KAR GÜZELLEMESÝ VEYA BEYAZ RAHMET
Kentli insan hayatýný öylesine programlamýþ ki kendi programý dýþýnda hayata müdahale olduðunda kimyasý bozuluyor.Bu insanýn hayatýn merkezine kendini oturtmasýyla ilgili sýkýntýlý bir yaklaþým.Hayata müdahaleyi Tanrý’dan koparan insan, farkýnda olsun veya olmasýn tanrýlaþmak arzusu taþýmaktadýr.O yüzden yaðmurun çokça yaðmasý,karýn yerküreyi beyaza boyarcasýna kaplamasý,lodos,v.b. doðanýn kendine has hareketleri,modern insan tarafýndan facia,esaret,zulüm,v.b. yaftalarla yaftalanmakta.
Bu sene kýþýn çetin geçtiðinden þüphe yok.Bu zor þartlarda olumsuzluklarýn olduðu da muhakkak.Hele Erciþ ile Van’da meydana gelen depremin kýþ mevsimine denk gelmesi de dikkate alýnýrsa, ortada bir sýkýntýnýn olduðunu söylemek,modern insanýn kaygýlarýna,hatta evhamlarýna katýlmak dahi mümkün!O halde neyi anlatmak istiyorum? Anlatmak istediðim ne?!
Amiyane bir tabirle; “Kýþ kýþlýðýný,puþt puþtluðunu yapar” demiþ insanýmýzýn tecrübesi.Kýþýn kýþlýðýný yapmasýna müdahale etmeye çalýþmak,buna matuf söz dahi söylemek, tek kelime ile söylersek; Haddi aþmak,Sünnetullah dediðimiz ilahi yasalara muhalefet etmektir.Hoþ biz ne yaparsak yapalým O’nun dediði oluyor.Burada bize düþen; “Lütfun da hoþ kahrýn da hoþ” olmalý deðil mi? Bu sene yaðan “BEYAZ RAHMET”in yaz mevsiminde nice kurumuþ pýnarýn gözesine can vereceðini düþündüðümüzde; “Ver Allahým ver” demez mi insan?! Uzun vadeli düþünme þansýný dahi yitiren modern insan, günü birlik düþüncelerle,günü kurtarmayý bir marifet bir meziyet sanýyor maalesef.
Annelerimizin yüzleri dahi duruluk ve sekinet telkin etmiyor artýk.Onlar da kirlendiler!Çocuklarýmýzýn ayna olan yüzleri de kirlendi.Önümüzü aydýnlatmýyor çocuk yüzleri.Modernizm denilen ahtapotun kollarý her kesimi kýskývrak yakalamýþ durumda.Erzurum’a dahi kar yaðmasýn istiyor modern insan.Arabasý yola girmeyince o gün hayatýn duracaðýna vehmediyor modern insan.Vay gidi vay insan cirmi kadar yer kaplamak yerine, kendini dünyanýn merkezi görüyor.Kar yaðacak,güneþ doðacak,yollar açacak,makineler iþleyecek,hayat normal seyrine girecek ve modern insan bütün bunlarý kendisinin yaptýðýna vehmedecek! Hayatýmýzý çekip çeviren O Kadir-i Mutlak’ý ne yazýk ki görmeyecek,göremeyecek.
Bu yazýyý daha fazla uzatmaya lüzum yok sanýrým.Hayatýmýzýn doðada meydana gelen olaylarla insicam ve intizam içinde olduðunu anlamamýz gerekiyor.Belki de Marlo Morgan’ýn “Bir Çift Yürek” adlý belgesel romanýnda anlatmaya çalýþtýðý Aborijinler gibi üzerimize üþüþen sineklerin, bedenimizin en kuytu yerlerine gizlenmiþ kum parçacýklarýný temizlediklerine inanmak,moda tabirle; ”Doðayla barýþýk olmak” gerekiyor.Yani modernizmin ve de pozitivizmin bizi sýðlaþtýran ön yargýlarýndan kendimizi kurtarmak,hatta pekmezi karýn üzerine dökerek “kaslambaþ/Karslambaç” yapýp sobanýn yanýnda afiyetle yemek , yaðdýrýlan karýn her bir tanesinin birbirine deðmeden yere inmesi önünde ruhen ve bedenen secdeye kapanmak sonra da yürekten bir “Sübhanallah” demek gerekiyor.Ve güneþte eriyeceðini bile bile yüzünü güneþe tutan kardan ibret almayý da unutmamak gerek.
Kar yaðarken yazdýðým bir þiirle yüreklerinizi baþ baþa býrakýyorum.
Kar’ýn Aþký
Yüzünü güneþe tutan kar tanesi
Korksaydý erimekten
Saçaklarýna tutunurdu damlarýn
Kuytularda yaþamak için biraz daha
Yüzünü güneþe tutmuþ kar tanesiyim þimdi
Aklým yüreðimin elinde