http://kiliskentgazetesi.page.tl/M-....r-yazilari.htm
![]()
![]()
![]()
![]()
Dürümcü Emmi Garip Mehmet
Mehmet Cemal ÇÝFTÇÝGÜZELÝ
![]()
![]()
Marmara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Camii’nde çok deðerli bir aydýnýmýz kýsa adý TÜGAV olan Türk Gelecek Araþtýrmalarý Vakfý kurucusu ve onur baþkaný Ordinaryüs Prof. Dr. Reha Oðuz Türkkan rahmetlinin cenaze namazýný kýlmýþtýk. Çok þiddetli yaðmur ve fýrtýnaya raðmen cami doluydu. Merhum Reha Oðuz Bey vefatýnda bile, hayatta iken özlediði birlikteliði burada da gerçekleþtirdi. Yarým asýrdýr belki de görüþemeyen, buluþamayan, çeþitli mazeretlerle bir olamayan ülke ve insan yönetiminde sorumluluk almýþ münevverlerimizi camideki cenaze namazýnda bir araya getirdi. Bir vesileyle de hasret giderdik, bilgilendik. Kim nerde, nasýl, ne yapýyor öðrendik. Daha da birbirimize doymadýk. Sonra bir davete icabet ettik.
![]()
KADIKÖY’DE BULUÞMA
Kadýköy’de Tramvay Müzesi ve Ýtfaiye’nin tam karþýsýndaki “Dürümcü Emmi”de buluþtuk. Eskiden bu bölge maruf ve meþhur “Salý Pazarý” dolayýsýyla insan ve araç trafiðinin çok yoðun olduðu bir mahaldi. Gerçi yine öyle, sadece “Salý Pazarý” kurulmuyor, söz konusu yer otopark olmuþ. Tam yanýnda Fenerbahçe’nin Þükrü Saraçoðlu Stadyumu yer alýyor. Çevre yolu baðlantýlarý ve kent içi trafik aðý buradan baþlýyor. Araç ve insan yoðunluðu had safhada...
Dürümcü Emmi Restorantlarý sahibi Mehmet Cankesen kapýda karþýladý hepimizi. Girdiðimiz ilk lokanta kebap üzerine, birkaç apartman ilerdeki ise ev yemekleri üstüne uzmanlaþmýþ kurumlar. Her ikisinin baþýnda da ayrý ayrý iki oðlu bulunuyor. Mehmet Cankesen’in ofisi ise ikisinin ortasýndaki bir çýkma kat. Gayet güzel döþenmiþ.
GÜNEYÝN ÝKRAMI BÖYLE OLUYOR
Hazýr sofraya oturduk. Kimler vardý? Prof. Dr. Nevzat Yalçýntaþ, Nevzat Gökalp, Kadýköy Kaymakamý, eski Karayollarý Genel Müdürlerinden Hasan Mýsýr ve ötekiler. Sofra bol yeþilli... Ýçli köfte ile “bismillah” dedik, ardýndan kelle paça geldi. Sonra çið köfte... Lahmacun ise nefisti. Doyduk. Duasýný yapacaðýz karýþýk kebap girdi siniyle. Birkaç çeþit ekmek ikram edildi. Patlýcan kebabý ayrý, çorba ayrý çeþit ekmekle sofraya yerleþtirildi. Lavaþ, somun ve týrnak ekmek... Güneyin, memleket ikramý böyle oluyor. Yarýsý sofrada kalýyor taamlarýn doyduktan maada. Yemek ortasýnda Ýçiþleri eski Bakaný Abdülkadir Aksu aradý. Davetli ama Baþkent’ten bu hassas günlerde gelmesi mümkün deðil. Baþýný kaþýyacak vakti yok. Sofra sohbeti derinleþti, güzelleþti, tekrarý için temennilerde bulunuldu. Künefe ve meyve ise ofis içinde yenildi. Fotoðraflar çektirildi. Vedalaþýldý akabinde. Sonra evli evine, köylü köyüne...
Beni býrakmadý Mehmet Cankesen. Nizipli hemþehrim müessesesinin albümünü ve medya arþivini getirdi. Bütün ünlüler 24 saat açýk olan “Dürümcü Emmi”de konuk edilmiþ. Siyasiler, sanatçýlar, medya mensuplarý, iþadamlarý vs. Buraya þimdi bir müþavir görevlendirecek sosyal iliþkilerini daha da güçlendirsin diye. Peki, kim bu “Dürümcü Emmi” diyeceksiniz. Gazete arþivinden ve anlattýklarýndan aktarayým.
“ALLAH’IM EVDEN ÖNCE BANA HASTANE YAPTIRT”
Adý Nizip’te “Garip Memet”. Gerçekten garipliðinden böyle bir ad verilmiþ. Fukaralýk canýna tak etmiþ. Borç harç bir lokanta açmýþ. Kendisi iþin baþýnda... Hem piþiriyor, hem organize ediyor, hem hesap kitap içinde. Gel gelelim lokantadaki hesap çarþýya uymuyor, iflas ediyor. Bu, kötü gidiþin habercisi gibi iki kardeþi de trafik kazasýnda hayatýný kaybediyor. Nizip’te týbbý donaným ve personel kâfi gelmediði için her iki kardeþi de yaralý olarak Gaziantep’e havale ediliyor, her ikisi de hastaneye yetiþmeden son nefeslerini veriyorlar. Bu olay kimi etkilemez ki, Allah’a yakarýyor ve dua ediyor: “Allah’ým eðer bana imkân verirsen, evden önce hastane inþa etmek istiyorum, mümkün kýl Yarabbim” diyor. Belki Nizip’teki bu tür kazalarda maðdur olanlara böyle yardým edilecek. Rabbim duasýný kabul ediyor ve Nizip’e böyle bir hizmet götürüyor, her yýl da toplam 40 milyarlýk giysi yardýmýyla fukaralarý sevindiriyor. Belediye bu yardýmý bir fakirin üç parça alacaðý biçimde daðýtýyor. Örnek verirsek bir ceket, bir pantolon ve bir ayakkabý gibi... Bu hizmet aksamadan her yýl devam ediyor. Peki, bu noktaya nasýl gelinmiþ?
