MEVLANA OÐLUNA DERKÝ“Bahaeddin! Eðer daima cennette olmak istersen,
herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreðinde tutma!
Fazla bir þey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!
Merhem ve mum gibi ol! Ýðne gibi olma!
Eðer hiç kimseden sana fenalýk gelmesini istemezsen,
Fena söyleyici!
Fena öðretici!
Fena düþünceli olma!
Çünkü bir adamý dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun.
Ýþte o sevinç Cennetin ta kendisidir.
Eðer bir kimseyi düþmanlýkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun.
Ýþte bu gam da cehennemin ta kendisidir.
Dostlarýný andýðýn vakit içinin bahçesi çiçeklenir,
gül ve fesleðenlerle dolar.
Düþmanlarý andýðýn vakit, için dikenler ve yýlanlarla dolar,
canin sýkýlýr, içine pejmürdelik gelir.
Bütün peygamberler ve veliler, böyle yaptýlar,
içlerindeki karakteri dýþarý vurdular.
Halk onlarýn bu güzel huyuna maðlup olup tutuldu,
hepsi gönül hoþluðu ile onlarýn ümmeti ve müridi oldular.”
Mevlana oðluna der ki:
Bahaeddin!
Düþmanýný sevmek, düþmanýnýn da seni sevmesini istersen,
kýrk gün onun hayrýný ve iyiliðini söyle, o düþman senin dostun olur;
Çünkü gönülden dile yol olduðu gibi, dilden de gönüle yol vardýr.
Allah’ýn sevgisini de onun aziz isimleriyle elde etmek mümkündür.
Allah(CC) buyurdu ki:
Ey kullar,
kalbinizde arýnma olmasý için beni pek çok anmaktan geri durmayýn.
Kalbinizde arýnma ne kadar çok olursa,
Allah’ýn nurunun parlaklýðý da kalpte o nispette fazla olur.
Nitekim ekmekçinin tandýrý ne kadar sýcak olursa,
o kadar ekmek alýr, soðuk olunca ekmek almaz.
S e v g i s i z s i n i z ...