Dünyada yaþanan zulüm ve baskýlar, mülteci sayýsýnda büyük bir artýþa yol açtý.
Hemen her gün mültecilerle ilgili haberler okuyoruz. Çoðu da; dram, aldatma, kaçma, kaçýrýlma, batma, acýkma, yaralanma, hayýflanma ve ölüm içerikli haberler.
Bu haberleri okurken kendimizi hep olayýn dýþýnda tutuyoruz. Bir film izler gibi izliyoruz. Oysa insanlardan bahsediliyor. Evet insanlardan. Bizim gibi et ve kemikten oluþan, acý ve sevinç duyan insanlardan.
Ancak uluslar arasý hukuk onlara bir isim vermiþ: Mülteci…
Mülteci.
Sanki baþka bir gezegenden gelmiþ insan.
Mülteci.
Sanki lütfen ve ihsanen yer ve imkân vermemiz gereken, bir yerlere iliþtirmemiz gereken insan.
Mülteci.
Sanki bize bulaþmamalarý için bir yerlerde tecrid etmemiz, kuþatmamýz gereken, bulaþýcý hastalýklarý yaymasýndan korktuðumuz insan.
Mülteci.
Sanki bizim ekmeðimizi, suyumuzu aþýrmaya gelmiþ, bizi aç býrakmakla görevlendirilmiþ insan.
Mülteci.
Vicdanýmýzla cüzdanýmýz arasýnda sýkýþýp debelenen ruhumuzu kemiren insan.
Mülteci.
Daha rahat bir hayat sürmek, refaha ermek, insanca yaþamak için arayýþlar içinde kývranan insan.
Mülteci.
Umut tacirlerinin çizdiði pembe tablolar içinde yer almaya çalýþýrken, kendisini denizin engin kývrýmlarýnda bulan, yaþamak için dalgalara tutunmaya çalýþan insan.
Mülteci.
Savunduðu fikir ve inandýðý dinden dolayý baskýya maruz kalan ve özgürce yaþayacaðý bir barýþ yurdu arayan insan.
Mülteci.
Doðup büyüdüðü vatanýnda can, mal, namus güvenliðini yitirmiþ, kendine selamet yurdu arayan insan.
Mülteci.
Her gün iþinden döndüðünde kendisini güler yüzle karþýlayan eþi, bacaðýna sarýlan çocuðu, uzanýp dinlendiði kanepesi, karnýný doyduðu mutfaðý, yorgunluðunu giderdiði odasýný yerinde bulamayan insan.
Mülteci.
Gelecek adýna endiþeli, gözü yaþlý, kocasýnýn omuzlarýna yaslanamayan, çocuðuna ninni söyleyemeyen anne.
Mülteci.
Beyaz atlý prens hayalini, teninden yararlanmak için vahþi ve hayvani bakýþlý muarýzlarýnýn aldýðý, güzel gelecek günlerin rüyasýný bile görmeyen genç kýz.
Mülteci.
Oyuncaðýndan, sokaðýndan, mahalle arkadaþýndan ve okulundan mahrum kalan çocuk.
Mülteci.
Sýðýndýðý çadýrýn, sýcacýk esen rüzgârýnda ömür serüveninin senaryosunu yazmaya çalýþan insan.
…
Çeþit çeþit mülteci.
Farklý sebeplerle, farklý gerekçelerle, farklý mekânlarda yaþam savaþý veren insanlar.
Suriye’de yaþanan acý hadiseler sonrasý ülkemize gelen mülteciler, vatandaþlar arasýnda deðiþik kanaatlerin oluþmasýna yol açtý.
Ayak ayaküstüne atýp, sigarasýný tüttüren, karný tok, sýrtý pek, vicdaný kýt, aklý kýt, dini dar, siyaseti hasmane olan bazý zavallýlar, imkân bulsa, Esed’in yapamadýðý yapacak.
Evet, tüm mülteciler bir deðil.
Elbette aralarýnda çapulcu, hýrsýz, hain, beþ para etmez insanlar var.
Ama çoðunluðu teþkil eden masumlar, mazlumlar, mahsunlar?! Onlarýn gözlerine baktýk mý hiç?
Bir an için kendimizi Halep’e gitmek zorunda kalmýþ olarak düþünelim.
Her halde ayný kanaatte olmazdýk.
…
Yýllar önce Cemal Süreya “Celaliyim/ Celalisin/ Celali” demiþti.
Biz de ondan ilhamla söyleyelim:
Mülteciyim
Mültecisin
Mülteci