Benim için hoþ bir zaman sayýlmazdý.. Açýlmýþ konu da yazýlmýþtýve ben de Ýstanbul'un konjöktürel durumuna istinadenKahvaltý genelde 09.30- 12.00 gibi yapýlýyor.diye cevap yazmýþtým.10.. 10:30 gibi oralardayým inþeallah!..
Sabah 6:30 gibi evden çýkarak, yanýmdan Nizip'ten gelen misafirim Dayýmýn kýzýyla 'sözde hava atacaktým, biz böyle organizasyonlarla, birlik ve beraberlik içerisindeyiz' imajý vercektim...
Soðukta, yaðmurda 3 araç deðiþtirip saat: 10:20 'de dernekte olmama raðmen... Onca yorgunluða karþýn; aç kalmak bir yana, gerekli ilgi ve alakayý görememenin acýsý üzdü beni..;
Dayýmýn kýzýnýn mahçup bakýþlarý...
Tencerenin etrafýndaki 'üye' lerin mal bulmuþ maðribi gibi davranýþlarý..
Kavurmadan sorumlu, 'sorumsuz' þahsýn, üç kez ikazýma raðmen "yarým kavurmayý" dahi bana vermeyip, masadaki aðýr-akraba üyeleri doyurma çabasý..
Polen abi ve deðerli eþinin mahçup bakýþalarý ve zor zahmet aldýklarý dürümü benimle paylaþma çabalarý..
Mahallenin veledlerinin ayranlarý ceplerine doldurup saða sola kaçýþmalarý..
Yan kebabçýya yemeðe gelen müþterileri; "bizim dernekte bedava yemek var" diyerek yönlendirmeye çalýþan aklý evvel üyeyi..
Sýkýþýk, havasýz, kalabalýk bir ortamda yemek vermeye çalýþan hayýrseverin ruh hali....
..............
.............
...........
Bunalar benim gözlemlediklerim...
Özetle ; hiç hoþ bir pazar deðildi....