Bugün Regaip gecesi Hayýrlara vesile olmasý temennisiyle...
Bugün Regaip gecesi Hayýrlara vesile olmasý temennisiyle...
Binlerce çiçek var, gül baþka,
milyonlarca insan var ama dost baþka,
milyarlarca gün var ama KANDÝLLER baþka,
REGAÝP KANDÝLÝNÝZ
mübarek olsun.
Made Ýn NizipLi
tum islam aleminin ve uyelerimizin regaip kandilini kutlarým. dualarinizda olmak temennisiyle ...
Email geçersiz
Ýslam alemi için hayýrlara vesile olsun
sitede bize karþý yapýlan bazý hareketlere ayný üslupla cevap vererek dostlarý kýrmaktansa (dost kalýp) yazmamayý yeðledik...DERVÝÞ DÖRTBUDAK
Hedef.. 5 FAKÜLTE 5000 ÖÐRENCÝ
Mübarek üç aylarýn habercisi olan regaib kandilinin baþta sitemiz sakinlerine,aziz milletimize,alemi islama,hatta bütün bir beþeriyete sebebi hidayet ve vesile-i necat olmasýný yüce mevladan niyaz ediyor,durumu müsait olan kardeþlerimi bu akþam metin özmen camiinde yapýlacak olan mevlid-i þerife davet ediyorum.Huzurla kalýn...
kandiliniz mübarek olsun......
Bu mubarek gecenin Hayýrlara vesile olmasý dileðiyle
SIKINTI YARATMA...!
Nice aydýnlýk yarýnlara denk gelmiþ olmasý ümidiyle, kandiliniz mübarek olsun
Görüþleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
2007de açtýðýmýz konuyu devam ettirelim inþ yarýn Akþam Regaip kandili hepinizin kandili þimdiden mübarek olsun hayýrlara vesile olmasý temennisiyle..
Bu arada üç aylara girmiþ bulunuyoruz zor zamanlar bizi bekliyor Rabbim hepimizin yardýmcýsý olsun Amin..
Üç aylara girdik demek, allah kabul etsin.
T.C VATANDAÞI, NE MUTLU TÜRKÜM DÝYENE
Bu duygu ve düþüncelerle, üç aylarýn ve Regaib Kandili’nin vatandaþlarýmýzýn dostluk ve kardeþliklerinin pekiþmesine, Ýslam aleminin birlik ve beraberliðine, insanlýðýn barýþ ve huzuruna vesile olmasýna Cenab-ý Allah’ tan niyaz ederim.
Kelime olarak regâib, "ragibe"nin çoðuludur. Ragibe; nefis, Kýymetli, deðerli, ihsan
gibi mânâlara gelir. Buna göre Leyle-i Regâib denilince "Çok lütuf ve ihsanla dolu,
kýymeti ve deðeri büyük, iyi deðerlendirilmesi gereken gece" anlaþýlýr.
Ýslâm âlimlerinin açýklamalarýna göre bu gecede Nebiyy-i Muhterem (sav) Efendimiz
birtakým fi'li tecellilere, nurani mevhibelere eriþmiþ, bu sebeple Cenâb-ý Hakk'a
þükür için on iki rekât namaz kýlmýþtýr.
Recep ayýnýn ilk cuma gecesine "Leyle-i Regâib" denir. Bu gece, Ýslâm'ýn mübarek
gecelerinden biri olup bütün Ýslâm dünyasýnda kutlanýr.
Kelime olarak regâib, "ragibe"nin çoðuludur. Ragibe; nefis, Kýymetli, deðerli,
ihsan gibi mânâlara gelir. Buna göre Leyle-i Regâib denilince "Çok lütuf ve
ihsanla dolu, kýymeti ve deðeri büyük, iyi deðerlendirilmesi gereken gece"
anlaþýlýr. Ýslâm âlimlerinin açýklamalarýna göre bu gecede Nebiyy-i Muhterem
(sav) Efendimiz birtakým fi'li tecellilere, nurani mevhibelere eriþmiþ, bu
sebeple Cenâb-ý Hakk'a þükür için on iki rekât namaz kýlmýþtýr.
Halk arasýnda "Bu gece, Amine Hatun'un Peygamberimiz'e hamile kaldýðý gecedir"
tarzýnda yanlýþ bir kanaat yaygýndýr. Esasen Peygamber Efendimiz'in doðum
tarihi böyle bir kanaati doðrulamamaktadýr. Þu kadar var ki Âmine Hatun,
Rasul-i Ekrem Efendimiz'e hâmile olduðuna, bu gece muttali olmuþ olabilir. Halk
arasýnda yaygýn olan kanaatin böyle yorumlanmasý daha uygun olmalýdýr. Yine de
doðrusunu Allah bilir.
