmesini saðladý. Esas hedeften sapan bir grup Urfa?yý iþgal etti. Nihayetinde artakalanlar Kudüs?e varmayý ve 1099 Temmuz?unda onu zaptetmeyi baþardýlar.
Kutsal savaþ mý yoksa talan mý?
Birinci Haçlý seferi amacýna ulaþmýþtý. Þimdi ise bu baþarýyý sürekli kýlmak için daha fazla adama ihtiyaçlarý vardý. Avrupa?ya giden haberler yankýsýný buldu ve yeni ordular haçýn etrafýnda toplanmaya baþladýlar. 1101 yýlýnda Anadolu topraklarýna giren yeni Haçlý ordularý amaçlarýna çok yaklaþtýklarýný düþünüyorlardý. Ama çoðu bu topraklardan asla çýkamayacaklardý.
I. Haçlý seferinin baþarýya ulaþmasýnýn önemli sebeplerinden biri, bu seferin anlamýný kavrayamayan bazý Türk beylerinin Kýlýçarslan?ýn çaðrýlarýna kulak asmamasýydý. Ama þimdi bu barbar güruhun gerçek bir tehdit olduðu iyice anlaþýlmýþ ve civar beylikler Kýlýçarslan?ýn çaðrýsýný cevapsýz býrakmamýþlardý. Anlaþýlmýþtý ki bu seferlerin amacý sadece Kudüs?e deðil mümkün mertebe Anadolu?nun, Suriye?nin ve Mezopotamya?nýn bütün imkanlarýna ve zenginliklerine el koymaktý. Antakya, Urfa ve Kudüs?ten sonra sýra diðerlerine gelecekti.
Nitekim 1101 yýlýnda Anadolu?ya giriþ yapan Haçlý ordularýnýn ilki, yönünü birden Anadolu?nun içlerine doðru çevirdi. 2 Aðustos Cuma günü Merzifon yakýnlarýna vardýklarýnda, Kýlýçarslan, Daniþmendli Beyi Gümüþtegin, Halep meliki Rýdvan, Harran Emiri Karaca ve Artuklu Beyi Belek, komutalarý altýndaki askerleriyle kendilerinden on kat kalabalýk düþmanýn üzerine saldýrmakta tereddüd göstermediler. Bu ilk saldýrý kesin sonuç vermemiþ ama Haçlýlar olduklarý yerde kuþatýlmýþlardý.
Dinmeyen barbar saðanaðý
5 Aðustos?ta birleþik Türk ordusu yeni bir taarruza geçti ve akþam olurken Haçlýlarýn düþündüðü tek þey kaçmaktý. Öyle de yaptýlar. Karadeniz kýyýsýnda Bizans kontrolündeki kasabalara ulaþabilenler, sefere katýlanlarýn ancak beþte biriydi. Bu arada Türk kumandanlar bu zaferin tadýný çýkaramadan ikinci Haçlý grubunun Konya?ya yaklaþmakta olduðu haberi geldi. Ýznik?in düþmesinden sonra Kýlýçarslan baþkent olarak bu þehri seçmiþti.
Merzifon?daki zaferden sadece sekiz gün sonra Kýlýçarslan, yanýnda Gümüþtegin olduðu halde Konya?ya varmýþtý bile. Ýlk saldýrý Haçlýlar?ý pek sarsmadý. Konya?ya giremeyen Haçlýlar güneye yöneldi ve üç gün boyunca açlýk ve susuzluktan kývranarak yürüdüler. Kýlýçarslan onlarý adým adým takip ediyordu. Ýyice tükendiklerini gördüðünde hücum emrini verdi.