Kanne yokuþundan tepesine çýkýlýrBarakta köyler birçok özellikleriyle birbirlerine benzerler. Bakýldýðýnda bu benzerlik Evlerinde, kültürlerinde, yaþam tarzlarý ve geçim kaynaklarýnda kendisini göstermektedir. Barak aðzý ve Barak konuþma dili Fýrattan Sacura dek ayný aksam ve ayný lügattýr. Düðünlerinde çalýnan müzikleri, oynanan oyunlarý ayný ritim içerisinde. Günlük yaþamýn seyrinde de ayný benzerlik görülür. Ayný sýnýrlar içinde uzanan coðrafi yapýda da bu benzerlik kendisini göstermektedir. Ýþte yazýmýzýn konusu olan Çakýroðlu da bu benzerlikler içerisinde dikkat çeken bir köy.
Kersantaþ düzüne seyran edilir
Lale sünbül mor çiçekler açýlýr
Ne güzel görünür þu Çakýroðlu.
ÇAKIROÐLU...
Çakýroðlu yada resmiyetteki adý ile Karanfil köyü, bir tepeyi andýran meyilli bir yükselti üzerinde kurulmuþ çok eski bir yerleþim alaný. Köyün kurulduðu tepe yazarýn dediði gibi bir kalp hastasýný yormayacak kadar tatlý bir yükselti. Bunun hemen altýnda Batýdan Doðuya doðru akan bir çay var ki etrafýna bereket ve güzellik verir. Önceki yýllar da yüksek debisi olan bu çay son zamanlarda cýlýzlaþmýþ olup Karkamýþýn da içinden geçerek güç bela Fýrata ulaþýr. Osmanlý tapu kayýtlarýnda Cenuben karyei Keklice, þimalen karyei Tilhabeþ ve koyunbat ile sýnýrlandýrýlýr Çakýroðlu. Diðer yönlerini þimdiki dille dersek Doðusu Karkamýþ ve Yarýmca köyü, Batýsýnda ise Kývýrcýk köyü yer alýr. Bu sýnýrlar içerisinde Çakýroðlunun sekiz bin dönüm civarýnda ekilebilir bir arazisi vardýr. sözü edilen çayýn ve sonraki yýllarda yapýlan barajýn verdiði su ile birlikte arazilerin yüzde sekseni sulanabilir durumdadýr. Çakýroðlu Barak ovasýnýn güney sýnýrýný teþkil eden bir noktada yer alýr. Zaten bu ovanýn güneyi de Suriye tepeleriyle sýnýrlandýrýlýr.
Ýþte konum itibariyle böyle bir yerdedir Çakýroðlu. Bu adý köyü kuran aileden dolayý almýþ olup sonraki yýllarda devlet bunu Karanfil olarak deðiþtirmiþse de halk daha çok önceki adý ile telaffuz etmiþtir köyü. Köyün kuruluþ öyküsü Baraklarýn bu bölgeye gelmesine denk düþer. Eski nüfus kayýtlarýnda ki hane numarasýnda birinci sýrada köyü kuran Çakýrlarýn, ikinci hanede Musalarýn (Kocaaslanlar),üçüncü hane olarak da müholarýn (Karalar) sonraki hanelerde de diðer oturan ailelerin olduðu görülmektedir. Tapu kayýtlarýnda da buna benzer bir durum mevcuttur. Ancak sonraki yýllarda Osmanlý toprak sistemindeki deðiþikliðin ardýndan Barak’ýn diðer köylerinde olduðu gibi Çakýroðlu da aðalarýn eline geçer ve arazilerin dörtte üçüne yakýn kýsmýna aðalar sahip olur. Böylece halkýn büyük çoðunluðu da onlarýn ekincisi (yarýyacý) durumuna düþer. Köyde artýk bir aðalýk sultasý dönemi baþlamýþ olur. Bu durum bir yüz yýl kadar sürer ve 1950 li yýllarda aðalarýn köyü halka satmasýyla bu dönem sona erer. Böylece toprak sahibi olan halk arazilerin büyük kýsmýna bað, fýstýk ve zeytin dikerek topraklar üzerinde zengin bir bitki örtüsü oluþur. Bu zenginlik köylüyüde beraberinde bir refah düzeyine getirir ki buda onlarýn eðitimine, kültürüne ve yaþam tarzlarýna kýsaca sosyo ekonomik durumuna yansýr. Nitekim çevre köylerle kýyaslanýrsa buradaki eðitimli insan sayýsýnýn çokluðu göze çarpar. Çakýroðlun da yöre kültürünün tipik özellikleri görülmektedir. Gelenek-görenek, töre, örf ve adetler Barakta olanlarýn aynýsýdýr. Kadýn erkek iliþkileri, giyim tarzlarý, düðünleri, misafir aðýrlamalarý, yemek kültürleri kýsaca yaþam tarzlarý çevre kültürünün bir parçasý gibidir. Yörede olduðu gibi burada da her aile mensup olduðu bir boy yada oymaðýn varlýðýna inanýr. Bu çerçevede kan baðý olan herkesin birbirinin akrabasý olduðu kabul edilir. Bu durum aþiretçilik geleneðinin sürdürülmesi faktörleri arasýnda bilinmektedir. Esasen bu husus yöredeki sosyo yapýda görülen geleneksel bir durumdur. Deðiþimin çok aðýr olduðu bu gelenek de denilebilir ki geliþen deðiþen dünya görüþü, teknolojik geliþim bu yapý üzerinde ancak bir keser yontusu kadar etkili olabilmektedir. Sosyologlar bunu kapalý toplum olma özelliðine baðlarlar. Parantez içinde belirtelim ki aþiretçilik toplumsal kalkýnmanýn önünde bir engeldir. Bu anlayýþ saðlýklý toplumsal yapýnýn oluþumuna, demokratik geliþmenin, yenilikleþmenin, adalet ve hukuk kavramlarýnýn önünde bir engeldir. Ve buda yörenin ötesinde bölgenin bir gerçeðidir.
