Askeriyede memuriyetimin ilk yýllarýydý.. Bazý dostlarla Cuma namazýný kýlmak için Ýkitelli'de 'Kuvvetli Vaaz' veren bir camiye gitmiþtik. Aslýnda cami de sayýlmazdý, esnafýn mescid olarak kullandýðý sade ama ferah bir binaydý.
Gerçekten hocaefendi insaný meþk içerisinde býrakan bir ruh haliyle Vauz-u nasihat ediyordu. Elinde Diyanetin haftalýk basýn bülteniyle kitleleri uyutmuyor.. Silkiyordu..
Vaaz bitipte saflarý sýklaþtýrýken bir anda gözlerim fal taþý gibi açýlmýþtý. Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný yani Recep Tayyip Bey gelmiþ yanýma oturmuþ vaaza iþtirak etmiþ ama ben o ruh atmosferi içerisinde fark bile etmemiþtim..
Her þey bir yana, caminin içerisinde ne þakþak ne de bir uðultu olmuþtu.. Öylece sýradan bir mü'min olarak namaza iþtirak ediyordu.
Evet o Recep Bey ki; Ýlk þiir okuma davasý sýrasýnda; Ben Mazlum-Der'de ofisboyluk yaparken, Avukatý Hayati Yazýcý'nýn (Bakanýmýzýn o dönemde büro olarak kullandýðý Okmeydanýn'da ki yerine giderdim) evrak getir götür iþlerini yapardým. Sakal ve takkemden dolayý bana; 'molla' der ben de aldýðým evraklarý, O dönemde dernek danýþmaný olarak çalýþan Akif Beki Beye götürürdüm. Severlerdi beni, yeni evli olduðum için takýlýlardý bana..
Tayyip Beyin namýyla büyüyordum ama bir türlü görmek nasib olmuyordu..
Ýþte þimdi omuz omuza birlikte namaz kýlýyorduk..
Vee yýllar sonra ayný Tayyip Beyin korumasý beni tekmeleyip üstüme tükürüyor...
Evet..; Ýlk ve Son defa ...o namaz ve huzur...
Ýlk ve...
son defa....