Alýntý
Yabani otlarýn arasýnda gizli saklý kalmýþ, üzerine düþmüþ güneþ ýþýklarýný içine hapsetmiþ ebruli morun birbirinden güzel tonlarýyla bezeli kýr menekþeleri. Koyu yeþil yapraklarýnýn arasýnda büyük bir alçakgönüllülükle hafifçe eðik baþlarý, yukarýya uzanmýþ narin gövdeleriyle çok güzeller. Ne kadar gizlenirse gizlensinler, burcu burcu yayýlan mis kokularý onlarý ele veriyor. Sizler annemin mutluluk çiçekleri...
Her an hoyrat bir ayaðýn altýnda ezilebilecek kadar korumasýz, her tarafý kaplayan arsýz otlarýn arasýnda fark edilmek gibi bir kaygýlarý olmadan etrafa neþeli bir güzellik saçarak yaþýyorlar. Yaþama sevinciyle dolu, sevecen gözler gerekiyor onlarý görebilmek için… Dünyanýn hiç bir parfümünün boy ölçüþemeyeceði güzellikteki kokusundan, görüntüsünden mutlu olabilmek için aþmýþ olmak gerekiyor bir çok þeyi. Ýlahi bir sevgi gerekiyor yüreklerde. Ve ne yazýk ki, bu mutluluðu tüm benliðiyle, yüreðiyle hissetmek her insana bahþedilmiyor… Ne hercai, ne de Afrika, onlar hiçbir çiçekçi de satýlmayan, yabani kýr menekþeleri...
Bir hýdrellez günü, yýllar sonra gittiðimiz dedemin kasabasýnda, küçük fakat suyu bol ve hýzlý akan bir derenin kenarýndaydýlar. Söðüt ve kavak aðaçlarýnýn altýnda, annemin onlarý fark ettiði zaman yüzüne yayýlan aydýnlýk dolu kocaman gülüþüne neden olan güzelliklerdi onlar. O gün yabani kýr menekþelerin onda uyandýrdýðý sevinç ve mutluluðun benim de yüreðime yerleþtiði gün olmuþtu. Fark edilmeyecek kadar küçük þeylerden mutlu olmayý annemden o gün öðrenmiþtim. Küçük bir demet ne güzel olurdu. Eðildim koparmak için. Annem, “dur” dedi, “Sakýn ha”...
Mucizelere inanmazdým, ta ki yýllar sonra nereden ortaya çýktýklarýna aklýmýn bir türlü ermediði kýr menekþelerini annemin mezarýnda görene dek... Onlarý orada öyle kendiliðinden bitmiþ görünce týpký yýllar öncesinin hýdrellez günündeki gibi kalbimi ýsýtan sýcacýk gülüþünü yeniden içimde hissettim. Taþýyamadýðým aðýrlýktaki hüznümün yerini gökyüzünde özgürce uçan bir kuþun kanadýndan dökülen, havada dans ederek yere iniyormuþ gibi görünüp de aslýnda yere hiç düþmeyen bir minik tüy tanesi aldý.
Annemin gittiði o yerlerde mutlu olduðunun, yalnýz olmadýðýnýn bir iþareti olarak gördüm onlarý ve bunun için tüm kalbimle Tanrýya þükrettim