Bir zamanlar birbirlerine aþýk iki genç vardý. Kýzýn adý Tispe, delikanlýnýn ki ise Piremus idi. Bunlar yan yana evlerde otururlardý. Birlikte büyüdüler ve çocukluklarýndan beri birbirlerine karþý ask beslerlerdi. Fakat aileleri görüþmelerini istemezler, birbirlerine uygun olmadýklarýný düþünürlerdi. Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardý. Ýki evin arasýnda gizli bir çatlak vardý aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri bura da buluþur o aradan birbirlerine seslerini duyurur aþklarýný dile getirirlerdi. Bir gece ormandaki aðacýn altýnda buluþmaya karar verdiler. Tispe aðaca Piremus' tan önce varmýþtý. Gittiðinde avýný yeni yemiþ aðzýndan kanlar akan kocaman bir aslanla karþý karþýya geldi. Korkarak bir maðaraya doðru koþmaya baþladý. Farkýnda olmadan yolda boynundaki eþarbýný düþürmüþtü. O sýrada Piremus geldi gördükleri karþýsýnda donup kalmýþtý.
Kocaman aslan aðzýnda kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe'nin eþarbýný parçalýyordu. O an aklýna gelen ilk ve tek þey aslanýn Tispe yi öldürerek yediðiydi. Tispe'siz yaþayamazdý. Aklýndan geçen sadece aþký uðruna canýna kýymaktý. Belinden hançerini çýkardý ve göðsüne sapladý. Kanlar içinde cansýz bedeni yere düþtü. Tispe ise korkusunu bir kenara atýp bir an önce aþkýný görmek için maðaradan çýkmaya karar vermiþti. Aðacýn altýna geldiðinde o korkunç sahneyle yüzleþti. Piremus'un cansýz vücudu yerdeydi ve elinde Tispe'nin düþürdüðü eþarbýný tutuyordu. Ýlk önce genç kýz olanlar karþýsýnda aðlamaktan hiçbir þeyi anlayamamýþtý. Ama eþarbý ve uzaklaþan aslaný görünce anladý. Bir an ve maðarada düþündüðü o korkunç þey baþýna gelmiþti.
Ve onun öldüðünü düþünen Piremus aský uðruna canýna kýymýþtý. Tispe bir an bile düþünmeden hançeri aldý ve göðsüne ***ürdü. Onlarýn aþký ölesiye bir aþktý ölüm bile onlarý ayýramazdý. Eðer Piremus aþký uðruna ölümü göze aldýysa o da hiç çekinmeden canýna kýyabilirdi ve hançeri sapladý. Birden vücudu Piremus'un bedeninin üstüne yýðýldý. O anda tanrýlar bu yüce aþký ölümsüzleþtirmek istediler ve bu çiftin üstünde duran aðacý bunlarýn aþkýna adadýlar.
Piremus'un kanýný bu aðacýn meyvelerine, Tispe'nin göz yaþlarýný ise aðacýn yapraklarýna verdiler.
O günden beri kara dut aðacýnýn meyvesinin çýkmayan lekesini, (Piremus' un kan lekesini)
dut aðacýnýn yapraklarý, (Tispenin gözyaslarý) temizler..
Bilir misiniz dut aðacýnýn meyvesinin lekesi çýkmaz.
Fakat elinize aðacýn yapraðýný alýr ovuþturursanýz lekenin gittiðini göreceksiniz.
Bundan böyle karadut yerken,daha anlamlý ve daha düþünceli yeriz.
Böyle sevgi ancak mitelojilerde mi var acaba diye düþünüyorum.