Mardin ilimizin Mazýdaðý ilçesi Bilge köyünde yaþanan katliama dair çok þey söylendi.Söylenmeliydi de!
Gencecik bir imama dair çok þey söylendi.Kadýnlara,kýzlara,delikanlýlara, bebelere,babalara,insanlýða dair…
Söylendi söylenmesine de, hiçbiri, þairin iki mýsra ile ifade ettiði kadar sarsmadý yüreðimizi.Þair Ýsmet Özel’in iki mýsrasý kasvet baðlayan yüreðimizden vurdu. Alýn o iki mýsra’ý, ne söylerseniz söyleyin.
Kuru kavruk yüzüyle Anadolu’dan,Anadolu’nun o mümbit memelerinden beslenen Abdürrahim Karakoç’un ‘Mihriban’ýnýn da ifadeye koyduðu; “Lambada titreyen alev üþüyor” geldi aklýma,yine Sivas’ýmýzýn kuru kavruk yüzlü,a’ma gözlü,yüreðiyle gören aþýðý;Aþýk Veysel geldi aklýma; “Benim sadýk yarim kara topraktýr.”…Dedim ya, alýn bu iki mýsrayý, “Zümrüd-ü Anka” misali binin kanatlarýna ve yükselin yükselebildiðiniz kadar.Hatta Richard Bach’ýn “Martý Jonathan” ýnýna da selam verebilirsiniz yükselirken!
Ahmet Hakan, þehit edilen genç imamý yazýnca,tekrar gündemimize girdi o iki mýsra.Mýsralarý yazýsýnýn en vurucu yerinde kullanan sayýn Hakan’ýn çok okunmasýnda, iki mýsra’ýn muharrik gücü tartýþma götürmez derecede ortada.
Nedir bu iki mýsra ve ne söyler bize? Ýsmet Özel ‘Tahrik’ þiirinde kullanýr bu iki mýsra’ý.Hem de eskilerin “Taç Beyit” dediði tatta kullanýr.Þiirin sonuna saklar tahrikini ve;
“otlarýn sarardýðý yerlerde güneþ / kurþunun deðdiði tende heves kalmýþtýr.” diyerek yeniden besmele çektirir okura!
Biraz durup düþünün.Örneðin yazýnýn burasýnda gözlerinizi ekrandan ayýrarak düþünün.Güneþin kaldýðý yerlerle,hevesin kaldýðý yerler neresidir.Neden sararan otlarda kalýr güneþ?Ve neden tende heves kalýr.Hele kurþunun/ölümün girdiði ten neden heveskardýr?Daha bir dizi heveskar soru sorabiliriz tenimize,ben’deki ötekimize!
Ýmam Kazým’ýn alnýna ve sinesine deðen kurþunlarý kim niçin ve hangi hevesle sýkar?!
Allah’a müteveccih bir nasiye ile nefse müteveccih bir nasiye arasýnda heves nerede durur.
Sayýn Hakan’ýn yazýsýndaki tema “Þeb-i Arus” olsaydý acaba bu denli okunur muydu.Veya ben bu yazýyý yazar mýydým?Yine ayný mýsralarýn þairinin ifadesi ile; “yaþamayý bileydim yazar mýydým hiç þiir…” Evet…þu üç günlük dünyada bitmeyen heveslerimizle nedendir cilalarýz bedenlerimizi,kafeslerimizi,zindanlarýmýzý…
Ýmam Kazým’ým geride býraktýklarý bu çaðla öylesine uyumlu,öylesine örtüþüyor ki;aksini söylemek,hele acýnýn harman olduðu bu vasatta bunu ifadeye koymak, ne zordur ah bir bilebilseniz.Ne zordur hevessiz ölümü beklemek.Bir Gitar’la rol çalan Ýmam Kazým’ý Rodrigo ile yan yana koyan yorum(cu)larýn heveslerinin, bitmeyen bir konçerto kadar uzun olduðunu bilmem izaha gerek var mý?
Ýmam Kazým,idealist bir imam.Bundan þüphe yok.Þehit bir imam bundan da þüphe yok.Onurlu bir ölüm. Bundan da þüphe yok.Þüpheli olan; o gencecik bedene giydirilmek istenen elbise.Can’ýný Yar’e feda edenler gibi,
ötelerle ünsiyet kurmak isterdim.Bedeni taþýyan ruh’la hasbihal etmek,sonra da biz heveskarlara;
“Ey gönül, kendini vezn etmeye kantar ara bul!
Yürü git, kantarýna halis olan a`yar ara bul!
Kapatýrlar seni bir hâl-i haraba yalýnýz;
Ol karanlýk geceler kendine bir yâr ara bul!”
Kime ait olduðunu bilemediðim,ama üstad Cündioðlu’nun yazýsýnda (http://www.karakutu.com/modules.php?name=News&file=article&sid=2632) okudukça etkilendiðim bu enfes ‘Nefes’ kimden bir ah olarak çýkmýþsa,ruhaniyeti önünde saygý ile eðilmek lazým.
Hevesine,heva’sýyla deðil, heva’sýna yar’dan taþýdýðý nefesle, adalet vezn’i ile yaklaþan bir ‘Adam’ dan sadýr olduðu da muhakkak.
Hevesler tende kalsýn.Ten heveste kalsýn.Ama ten dediðimiz þey nedir ki?Tendeki can olmasaydý,leþ kelimesini nereden bulabilirdik ki?! Hem “Ölen hayvan imiþ,aþýklar ölmez” diyen bizim Yunus’u nasýl anlardýk?!
Yazýya baþlarken;alýn bu iki mýsra’ý, ne söylerseniz söyleyin dedim ya, bundandýr söylediklerim!Ne çok kelime kullandým.Ne çok hevesim varmýþ yazmaya.Oysa sözüm tükendi.
Ne ki;bütün içtenliðimizle,þairimizden de mýsra çalarak; “Kurþun tenime girebilir zira hevesim kalmadý” diyebilecek erdemimiz de olmalý.
“Cümle dünya sizin olsun
Bir dost bir post yeter bana
Atlas diba sizin olsun
Bir dost bir post yeter bana
Sanýr mýsýn kalsan gerek
Bilir misin n`olsak gerek
Bin yýl yaþar ölsen gerek
Bir dost bir post yeter bana…”
Seyyid Seyfi’nin bu sözlerine de yürek kabartmalý deðil miyiz?
Hatta bu topraklarda çokça þahit olduðumuz kefen bohçalarýmýz olmalý deðil mi?
Çünkü;
“Ansýzýn ve hiç farkýnda olmadan,ölüm size gelmeden önce,Rabbinizden indirilen Zikr’e tabi olun” buyuran bia kitaba iman etmiþiz.
14.05.2009
Davut Özgül'ün diðer makaleleri:
http://www.nizip.com/forumdisplay.php?f=295
http://www.tekilhaber.com/Yazar/Davut-Ozgul