Manen Bereketli Gece:
Kelime olarak düþünülünce bile, adý üstünde anlaþýlýyor ki, bu gece, mânevi
açýdan çok bereketli, bu sebeple de Müslümanlarca iyi deðerlendirilmesi gereken
gecelerden biridir. Bu gecenin bir hususiyeti de "Mübarek Ramazan Ayý"nýn ilk
habercilerinden olmasýdýr. "Receb, Þaban ve Ramazan" aylan peþpeþe olup,
Müslümanlar bu aylar ve günlerde daha kontrollü davranmak durumundadýrlar.
Receb'in ilk cuma gecesiyle giren bu kandil, Müslümanlar'a ilk hatýrlatmayý
yapmakta ve hâl diliyle "iki ay sonra Ramazan ayý gelecek, ona hazýr olunuz,
onu karþýlayýnýz, on bir ayýn sultanýna hoþ geldin ey mübarek Ramazan
diyebilmenin mânevi gayretine þimdiden giriþiniz!..." demektedir.
Bu Geceyi Nasýl Deðerlendirmeli?
Mümkünse sýhhati yerinde olan Müslümanlar bu gece yatsý ve sabah namazýný
camiye giderek cemaatle eda etmeli, mahalle ahâlisi ile bütünleþmeli büyüme
çaðýndaki çocuklarýný da camiye götürmeli, onlara gece hakkýnda bilgi vermeli,
minarelerde yanan kandillerin mânâsýndan bahsetmeli, beraberce va'z-ü nasihat
dinlemeli, Kur'ân-ý Kerim okumalý, okuyanlarý dinlemeli, aile yakýnlarýyla bir
araya gelip gecenin mânâ ve önemiyle ilgili olarak dini sohbette bulunmalý,
geçmiþ namazlarýný kaza etmeli, kazasý yoksa nafile kýlmalý, dinimizin ve
milletimizin bekasý için dua etmeli, günahlara tevbe etmeli; milli
birliðimizin, ilâhi bir sýyanetle korunmasý için bütün samimiyetle Allah'a
yalvarmalýdýr.
KANDÝLÝNÝZÝ EN ÝÇTEN DÝLEKLERÝMÝZLE KUTLAR BÜYÜKLERÝN HATRINA RABBÝMÝZDEN
MAÐFÝRETÝNÝ DÝLERÝZ.
MUHABBETLE...
Tüm üyelerimizin, Ýslam ve Türk aleminin Kandilini kutlarým, bu sene benim için çok daha özel çünkü anam olmadan geçireceðim ilk üç aylar, nur içinde yat anam.
T.C VATANDAÞI, NE MUTLU TÜRKÜM DÝYENE
KANDÝL GECELERÝ
Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler; Rabiulevvel ayýnýn on ikinci gecesi olan Mevlid, Recep ayýnýn ilk cuma gecesi olan Regaib, yine Recep ayýnýn yirmiyedinci gecesi olan Mirac, Þaban ayýnýn on beþinci gecesi olan Beraat ve Ramazan ayýnýn yirmi yedinci gecesi olan Kadir Gecesidir.
06/10/2008
Bu geceler Osmanlýlar döneminde II. Selim zamanýndan baþlayarak, minarelerde kandiller yakýlarak duyurulup kutlandýðý için "Kandil" olarak anýlmaya baþlamýþtýr.[1] Bu çalýþmada kandillerin tarihi ile ilgili bilgi verilip dinimizin bunlara bakýþý ortaya konulmaya çalýþýlacaktýr.
1. Kadir Gecesi
Bu gecelerden Kadir gecesi ile ilgili olarak Kur'an-ý Kerim'de müstakil bir sûre bulunmaktadýr. Kur’an-ý Kerim’in doksan yedinci suresi olan bu sûrede Allah-u Teala, Kadir gecesinin bin aydan daha hayýrlý olduðunu bildirmiþtir. Fakat bunun da Ramazanýn yirmiyedinci gecesi olduðuna dair kesin bir delil yoktur. Kadir gecesi ile ilgili hadislere bakýldýðýnda Peygamberimizin (sav) mü’minlere tavsiyesi, Kadir gecesini Ramazanýn son on gününün tek gecelerinde aramalarý þeklinde olmuþtur. Buna göre Kadir gecesi Ramazanýn yirmi bir, yirmi üç, yirmi beþ, yirmi yedi ve yirmi dokuzuncu gecelerinden herhangi biri olabilir. Yani Kadir gecesi, zamanýmýzda Müslümanlarca ihya edilmeye çalýþýldýðý gibi herkesçe bilinen bir gece olmayýp, aksine gizlenmiþtir. Resulullah (sav) bile Kadir gecesinin Ramazanýn kaçýncý gecesi olduðunu bilmiyordu.
