Yunanlýlar kiþi baþýna yýlda 26 litre zeytinyaðý tüketimiyle açýk ara birinci sýradalar. Ýspanyollar ve Ýtalyanlar 14,1, Tunus, Portekiz ve Suriye ise 8,1 civarýnda seyrediyor. Türkiye’de ise bu oran 1,5 litrenin biraz üstünde tahmin ediliyor..
Dünya zeytinyaðý piyasalarýný deðerlendirmekte fiyat çok önemli bir faktör. 1997 yýlýndan beri, küresel üretim yaklaþýk yüzde 47 artýþ gösterirken, tüketim artýþýnýn yüzde 27’lerde kalmasý fiyatlarýn düþmesine neden oldu. Her yýl ortalama yüzde 2,5 artan tüketim ihtiyacýný ise Avrupa’da her geçen gün büyüyen yeni ekim alanlarý ve Latin Amerika, ABD ve Avustralya gibi zeytin yetiþtiriciliðinde geliþen ülkeler karþýlýyor.
.
Ülkemizdeki tüketimin ayrýca zeytin üretim bölgelerinde lokal olarak yýðýlmasý ise bazý bölgelerimizin zeytinyaðý ile hiç tanýþmamýþ olduðunu gösteriyor..
Bir diðer ilginç haber ise Türkiye gibi bir tarým ülkesinin yýllýk 1,4 milyon tonluk sývý yað ihtiyacýnýn sadece 0,5 milyon tonunu üretebildiðidir, geri kalan 0,9 milyon tonu ise ithal edilmektedir..
Ýthal edilen sývý yaðlara ödediðimiz döviz ise petrolden sonra ikinci sýrayý teþkil etmektedir..