Ermenilerle iliþkilerimiz konusunda Bir Zat 'ýn bundan tam 100 yýl önce söyledikleri alnýmýn ortasýna þamar gibi çarpýnca bunu paylaþmak istedim.Bu kiþi tabiki milletimizi çok iyi tanýyam BSN den baþkasý deðildi...Onun görüþleriyle bu konuya bakarsak:
Hâlâ Ermeni-Türk (Müslüman) düþmanlýðýnýn yapýldýðý, Ermeni açýlýmýnýn tartýþýldýðý günümüzden 100 sene önce kadir þinas bir zat, “Size bunu katiyen söylüyorum ki, þu milletin saadeti ve selâmeti Ermenilerle ittifak ve dost olmaya vâbestedir (baðlýdýr, ilgilidir, ancak onunla mümkündür)” demiþtir.
Ve dostluk, diyalog gibi ince ve hassas meselelerde, þu hassas ölçüyü getirir: “Fakat mütezellilâne dost olmak deðil, belki izzet-i milliyeyi (milletin izzeti, þerefini) muhâfaza ederek, musâlaha (barýþ) elini uzatmaktýr.”
Zaten düþmanlýðýn hiçbir faydasý yoktur. Zira, düþmanlýk, korkuyu, korku endiþeyi, gerginliði, sýkýntýyý getirir. Ayrýca, bütün yatýrýmlarý korkunun ve düþmanýn izâlesine yatýrmaktýr! Yani, eðitime, saðlýða vs. gidecek yatýrýmlarýn, askere, silâha yatýrýlmasýdýr.
Buna binâen, “Türkün Türkten baþka dostu yoktur!” sözü, dehþetli bir korkuyu, sýkýntýyý pompaladý bu millete 80 yýlý aþkýndýr.
Þimdi, cümlelerin devamýndaki þu muhteþem psiko-sosyal teþhise ve tesbite bakýnýz:
“Hem de, onlar (Ermeniler) uyanmýþlar; siz uykudasýnýz, rüyâ görüyorsunuz. Hem de, fikr-i milliyette müttefik ve kavîdirler (milleti düþünmekte birlik olup, güçlendiler); siz, ihtilâfla þimdilik boþsunuz, hem de galebe etmek istiyorsunuz. Onlar sizi maðlûp ettiði silâh ile, yani akýl ile, fikr-i milliyetle, meyl-i terakkî (ilerleme meyli) ile, temâyül-ü adâlet (adalete yönelmek) ile maðlûp edebilirsiniz. Bence þimdi kýlýç vuran, o kýlýncýn aksi döner, yetimlerine dokunur. Þimdi galebe (üstünlük) kýlýç ile deðildir. Kýlýç olmalý, lâkin aklýn elinde. Hem de dostluðun sebebi vardýr. Zîrâ komþudurlar. Komþuluk, dostluðun komþusudur. Hem de onlar uyandýlar, dünyaya yayýldýlar, terakkiyât (ilerleme/yükselme) tohumlarýný topladýlar; vatanýmýzda ekecekler. Bizi medeniyete mecbur, terakkîye îkaz, bizdeki fikr-i milliyeti hüþyâr ediyorlar (uyandýrýyorlar).
“Ýþte þu noktalara binâen, onlarla ittifak etmek lâzýmdýr. Hem de bizim düþmanýmýz ve bizi mahveden, cehâlet aða, oðlu zaruret (çaresizlik/yoksulluk) efendi ve hafîdi (torunu) husûmet (düþmanlýk) beydir.”
Ne çýktý bu birkaç paragraflýk tesbitlerden, teþhislerden:
* Barýþ,
* Dostluk,
* Yükselme, ilerleme,
* Akýl, ilim, birlik ve beraberlik.
Peki, demokratik açýlýmdan Ermeni açýlýmýna kadar, Kaç yýl önce söylenmiþ bunlar?
Tam 100 sene.
Bu devlet barýþ, dostluk istiyorsa, önce vatandaþý ile barýþmalý, dostluk kurmalý.
Baþörtülü ile, Kur’ân kursuna gitmek isteyen 12 yaþýndan küçüklerle barýþmalý, dostluk kurmalý?Dinini ya da karþýt fikrini,kültürünü serbestçe yaþamak isteyenlerle dostluk kurmalý.Din eðitimi almak istemeyenlerle dostluk kurmalý...
Ermeni açýlýmýna evet, ama önce vatanda açýlým!