NE MUTLU TÜRKÜM DÝYENE VEYA SÝYASET DÝNÝ KUÞATTI!
Ýslam kültür tarihinde Osmanlý’da görülen ilk Mahya’nýn Kandil þeklinde 1078 (1563) tarihli bir el yazmasýndaki nottan hareketle, (konu tartýþmalara mahal býraksa da bu dönemde) takýldýðýna hükmedilebilir.(Ramazan Kitabý-sayfa 121-Özlem Olgun-Kitabevi Yayýnlarý-Ýst.) “Kandil Ýkadý” da denilen bu uygulama daha sonralarý Mahya þeklinde maruf ve meþhur olmuþtur.Ýlk Mahya için 1617 tarihinin Ramazan ayýný öne çýkaran þehir ve kültür tarihçilerimiz de mevcuttur.Tarih tartýþmalarýný bir yana býraktýðýmýzda,16.yy da Osmanlý’da bu sanatýn icra edildiðini söyleyebiliriz.
Mahya’lar kullanýlan malzeme ve sosyolojik süreç açýsýndan Ramazan ayý ve Efendimizle ilgili kliþe cümleler dýþýnda,ayný zamanda dönemlerinin sosyo-kültürel tanýklarýdýrlar.Bu açýdan Mahya’larýn sanat ve kültür tarihimiz açýsýndan kýymetleri tartýþýlamaz deðerdedir.Ýstanbul,Bursa ve Edirne gibi Payitaht tabir edilen yerlerde bu uygulama ve ustalarla ilgili epeyce malumat da mevcuttur.
Mahya’larda yazýlý cümleler, minarelerin arasýndaki mesafe de dikkate alýnarak tanzim edilirdi.En maruf olanlar þunlardýr;
“Ýnna Fetehna leke Fethen Mübiyna”
“Leyle-i Kadir”
“Safa Geldin”
“Ya Gani”
“Ya Ma’bud”
“Ya Aliy”(-y- harfi Hz.Ali olarak anlaþýlmasýn diye tarafýmýzdan konuldu)
“Maþaallah”
“Tebarekellah”
“Bismillah” .
“Þefaat Ya Resulallah” v.b. þekilde toplumun ortak hafýzasý da diyebileceðimiz deðerlerle ifade edilirdir.Burada Allah’ýn ayetleri,Esma’ý, Resulullah ve mübarek Ramazan ayý ortak paydadýr.Gelenek böyle oluþtu.
Mahya ile öne çýkarýlan mesajlarýn yukarýdaki çerçeve dýþýna çýkmasý “Harb-i Umumi” denilen 1. Cihan harbi devridir.O dönemde;
“Hubb’ül Vatan mine’l Ýman/Vatan sevgisi imandandýr”
“Muhacirini Unutma”
“Hilal-i Ahmer’i Unutma” v.b. savaþýn açtýðý yaralarý sarmaya matuf,Müslüman ahaliye mesajlar verilirdi.Daha sonraki Milli Mücadele ve takip eden Ýstiklal Savaþý dönemlerinde de;
“Yaþasýn Ýstiklaliyet”
“Tayyareyi Unutma”(Tayyare Cemiyeti,bugünkü adý Türk Hava Kurumu olan cemiyettir.)
“Yaþasýn Gazilerimiz”(Bu mesaj,bu yazýda kendisinden çokça istifade ettiðimiz,bir Osmanlý münevveri,beyefendisi…olan merhum Süheyl Ünver bey tarafýndan veya yayýnevi tarafýndan sehven olsa gerek “Yaþasýn Gazimiz” þeklinde ifade edilmiþtir.Oysa Ramazan Kitabýnda merhum Süheyl Ünver’e ait makalede Osmanlý Türkçesi ile yazýlan yazýnýn orjinali de ‘Gazilerimiz’ þeklindedir.)
