Çankaya seçimi, andýc meselesi, rögar kapaðý felaketleri, piyasalarda bir türlü açýlmayan alýþveriþ derken gerilimli bir gündem içinde sürüklenip gidiyor kamuoyu. Bu kadar stresin saðlýða zararlý olduðu da ortada.

Bugün sizlere, az da olsa tebessüm etmenize neden olacaðýný düþündüðüm hoþ bir anekdot anlatmak istiyorum. Bahsedeceðim olayý hatýrlamama neden olan konu, Vakit’in, “Perþembe günü cuma namazý” baþlýðýný taþýyan dünkü haberi oldu. Haberde, perþembe günü gittiði köyde muhtara, “topla insanlarý, Cuma namazý kýlacaðýz” diyen bir subaydan bahsediliyor ve dini bilgisinin eksikliðine dikkat çekiliyordu.



Gelelim bizim hadiseye...



Bahse konu olayýn olayýn yaþandýðý ettiði yer Ýstanbul’un Eminönü ilçesinde yer alan Mahmutpaþa semti. Malum Mahmutpaþa yakýn tarihe kadar Ýstanbul’un en dinamik ticari merkezlerinden biriydi. Özellikle tekstil aðýrlýklý Anadolu’ya mal sevkiyatý buradan olurdu. Þimdilerde gerek kimi esnafýn baþta Ýkitelli olmak üzere baþka yerlere taþýnmasý, gerekse de Anadolu’da bazý illerin de ticari merkez haline gelmediyle eski canlýlýðýný büyük ölçüde yitirdi.



Anadolu’dan çoðu kere günübirlik gelen tüccarlarýn bu semtteki camilerde namazlarýný eda etmesi nedeniyle, bu bölgedeki camilerin özellikle öðle ve ikindi namazlarýndaki cemaatinin büyük bölümü çoðu kere birbirini tanýmaz. Cuma günleri ise bölge esnafý çoðunluktadýr bu semtteki camilerde.



Böyle günlerden birinde, caminin imamý her zaman öðle namazýnýn sünnetini imam odasýna kýlarken, o gün her nasýlsa cemaatin arasýnda kýlmak ister ve cuma günlerinden kalan alýþkanlýkla namazýn sünnetini minberin önünde kýlar. Tabi bu arada günlerden perþembedir.

Öðle ezanýný okuyup yerine geçen müezzin imamý minberin önünde görünce, “Allah Allah, bugün Cuma mýydý, nasýl oldu da unutmuþum, þaþýlacak þey...” diye geçirir içinden. Ayýp olmasýn, yanlýþ anlarlar diye yanýndakilere de bugün günlerden ne diye soramaz.



Ýmamýn cuma günleri dýþýnda minberin önünde namaz kýldýðýný hiç görmediðinden dolayý, içi rahat etmese de sünneti kýldýktan sonra kalkar ve Cuma namazý için baþlar iç ezaný okumaya.



Bu sefer þaþýrma sýrasý imamda ve cemaattedir. Ýmam, “Allah Allah, bugün cumamýymýþ... Demek sünneti burada kýlma arzumun nedeni de aslýnda bugün cuma olmasýymýþ...” diye geçirir içinden. Farkýna varmadan doðru bir iþ yaptýðýný düþünür. Cemaat de o gün cuma olmasýna þaþýrsa da, hiç kimse gafil müslüman durumuna düþmemek için yandakine soramaz, “bugün günlerden cuma mý?” diye.



Ýç ezan devam ederken imam minbere çýkar ve üst merdivende sürekli duran hutbe kitabýndan bir bölüm seçerek okur hutbesini. Ardýndan da Cuma namazý kýlýnýr.



Ýþin gerçeði, namaz sonrasý cemaat iþyerlerine daðýlýnca anlaþýlýr. Hiçbir namazý terk etmediklerini gördükleri esnaf arkadaþlarýndan cuma namazýna gitmeyenler olduðunu görünce çýkar iþin aslý ortaya.

Günlerden perþembedir. Ýmamýn namazý minberin önünde kýlmasýnýn önce müezzini yanýltmasý, ardýndan baþta imam olmak üzere cemaatin, “gafil müslüman” yerine düþmemek için yanýndakilere bugün günlerden ne diye soramamasý üzerine yanlýþlýklar zinciri çýkar ortaya. Yaþanan tablo inanýlýr gibi deðilse de, gerçek gün gibi ortadadýr.



Her zaman yaptýðýmýz uyarýyý burada bir kez daha yineliyelim. Olayý okuyunca “ne insanlar var...” deyip kýnama babýnda bir düþünce içine girmeyin. “Dünyanýn bin türlü hali var, ne olur ne olmaz” diye düþünün... Öyle ya, ne yazýyor mezar taþlarýnda, “bugün bana, yarýn sana...”

Dolayýsýyla Bu haber, ilk duyduðumda oldukça gülmeme neden olan eski bir olayý hatýrlattý bana.

Prof. Dr. Osman Özsoy