ÝFLASTAN SONRA NE OLA KÝ?
Anlattýklarýndan ve arþivinden okuduklarýmý aktarayým. Þöyle ki: “- Garip Mehmet adý gerçekten garipliðimizden gelir. Nizip’te iflas edince beþ parasýzdým. Zor da olsa 300 TL borç buldum. Ýstanbul’a gittim, yýl 1990. Kadýköy’de bir lokantada aþçýbaþýlýk iþi buldum. Hemen baþladým. Üsküdar’daki hemþehrilerimle kaldýðým evime para harcamamak, tam tersine biriktirmek için yaya gidip geliyorum. Hep çalýþtým. 24 saat gece demedim, gündüz demedim çalýþtým. Rizikoya girdim, taþýn altýna elimi soktum. Kadýköy Mahmutbaba Caddesi üzerindeki bu yere “Dürümcü Emmi”yi açtým. Halen 24 saat açýk bir yer. Mafyasýyla, tinercisiyle, hýrsýzýyla baþ ettim, mücadele verdim. Allah lütfetti, para kazanmaya baþladým. Gazeteler benden bahsetti, sanatçýlar alaka gösterdi, bürokratlarýn uðrak yeri oldum.”
ÝSTANBUL’DA MEMLEKET LOBÝSÝ GÝBÝ ÇALIÞMAK
Dürümcü Emmi Mehmet Cankesen ailesini ve çocuklarýný da getiriyor Ýstanbul’a Acýbadem’e yerleþiyor. Ýkinci yerini açýyor, ama hâlâ ev almýyor, Allah’a verdiði sözünü yerine getirmeye ahdetmiþ. Nizip’e hastane yaptýrýyor. Daha evi yok. Sonra olacak. Bütün hemþehrileriyle yakýn iliþkisini artýrarak sürdürüyor. Kilis de bundan nasibini alýyor. Çok insan tanýyor. Hemen telefonla Çamlýca Askeri Hastanesi’nden emekli, halen özel bir hastanede çalýþan hemþehrimiz Dr. Habip Sayar’ý aradý. Alo dedikten sonra Habip Bey ile selamlaþtýk, evlerimiz de birbirine çok yakýnmýþ. Dr. Habip Sayar’ýn Nizip’e gönderilmek üzere alacaðý giysiler için yanýnda olmasýndan da moral kazanmýþ. Pazarlýk ve hizmet gücünü artýrmýþ. Sordu “GATA’da Prof. Dr. Dilaver Erþanlý’yý tanýr mýsýn?” Elbette. Amcasý Mennan Erþanlý da vefat etti. Mekâný cennet olsun. Lokantacýlar Odasýnda Baþkan Yardýmcýlýðý yapmýþ bir müddet Mehmet Cankesen. Hemen sordum, bu defa sýra bende “Lokantacýlar odasý’nda yönetim kurulu üyesi Kilisli Bahattin Aykut’la tanýþýyor musun?” “Evet” dedi ben de telefon ederek Bahattin ile konuþturdum. Birbirlerine tecrübelerini aktardýlar. Dürümcü Emmi iki defa iyi niyetinin kurbaný olmuþ, birinde 40, ötekinde 70 milyar ceza ödemiþ. Ama bu da onu memleketine hizmetten alýkoymamýþ,ayný heyecanla sürdürmüþ hayýr hizmetini.
PROF. CAHÝT TANYOL ve KÝLÝSLÝ FÝKO
Baklavacý Tamer Bilge hemþehrimizin Babasý Nuri Bey ile de iyi dost. 40 yýldýr memleketine gitmeyen 94 yaþýndaki Prof. Dr. Cahit Tanyol ile de münasebeti ve hukuku var. O’nu da ikna etmiþ, 500 bin liralýk bir teberrua razý etmiþ, hastanenin eksikliðini müþtemilatýný tamam ettirmiþ, ek oda yaptýrtmýþ. Gaziantep’e götürmüþ.
Hürriyet Gazetesi’nin yýlýn dürümcüsü seçtiði Kilisli Fiko’yu sordum. “Babalarý, Fikret öldükten sonra çocuklarýn Kilislilikle bir alakalarý kalmamýþ gibi...” demez mi? Vah vah üzüldüm. Ýstanbul’da bir dürümcü esnaf para kazanýyor ve ayný zamanda memleketine de, 25 kiþiden fazla insan da ondan ekmek yiyor.
Ne güzel. Bugün Nizip’te Mehmet Cankesen adýna bulvar, sokak, mahalle, park var. Her yeni Nizip yönetimi bu hizmete manen de olsa karþýlýk veriyor. Oðluna da Nizip Belediye Baþkaný’nýn kýzýný almýþ. Allah mutlu ve mesut etsin.
![]()
![]()
HEMÞEHRÝLÝK BÖYLE OLUR
Dürümcü Emmi Gaziantep ve bölgesinin lokali gibi. Þimdi hemþehrileri kollarý sývamýþ bu esnafýn, yani hayýrsever insan Mehmet Cankesen’in Baþkent Ankara’dan “üstün hizmet ödülü” almasý için yoðun çaba sarf ediyorlar. Herkes de neticeyi merakla bekliyor...
![]()
![]()
![]()
![]()