Halk Eðitim Merkezimiz Suriye’nin Cerablus ilçesinde yapýlan kültürel etkinliklere bu yýl içerisinde Suriye Devletinin daveti üzerine iki kez katýldý. Ýlkini geçtiðimiz Nisan ayý içerisinde Ulusal Bayramlarý kapsamýnda yaptýðýmýz ziyaretin Sonuncusu 13-14.Ekim 2008 tarihleri arasýnda yapýlan dostluk Festivali ile ilgiliydi. Nizip Halk Eðitimi Merkezinin de katýldýðý bu festival Türkiye-Suriye Dostluk festivali adý ile düzenlenmiþti. Tamamen her iki merkezin müzik ve folklor ekiplerince organize edilen bu etkinlik Türk Halk Oyunlarý ve Müziðinin bir gösterisi oldu. Ýki gece boyunca binlerce izleyici bu gösterileri büyük bir zevk ve beðeni ile izlediler. Suriyeli yetkililer bu süre içerisinde ekipleri büyük bir misafirperverlikle aðýrladý ve yakýndan ilgilendiler. Görsel ve yazýlý basýnlarý bu ziyaretleri ve etkinlikleri en küçük ayrýntýsýna kadar duyurma hassasiyeti içerisinde bulundular. Ayrýca bu süre içerisinde ekipleri gezilecek ve görülecek yerlere götürerek bizlere hoþça vakit geçirmeyi saðlamýþ oldular.
Cerablus bir zamanlar Osmanlý döneminde bu yörenin Nahiye Merkeziydi. Yöre halký resmi ve ekonomik iþlerini burada görürdü. Rahmetli dedemin Nüfus cüzdaný burada ki nüfus idaresinden verilmiþ tarih Rumi 1329. yani henüz Cerablus bir Osmanlý Nahiyesiyken ve sonra o meþum birinci harp ve arkasýndan çizilen sýnýr Cerablus ve dolaylarýný bizden ayýrmýþ oldu. Böylece yerleþim alanlarý, insanlar, eserler,yapýlar kýsaca her þey sýnýrlarýn gerisinde kaldý. Cerablus’ ta gezdiðinizde çok þey göze çarpar Osmanlýdan kalma. Ve yine sizinle çok güzel Türkçe konuþan insanlar. Öyle bir hava ki kendinizi Türkiye de hissediyor gibisiniz. Ayrýca insanlarýn misafirperverlikleri , dostluklarý ve yakýnlýklarý insaný son derece mutlu edecek tarzda. Yetkililer bizler için otellerde yer ayýrmýþlardý. Ancak halk bizleri otele býrakmayarak evlerine götürerek sabah kahvaltýsýyla birlikte aðýrlayarak konukseverliðin en güzel örneðini verdiler. Bizlere o kadar sýcak ve yakýn geliyorlardý ki sokakta caddede yürürken etrafýmýzda adeta halka oluþturup bizimle konuþmak ve bizimle sohbet etmek istiyorlardý. Zaten çoðu da Türkçe bilmekte. Yanýmýzda bulunmak! bu onlarý öylesine mutlu ediyordu ki gittiðimiz her yere bizimle geliyorlardý. Tabi bizleri bu denli birbirimize yaklaþtýran ortak yanlarýmýz vardýr elbette. Ortak tarihimiz,ortak medeniyetimiz,ortak dinimiz,ortak Coðrafya ve yakýn komþuluðumuz bunlarýn baþýnda gelenlerdir. Bundan dolayýdýr bir çok yönümüz onlarla ortak. Evlerine,sofralarýna konuk olduðumuzda onlarla sofra kültürümüzün ortaklýðýný gördüm. Ekiplerimizin oynadýðý oyunlar, dans gruplarýnýn gösterileri ve müziðimiz onlarý öylesine etkilediðine tanýk olduk ki seyirciler ayakta alkýþladý ve tempo tuttular. Solistimizin söylediði Ezo Gelin türküsü salonda büyük bir uðultu kopardý. Bu ilgi ve tezahürat ortak bir müzik kültürünün iþareti olmalýdýr. Türk kökenliler programdan önce bizden Barak havasý türküleri söyletmemizi isterken özlemleri yüzlerinden okunuyordu. Carablus ve dolaylarýna bakýldýðýnda Ev mimarilerinin Baraktaki mimari ile ayný olduðu hemen göze çarpmaktadýr. Misafir aðýrlamalarý,gelenek ve görenekleri, kadýn –erkek, büyük-küçük anlayýþ ve iliþkileri bizimle örtüþebilecek gibi. Daha Suriye’ye ayak basar basmaz baþta Belediye baþkanlarý olmak üzere öteki yetkililer bizi gümrük kapýsýnda karþýladýlar. Dönüþte de ayný þekilde bizi gümrük kapýsýna kadar uðurladýlar. Gerçekten sýcak ve samimi bir ilgi ile karþýlaþtýk. Gerek resmi yetkilileri ve gerekse halk kesimi Türkiye-Suriye dostluðunu öylesine benimsiyorlar ki bu iliþkilerin karþýlýklý ve sürekliliðini her fýrsatta dile getirmektedirler. Ve bu durumun her iki ülkenin yararýna olduðuna da ayný þekilde vurgu yapmaktadýrlar. Bizlerde onlarýn bu ortak duygu, düþünce ve dileklerine mukabelede bulunduk. Nitekim hem Cerablus’ ta ve hem de Karkamýþ’ta günü birlik her iki ülkenin vatandaþlarý karþýlýklý gidip gelmektedirler. Bu ufak çaplý ticaretin daha da geliþtirilmesi iki tarafýnda yararýna olacaktýr. Kýsaca iyi komþuluk iliþkileri beraberinde iþbirliðini, dostluðu ve karþýlýklý çýkarlarý getirecektir. Ortak bir çok yönümüzün olduðu bu komþu devletle böyle iliþkiler bizim açýmýzdan da bir çok kazanýmlar getireceði kuþkusuzdur. Bunun þimdiye kadar donuk kalmasý aslýnda iki tarafa da bir þey kazandýrmadýðý bilinen bir gerçektir. Bundan sonra her iki komþu ülkenin Ýliþkilerini ve Dostluklarýný her alanda geliþtirmeleri her iki taraf için de iyi olacaðý yine bilinen bir gerçektir. Ayrýca yerel çerçevede karþýlýklý yapýlacak bu kültürel iliþkilerin de dostluk ve kültürel anlamda bölge insanlarýný birbirine yakýnlaþtýracaðýný bir kez daha belirtmek isterim.
Ahmet KOCAASLAN
Tarih Öðretmeni
Karkamýþ Halk Eðitimi Merkezi Müdürü