Mahya’larda kritik dönemlerde bu türeden mesajlarýn olmasýný anlamak mümkündür.Ne var ki;dün Star gazetesinin haklý bir tepki ile; “Süleymaniye camii’nde tek parti devri mahyalarý” baþlýðý ile kamuoyuna duyurduðu, Süleymaniye camiinin minareleri arasýna asýlan “Ne Mutlu Türküm Diyene” mahyasý tam anlamý ile bir çýlgýnlýktýr.Ne de olsa “Çýlgýn Türkler” terkibi ve yazarý en çok okunanlar arasýna girdi.Bu çýlgýnlýðý en güzel þekilde ifade eden,yakýn dönemde Türk toplumunun siyasallaþmasýný inceleyen araþtýrmacýlardan sayýn Ýsmail Kara’nýn ilgili haber üzerine “Dünyabizim.com” sitesindeki yorumunu ve sitenin “Haksöz Haber” sitesinden aldýðý fotoðraf ile konu ile ilgili diðer bazý fotoðraflarý olduðu gibi aktarmayý uygun buldum.
![]()
“MAHYALARIN `SÝYASALLAÞMASI`NIN TARÝHÝ
Cumhuriyet devrinde ise mahyalar devletin mesajlarýný halka ulaþtýrdýðý bir pano gibi kullanýldý zaman zaman... Liderlerin adlarý minareler arasýna yazýldý, Sultanahmed Camii`nin minareleri arasýna `Para biriktir` mahyasý, Fatih Camii minarelerine Cumhuriyetin `30. yýl kutlu olsun`, Edirne Selimiye Camii`ne `Atatürk` ve “Varol Ýnönü” mahyalarý asýldý.
![]()
Konu üzerinde araþtýrmalar yapan Ýsmail Kara, mesajlarýn muhtevasýnýn dönemlere göre deðiþtiðini söylüyor. Örneðin Millî Mücadele yýllarýnda `Yetimleri koru, Þehitlere fatiha, Hilal-i ahmeri unutma, Para biriktir, Yerli malý kullan` gibi yardýmlaþma ve savaþ maðdurlarýný gözetmeye dönük mesajlar, vurgular var. Kara`ya göre, bu mahyalar bize Türkiye`de siyasi merkez ve toplumun din meselesine nasýl baktýðýný gösteriyor.
`Müslümanlar Cumhuriyetperverdir` yazan bir mahya da bulunduðunu ifade eden Kara, laik bir rejim olma kararýndaki Cumhuriyet`in mahyalarý araç olarak kullanmasýný `siyasallaþma` olarak yorumluyor.”
![]()
Bu durum karþýsýnda ne olup bittiði henüz anlaþýlmadan,Eyüp camiine de “Önce Vatan” mahyasýnýn asýlmasý,Ýstanbul’un Kurtuluþ yýldönümü olan 6 Ekim tarihinin de bahane edilmesi,özellikle Süleymaniye camiindeki mahyayý mazur göstermeye yetmemeli,sorumlularý kamuoyu önünde hesap vermelidir.Burada; “Ne var bunda Türkiye Cumhuriyetinde yaþayan Türklerin böyle bir hakký olmamalý m?!” türünden demagojiye sýðýnmak da makul gözükmüyor.Hele hükümetin yaptýðý açýlýmlar ve siyasal tartýþmalar dikkate alýndýðýnda,kimse bu durumu masum bir olay gibi göremez!Bu bir skandaldýr.Özellikle Diyanet Ýþlerine baþkanlýk eden ve toplumda ciddi saygýnlýðý olan sayýn Bardakoðlu baþta olmak üzere,hem kendi þahsýný hem de kurumunu bu siyasi tezgahtan uzak tutmalýdýr.Þayet Baþkanlýðýn iradesi dýþýnda bir irade camileri bu þekilde kullanma yetkisini kendinde görüyorsa,bu daha büyük bir skandaldýr!
Bu durumda dinin siyasete alet edilmesine göz yuman bir Diyanet iþleri baþkanlýðý,yarýn kendi mensuplarýndan birileri hakkýnda hangi gerekçe ile “Dini siyasete alet etmek” ten sorgulama açabilir?! Doðrusu bunu da merak ediyorum.
Özetle;siyasetin,özellikle de politikanýn kirli gölgesi mabedimize deðmemeli.
07.10.2009