Kadir gecesinin ihyasý ile ilgili olarak Peygamber (sav)’den bir dua haricinde herhangi ibadet tavsiye edilmemiþtir. Fakat Âiþe validemizin bildirdiðine göre Peygamberimiz Ramazan ayýnda, diðer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanýn son on gününde ise çok daha þiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde geceleri ihya eder, ailesini de (gecenin ihyasý için) uyandýrýr ve itikâfa girerdi.[2]
Bir gün Âiþe validemiz, Peygamberimiz (sav)'e: "Ey Allah’ýn elçisi! Kadir gecesinin hangi gece olduðunu anlarsam o gece nasýl dua edeyim?" diye sormuþ, Peygamberimiz (sav) de ona: "Þu duayý oku" buyurmuþtur:
"Allahým! Sen affedicisin, cömertsin. Affetmeyi seversin. Beni de affet."[3]
2. Beraat Gecesi / Kandili
Beraat gecesinin fazileti ile ilgili olarak da Peygamberimizden nakledilen birkaç hadis bulunmaktadýr. Bunlardan bir tanesinde bu gecede Allah’ýn dünya semasýna tecelli edeceði, Kelb kabilesinin koyunlarýnýn kýllarý adedince (çokluk belirtmek için kullanýlmýþ bir ifade) insaný baðýþlayacaðý ve kendisine edilen tüm dualarý kabul edeceði anlatýlmaktadýr.[4] Bu hadise kitabýnda yer veren Ýmam Tirmizi ve onun hocasý Ýmam Buhari baþta olmak üzere birçok alim, bu hadislerin isnadlarýnda problem bulunduðunu, dolayýsýyla hadislerin zayýf olduðunu ve bunlarla amel edilmeyeceðini belirtmiþlerdir.[5] Müfessirlerden Ebu Bekir Ýbnu’l-Arabî, Beraat gecesinin fazileti hakkýnda bir tek saðlam hadisin bile gelmediðini, dolayýsý ile bu konu ile ilgili olarak hadis diye dolaþan sözlere itibar edilmemesi gerektiðini söylemektedir. [6] Gerçekten de Peygamberimiz Muhammed (sav)’in ve sahabe-i kiramýn mescidlerde bu geceyi ihya etmek için toplandýðý, özel dualar ettikleri, bugün özellikle ülkemizde olduðu gibi bu geceye has namaz kýldýklarý þeklinde tek bir rivayet dahi gelmemiþtir.
Bazýlarý Duhan sûresinde geçen: “O gecede her hikmetli buyruk ayrýlýr ve katýmýzdan bir emirle ilgilisine yollanýr.”(Duhân, 44/4-5) ayetlerine bakarak o gecenin Þaban ayýnýn on beþinci gecesi olan Beraat gecesi olduðunu söylemiþlerdir. Buna dayanarak da Allah’ýn o gecede kullarýn rýzýklarýný taksim ettiðini, ecellerini tayin ettiðini, bir sonraki Þaban ayýnýn on beþine kadar olacak tüm olaylarý takdir ettiðini, dolayýsýyla bu gece yapýlacak olan dua ve ibadetlerin mutlaka kabul edileceðini iddia etmiþlerdir. Böylece peygamberimiz ve ashabýnýn yapmadýðý, bu geceye has bir takým ibadetler ortaya çýkmýþtýr. Hâlbuki Allah-u Teala o sûrede þöyle buyurmaktadýr:
“Hâ Mîm. Andolsun o apaçýk kitaba ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz uyarýcýyýz. O gecede her hikmetli buyruk ayrýlýr ve katýmýzdan bir emirle ilgilisine yollanýr.” (Duhân, 44/1–5)
Görüldüðü gibi Allah-u Teala, iþlerin taksim edildiði gecenin Kur’an-ý Kerim’in indirildiði gece olduðunu bildirmektedir. Kur’an’ýn da Þaban ayýnýn on beþinde deðil; Ramazan ayýnda ve Kadir gecesinde nazil olduðunu diðer ayetlerden öðrenmekteyiz:
“Ramazan ayý ki o ayda insanlara yol gösterici, doðrunun ve doðruyu eðriden ayýrmanýn açýk delilleri olarak Kur’an indirilmiþtir.” (Bakara, 2/185)
“Muhakkak ki biz Kur’an’ý Kadir gecesinde indirdik.” (Kadir, 97/1)
