Okumak; insanýn kendi dýþýndaki her þeyle kendini tanýmasý için iletiþim kurduðu en soylu eylemdir.Okumayý sadece yazýlý bir metinle sýnýrlamadýðýmý söylemeye gerek dahi duymuyorum.Zira insan okudukça,etrafýna nazar eyledikçe,okumanýn ne denli bir ufuk olduðunu da anlamakta gecikmiyor.Sözün burasýnda “Çok okuyan mý bilir çok gezen mi?!” sözünü, tam da bizim okumaya yüklediðimiz anlamý tefsir etmesi bakýmýndan manidar buluyorum.Bu sözle, okumanýn kitaplarýn dýþýna taþan boyutunu nasýl göremeyiz þaþýyorum doðrusu!Burada ‘çok gezmek’ le kastedilen; kitabi olanýn dýþýnda,Ýslami literatürde adýna “Afak” da dediðimiz iþaretlerin,alametlerin…bizlere kattýðý bilgiden,bizi marifete götüren yönünden bahsediyoruz aslýnda.
Akif’in gördüðü ‘Kaþaneler’ ile ‘Viraneler’ bizatihi kendi nazarýdýr.Yine Sabri Esat Siyavuþgil’in Fransýz hayranlýðýný gizlemeyerek o belde de gördükleri ile imparatorluðun çatýrdayan yýllarýnda þahit olduðu “Memalik-i Osmani”ni hakkýnda yazdýklarý da iki yönlü bir okuma eylemidir.Onlar hayatýn içinde okumalar yaparak yazmýþlar,yani bu iþi ‘Çok gezerek’ yapmýþlar.Onlarýn baktýklarýný görebilme kabiliyetleri,öncelikle kitabi olanlarý okumalarý ile ilgilidir.Bizlerse onlarýn yazdýklarýný okuyarak bilgi sahibi olmuþuz.Adý geçen insanlarýn vardýðý sonuca daha önce yaptýðý gözlemlerle ulaþan daha nice okuyucular olmuþtur elbette.Ne var ki;ilk okumanýn kaynaðýna indiðimizde, bizi karþýlayacak olan biricik þeyin, öncelikle yazýlý olaný okumakla edinilen bilgi olduðu gerçegidir..O bilgi olmadan ‘Bakmak’ okumak deðildir.Belki ‘Görmek’ için okumaya muhtacýz.Bunu anlamak gerekiyor.
Örneðin toplumun ortak hafýzasýnda adý “Muhammed-ul Emin” olan bir insan olarak peygamberimiz için yüce Allah “Ve Vecedeke Dallen Feheda” buyuruyor.Yol bilmez þaþkýn halde olan bir temiz adam.Fýtratýný kirletmemiþ saf bir Ademoðlu.Okumaya baþlayýnca,bilgi ile donanýca,marifet sahibi olunca… iþ deðiþmeye,baktýklarýný görmeye,gördüklerini yaymaya,yaydýklarýný yaþamaya…böyle baþlýyor okumaya.Yine sözün burasýnda “Ümmi” kelimesinin de tek anlamlý bir kelime olmadýðý,sadece “Okuma,yazma bilmeyen” þeklinde dilimize aktarýlamayacaðý,aksine, “Ümniye” lerinden,yani kuruntularýndan hareketle baktýklarýný aktaranlarýn bilgisinin sahih bilgi olmadýðý,peygamberin de bu kuruntularla baðlantýsý olmayan bir insan olduðu aktarýlmaktadýr esasýnda.Ýþte!Ýlk Vahy yani en maruf anlamý ile Okuma, böyle hayati bir konumla aktarýlýyor insana.Ýþ bu þekilde ciddiyet arz edince kim bigane kalabilir ilk okumaya?
Uzun yýllardýr bir kitabý baþtan sona okuyamadým!Hep yarým kaldý hep baþlarýnda kaldým kitabýn.Okuduðum yüzlerce kitap (binlerce demeyi ne kadar arzuladýðýmý ancak Allah bilir) sayesinde var olan mirasýmý tüketiyorum yýllardýr.Konuþmalarýmýn tekrar olduðunu,vurgularýmýn ayný olduðunu,bir nevi patinaj yaptýðýmý fark ediyorum.Yazmamý isteyen o kadar çok insan,kurum ve kuruluþ var ki þaþýyorum doðrusu.Ve kendi vicdanýmla baþ baþa kaldýðýmda,ilmin,okumanýn o çileli yoluna girmekten nasýl da imtina ettiðimi,kafa konforumu nasýl da muhafaza ettiðimi…yani bakmaya ne çok talip olduðumu esefle müþahede ediyorum.
Bugün okuduðum bir surenin mealini cemaatime aktarýrken,cematten beni seven bir dostumla aramýzda þöyle bir diyalog geçti;
-Hocam kaç yýldýr bu camide görevlisin 5-6…
-12 yýldýr görevliyim diyorum
-Hocam artýk bu Aþýr’larý deðiþtirsen,farklý yerler okusan diyor dostum.
Dostumun yüzüme vurduðu hakikat bana çok acý gelmiyor aslýnda.Zira uzun zamandýr ayný muhasebeyi ben de kendimle yapýyorum,Onun söylemesi, bu düþüncemi daha da kamçýlýyor.
Derslerim,yazýlarým,gazetem,köþe yazým,dergi yayýncýlýðý,dernek faaliyetleri,sahaflýk,imamet,çocuklarým,eþim,iþim,aþým…ve ben. Okumayý,düzenli okumayý,görme imkaný saðlayan okumayý uzun zamandýr býraktým maalesef!
Ýnternet ortamýnda günlük gazeteler,yazýlar ve makaleler okumak konusunda nefsim nasýl da rahatlýyor.Günde en az 1-2 saat bu tür matbuat okumayý,dürüstçe söylersem;okumak olarak kabul etmiyorum.Sadece malumat ve aktüel olanla geçirilen bir kayýp zaman gibi geliyor bana.Kendime ayýrdýðým,yazýn okurum dediðim öyle çok kitabým oldu ki sayýsýný ben bile hatýrlamýyorum.Bu yaz, kimseye yok diyemeyen o malum huyumdan,bir dostun ýsrarýyla 6-7 tane dedikodu kitabý okudum.Ýsmini söylemekten bile imtina ettiðim 7 kitap!
Bu satýrlarý yazarken bile;Allah’ým bana mühlet ver ki; okumalarýma devam edebileyim diyorum!Hayatýn bütün renk ve tonlarýna hakim olan insanlarýn okumalar sayesinde bizleri nasýl yönlendirdiklerini gýpta ile görüyor ama buna raðmen okumaya fýrsat bulamýyorum.Bu açýk,saklanmasý mümkün olmayan çýplaklýðýma raðmen bende bir numara olduðunu varsayan bütün dostlara bu yazý bir itirafname olsun diliyorum.
Ve hala okumayý çok yönlü sürdüren,kendini hergün yenileyebilen,Güneþ gibi her dem taze doðabilen dostlara selam olsun.
12.10.2009