Dostluk nedir ?Hiç düþündünüz mü?
Sempati… Ýlgi… Baðlýlýk… Yüceltme… Taçlandýrma… Sorumluluk duyma… Yürekten algýlama… Bakýþlarla anlaþma… Ses tonuyla destek verme… Kesintisiz iliþki… Sevgi… Saygý… Kaybolmaz, yitmez bir duygu…
Bunlarýn hepsi bir araya gelip, tedricen birikerek dostluðun çimentosunu oluþturuyor.
Gazetelerde okuyoruz; televizyon ekranlarýnda seyrediyoruz. Saðda, solda konuþmalarda þahit oluyoruz:
Edebiyat dostu… Türk Sanat Müziði dostu… Çocuklarýn dostu… Halkýn dostu…Çevre Dostu… Ama, biz aslýnda dostluklarýn nasýl oluþtuðunu unuttuk.
Bu hýzlý kent yaþamý dostluk duygusunu, aklýmýzdan aldý.
Ýnsanlar yalnýzlýða çekildi kalabalýklarýn içinde.
Bazýlarýnýn en yakýn dostu köpeði, bazýlarýnýn ise gökte uçan kuþlar.
Diðer insanlardan uzak kalmak istiyorlar nedense bu tip insanlar.
Sanýrým arkadaþý çok ama gerçek dostu yok çoðu insanýn.
Sokrates’e öðrencileri sormuþ:
Dostluk nedir?
Sokrates de onlara þu yanýtý vermiþ;
Çocukluðumdan beri arzuladýðým bir þey vardýr.
Kimi insan atlarý olsun ister. Kimi insan köpekleri.
Kimisi altýný, kimisi de þan, þeref, makam ve mevkisi; bense bir dostum olsun isterim…
Ýþte kimileri için gerçek dostluk bu kadar ehemmiyetli bir olgu.
Ýnsan yaradýlýþ olarak biriktirmeyi seven bir yapýya sahip.
Þan, þöhret biriktiriyor.Çok zenginse boðazda villa biriktiriyor.
Repoda para, kasalarda döviz, dükkânda antika eþya, duvarda tablo, yastýk altýnda para biriktiriyor.
Eskiden pul, peçete, oyun kartý, gazoz kapaðý biriktiren gençler þimdilerde daha çok kaset, CD biriktiriyor.
Yorgun bir ihtiyarsa sadaka, kaza namazý ve dua biriktiriyor.
Bazýlarý ise antika lambalar, cam þiþeler, eski koltuklar, tespihler biriktiriyor.
Âlimse kitap biriktiriyor. Cahilse kin biriktiriyor.
Peki ama soruyorum size; Dost biriktirmeyi içimizde kaç kiþi deniyor?
Evet, kabul ediyorum, insan birçok kiþiyle mükemmel dost olamaz, týpký ayný zamanda birçok kiþiye âþýk olamayacaðý gibi…
Fakat dostsuz yaþanan bir dünyada mücevherler içinde olsak bile bir pas kadar deðerimiz olamaz diye düþünüyorum.
Ne mutlu dostu olanlara, ne mutlu dostunu sevenlere…
Bazý insanlar vardýr.
Doðuþtan farklýdýrlar. Onlarýn yanýnda durmak huzur verir size.
Ýþte öyle insanlarý bulduðunuz zaman yanlarýndan ayrýlmamaya çalýþýn mümkün mertebe.
Bir fýrsatýný bulup onlarla ayný iklimi paylaþýn ki sizlerin de ruhu aydýnlansýn.
Ýçiniz heyecanla dolsun, gönlünüz mutlulukla.
Zira, onlarýn yüzlerinde tebessüm eksik olmaz. Dudaklarý eþlik eder bu tebessüme.
Gözlerinin içinde sanki etrafa sevgi, saygý, mutluluk yansýtan dev gibi bir ayna vardýr.
En zor zamanlarýnýzda açýlýrsýnýz onlara.
Herkese açýklayamadýðýnýz sýrlarýnýzý onlara rahatlýkla söyleyebilirsiniz; çünkü çok güvenilir kiþilerdir.
Dirayetlidirler, öz güvenleri hayli yüksektir. Kalitesiz diyaloglar yoktur onlarýn hayatýnda.
Almayý deðil, hep vermeyi düþünürler. Bencil deðildirler. Çünkü ‘Ben’ kelimesini neredeyse hiç kullanmazlar.
Böyle insanlar bulmuþsanýz eðer; tutunun onlara derim.
Çünkü onlar sizin sevincinizle mutlu olur; sizin üzüntünüzle kederlenirler.
Sizin ayaðýnýza batan bir diken onlarý da ayný ölçüde incitir.
Ýþte gerçek ve iyi bir dostluk bu olsa gerek..