Çakýroðlunun bir sýnýr köyü olduðuna da vurgu yapmamýz gerekir. Türkiyi-Suriye sýnýrý belirlenirken köyün arazilerinin bir kýsmý sýnýrýn Suriye tarafýnda kalýr. Böylece Çakýroðlu bir sýnýr köyü olur. Bununla da kalmaz sonraki yýllarda sýnýra döþenen mayýn bu kez köyün güney tarafýný tamamen alýr ve köy mayýnlarla burun buruna gelir. Ve mayýn insanlarýnda hayvanlarýnda kâbusu olur ondan sonra. Çakýroðlun da yaþayan her hane halký bir mensubunu, bir yakýnýný kurban verir bir þekilde mayýna. Bu yönü ile Çakýroðlu öte köylerden farklýlýk arz eder. Mayýn belasý ve öteki faktörlerle birlikte köyden kente göç olayý burada da kendini gösterir. Bu nedenle yetiþen genç nüfus dýþarýya çýktýðýndan nüfusta azalmanýn yanýnda köyde oturanlarýn çoðunluðu genellikle yaþlý nüfustur. Þu anda köyde oturan aile sayýsý 30 kadar olup nüfusuda 150 civarýndadýr. Tarýmsal alanda baþta fýstýk olmak üzere, sulu tarým kapsamýnda yaðlý tohumlu bitkiler ve hububat tarýmý yapýlmaktadýr. Eski mesire yerlerinden biri olan kara pýnar bu köyün sýnýrlarý içerisindedir. Soðuk ve zengin bir suyu olan kara pýnarýn da þu yýllarda suyunda büyük bir düþüþ yaþanmaktadýr. Bahar aylarý Çakýroðluna ayrý bir güzellik katar. Yeþilin her tonu, çiçeðin her çeþidi, çiðdemi nergisi kengeri, zahteri ile bir alem olur baharda Çakýroðlu. Þiir dili ile betimlenen özellikleri bakýn dizelere nasýl yansýmaktadýr.
Kanne yokuþundan tepesine çýkýlýr
Kersantaþ düzüne seyran edilir
Lale sünbül mor çiçekler açýlýr
Ne güzel görünür þu Çakýroðlu.
Að dereden öte Tilhabeþ düzü
Elvan Elvan gülü nergisi
Seherden baþlar keklik ötüþü
Sanki sevginin özlemi gibi.
Bereketin simgesi Fermene düzü
Baþaklar verir elliyi yüzü
Bulunmaz dünyada baharý güzü
Ne güzel yerin hey Çakýroðlu
Çifte dutlarý göresem geldi
Çayýrlý çimenli ne güzel yerdi
Ayrýlýk hasreti ziyade geldi
Gidipte görmek mümkün mü þimdi.
Birbirine karýþmýþ baðý bahçesi
Uzaktan duyulur çenginin sesi
Seyre deðer Keklicenin tepesi
Turnalar üstünden uçuþur gider
Türlü libas giyer gelinler kýzlar
Servi boylu ay gibi yüzler
Acýyý sevgiyi içinde gizler
Sandýkta çeyizi gizlemiþ gibi.
Bolcadýr çiðdemi nergis çiçeði
Çakýroðlu güzelliðin biteði
Neylersin artýk bundan öteyi
Gönül Çakýroðlunu arzular þimdi.