Güneydoðu Anadolu bölgenin Dubai’si olur
Katmerci Abdo Usta Gaziantep’in ilk katmercilerinden ve en meþhuru. 30 yýldan bu yana kent merkezindeki mütevazý katmerci dükkanýnda saat 04.00′te baþlayan mesaisi, sabah namazýna müteakip tatlý bir yoðunluk halini alýyor. Camiden boþalan cemaat ya da Antep’in köylerinden iþlerini görmek için Antep’e sökün eden köylüler, gün aðarýrken Abdo Usta’nýn dükkanýný mesken tutuyor. Kaymak, hamur ve fýstýk Abdo Usta’nýn çeyrek asýrlýk deneyime sahip parmaklarýnda doyumsuz katmerlere dönüþüyor. 1 bardak sütle birlikte servis edilen katmer, güne çelik gibi baþlamanýzý saðlýyor. Þunu fark ettim: Çoðumuz için sýradan bedensel bir gereksinim olan yemek ve içmek Antep’te sosyal ve kültürel bir aktivite.
Anadolu esnafý adeta bir filozof. Ziyaret ettiðiniz her esnaftan farklý bir hayat felsefesi öðreniyorsunuz. Hayata ve olaylara bakýþ açýlarý o kadar orijinal ki, þaþýrýp kalýyorsunuz. Sizin aklýnýzýn ucundan bile geçiremeyeceðiniz perspektiften bakabiliyorlar. Siyasetçi, yazar ve entelektüel arkadaþlara týkandýklarý ya da düþünemez ve üretemez hale geldiklerinde kendilerini ücra bir Anadolu þehrine atýp, eski bir çarþýnýn gün görmüþ esnaflarýndan biriyle sohbet etmelerini öneririm. Ýnanýlmaz keyif alýr, tazelenmiþ olarak dönersiniz.
ÞUUR ALTLARIMIZ GENÝÞLEDÝ
“Yavuz Sultan Selim” dedi Katmerci Abdo Usta; “Babasý 2. Beyazýt’ýn bedduasýnýn tutmasýndan çekindiði için sürekli fethi düþünmüþ ve 8 yýl süren kýsa hükümdarlýðýna raðmen en çok fetih gerçekleþtiren hükümdar olmuþ. Baþbakan Tayyip Erdoðan Yavuz gibi Ortadoðu topraklarýný fethetmedi belki ama kýsa sürede en az Yavuz’un fethettiði topraklar kadar þuur altlarýmýzýn sýnýrlarýný geniþletti” dedi. “Þimdi Arap kardeþlerimiz kafileler halinde Antep’e geliyor. Antep içinde gezerlerken görünce öylesine hoþuma gidiyor ki, görünce duygulanýyorum. Kimi zaman dükkanýma gelen Arap kardeþlerimden de para almýyorum” diye devam etti sözlerine. Abdo Usta’nýn kayýn biraderi baklavacý Mehmet Usta atýldý söze; “Geçen bir Arap kafilesi geldi 70 kilo baklava sattým. Anteplilere nerde satacaksýn bu kadar baklavayý!” dedi Antep þivesiyle. Bir polis memuru “O kadar kaynaþtýk ki, artýk Arap kardeþlerimizin asayiþ sorunlarý bile sýradanlaþtý” diye tebessümle ekledi oturduðu yerden.
Katmerci Abdo Usta’nýn bilgece yorumlarýný büyük bir keyif ve heyecanla dinlerken içim kýpýr kýpýr oldu. Sýnýrsýz Ortadoðu Projesi (SOP) iþliyordu.
Gaziantep içinde seyreden üç-beþ araçtan biri Arap plakalý araçlardan oluþuyor. Sýnýrsýz Ortadoðu’nun buluþma noktasý olan Antep, bayram boyunca aðýrlýklý olarak Suriye ve Lübnanlý olmak üzere 14.500 Arap ziyaretçiyi aðýrlamýþ. Turist yerine ziyaretçi ifadesini özellikle seçerek kullanýyorum. Ortadoðu coðrafyasýnda artýk kimse kimseye turist deðil. Bu coðrafyada bundan böyle herkes birbirinin kardeþi ve misafiri. Müslüman kentlerin her biri bu coðrafyada artýk barýþ ve kardeþlik yurdu. Gaziantep’e gelen Arap ziyaretçilerin en uðrak yeri Ortadoðu’nun en büyüðü olan Gaziantep hayvanat bahçesi. Arkasýndan da Gaziantep’in AVM’leri ve eðlence merkezleri en çok ziyaret edilen mekanlar arasýnda yer alýyor.
Belediyeden, Valiliðe, Gaziantep Ticaret Odasý’ndan Ýl Özel Ýdaresine Gaziantep’te herkes stratejik planlarýný gözden geçirmek ve sýnýrlarý olmayan, medeniyetlerden müteþekkil bir Ortadoðu’ya göre yeniden yapýlandýrmak zorundalar. Bünyesinde ve ruhunda barýndýrdýðý potansiyellerle Gaziantep, bundan böyle bir Dubai, bir Beyrut gibi bu coðrafyanýn her bakýmdan zengin bir cazibe merkezi olabilmelidir.
FIRAT KÜLTÜR VE TÝCARET NEHRÝNE DÖNÜÞMELÝ
Ortadoðu halklarýnýn þuur altlarýndaki kirliliðin temizlemesi, sosyal ve kültürel bütünleþmenin tam anlamýyla gerçekleþmesi için toplumlarýn birebir temaslarýný saðlamak gerekiyor. Bunun içinde Ortadoðu halklarýnýn buluþma noktalarýný zenginleþtirmek ve ortam oluþturmak gerekiyor. Sýnýrlarý kaldýrdýktan sonra halklarý zeminde buluþturamazsanýz kalkan sýnýrlarýn bir anlamý kalmayacaktýr. Bu noktada bölgenin doðal ve kültürel zenginliklerini projelere dönüþtürmek gerekiyor.
Bölgeye gerçekleþtirdiðim ziyaret esnasýnda çok deðerli bir potansiyel çarptý gözlerime. Türkiye’nin su potansiyeli en yüksek nehri olan Fýrat, Türkiye, Suriye ve Irak’ý direkt olarak geçen bir nehir. Ürdün, Suudi Arabistan ve Kuveyt ise Fýrat havzasýnda yer alan ülkeler. Fýrat nehri bu ülkeler arasýnda ticari ve kültürel bir su hattýna dönüþtürülmelidir.
Avrupa’da Tuna nehri kaynaðýndan denize döküldüðü noktaya kadar Almanya, Avusturya, Slovakya, Macaristan, Hýrvatistan, Sýrbistan, Bulgaristan, Romanya, Moldova ve Ukrayna olmak üzere toplam 10 ülkenin topraklarýný katetmektedir. Tuna nehri bu ülkeleri ticari ve turistik amaçlý seyrüseferlerle birbirlerine baðlar. Fýrat nehri 2800 km uzunluða sahip olup 2779 km olan Tuna’dan daha uzun bir nehirdir.
Fýrat nehri üzerinden yapýlacak ticari ve turistik amaçlý seferlerle Ortadoðu’nun bu önemli ülkelerini birbirine baðlamak sýnýrsýz bir Ortadoðu’yu muhkemleþtirmek adýna atýlacak çok önemli bir adým özelliði taþýyacaktýr. Bunun için fiziksel olarak birbiri ile zaten birleþmiþ olan Nizip ile Birecik ilçelerinin birleþtirilerek ortasýndan Fýrat Nehri akan güzel bir Ýl’e dönüþtürülmesi yerinde olacaktýr. Adýyaman, Urfa, Gaziantep kültür, turizm ve ticari potansiyelleri olan önemli bir coðrafi üçgenini oluþturmaktadýrlar. Zeugma, Nemrut daðý, Halilürrahman gibi tarihi zenginliklerin yaný sýra Ortadoðu’nun baðrýna Fýrat nehri ile inmek batýlý birçok turisti de cezbedecek ve bölgenin kültürel zenginliðini gün yüzüne çýkaracaktýr. Nizip ve Birecik ilçelerinin birleþtirilerek Fýrat nehrine turistik ve ticari nitelik kazandýrmak bölgeyi bir cazibe merkezi haline getirecektir.
ALÝ ÞAHÝN