Alimlerin büyük bir çoðunluðu Duhân suresinde geçen “mübarek gece”nin kadir gecesi olduðunu söylemiþlerdir. Müfessir Ebu Bekir Ýbnu’l-Arabî bu konuda þöyle demektedir: “Bu ayette geçen mübarek gecenin kadir gecesi deðil de baþka bir gece olduðunu iddia edenler, Allah’a büyük bir iftirada bulunmuþ olurlar.”[7]
Bir de Beraat gecesi ile alakalý olarak halk arasýnda “Beraat gecesi namazý” veya "Salâtu'l-Hayr" olarak bilinen bir namaz vardýr. 100 rekât olan bu namazýn her rekâtýnda Fatiha ve on defa Ýhlâs suresinin okunmasý gerektiði söylenmektedir.[8] “Kaynaklarýn belirttiðine göre Berat gecesine ait özel bir namaz yoktur. Gazzâlî, bu gece her rekâtýnda Fatiha’dan sonra on bir Ýhlâs okunmak suretiyle kýlýnacak yüz rekât veya her rekâtýnda Fatiha'dan sonra yüz Ýhlâs okunan on rekât namazýn çok sevap olduðuna dair bir rivayet naklettiði halde (Ýhyâ, 1/203), Ýhyâ-u Ulûmi'd-dîn'deki hadisleri tenkide tâbi tutan Zeynüddin el-Irâkî ile Nevevî bunun aslýnýn olmadýðýný söylemiþlerdir. Bu namazýn bir bid'at olduðunu kaydeden Nevevî, bu konuda Kûtü'l-Kulûb ve Ýhyâ-u Ulûmi'd-dîn'de geçen rivayete aldanýlmamasý gerektiðini söylemekte (el-Mecmû’, 4/56), Ali el-Kârî de bu rivayetin uydurma olduðunu belirterek Berat gecesi namazýnýn h. 400 (m. 1010) yýlýndan sonra Kudüs'te ortaya çýktýðýný kaydetmektedir. Bu namazýn ilk defa h. 448 (m. 1056) yýlýnda Kudüs'te Mescid-i Aksâ'da kýlýndýðýna ve zamanla yaygýnlýk kazanarak sünnet gibi telakki edildiðine dair bir rivayet de nakledilmektedir.”[9]
3. Regaib ve Mirac Kandilleri
Recep ayýnda bulunan Regaib ve Mirac kandilleri ve faziletleri hakkýnda da herhangi bir delil bulunmamaktadýr. Yalnýz Recep ve Þa’bân aylarý hakkýnda bir kaç söz söylenmesi gerekmektedir: Recep ayý “dört haram ay”dan bir tanesidir. Diðerleri Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarýdýr. Bu aylarda savaþmak haram kýlýnmýþtýr. Dolayýsýyla bu aylarýn diðer aylara göre bir fazileti bulunmaktadýr. Âlimler bu aylarda oruç tutmanýn müstehab olduðunu söylemiþlerdir. Fakat Peygamber (sav)’den ve ashab-ý kiram’dan özellikle bu ayda oruç tutmanýn faziletine dair herhangi bir sahih rivayet nakledilmemiþtir.
Bir de halk arasýnda “üç aylar” olarak bilinen Recep, Þa’ban ve Ramazan aylarý hakkýnda rivayet edilen: “Recep Allah’ýn ayýdýr, Þa’ban benim ayým, Ramazan da ümmetimin ayýdýr.” Sözü hakkýnda âlimlerin çoðu “bu uydurmadýr” demiþtir. Ayrýca yine Recep ayýnýn fazileti hakkýnda: “Kim o ayda þu kadar namaz kýlarsa ona þu kadar sevap verilir, kim o ayda istiðfar ederse ona þu kadar ecir verilir.” Þeklinde hadis diye rivayet edilen sözlerin hepsi mübalaðadýr, hepsi âlimler tarafýndan tekzib edilmiþtir.[10] Özellikle Regaip gecesi ile ilgili olarak halk arasýnda meþhur olan Regaip namazýyla ilgili rivayeti, 1023 (h. 414) yýlýnda vefat eden Ali b. Abdullah b. Cehdâm isimli Mekkeli sûfî bir zatýn ihdas ettiði / ortaya çýkardýðý kaynaklarda belirtilmektedir.[11]
Þa’bân ayýna gelince: Sahih rivayetlere göre Peygamberimizin Ramazan ayýndan sonra en çok oruç tuttuðu ay Þa’bân ayýdýr.[12] Üsâme b. Zeyd (r.a) þöyle bir hadis rivayet etmiþtir: “Resulullah (s.a.v), Þa’bân ayýnda tuttuðu orucu hiçbir ayda tutmamýþtýr. Kendisine: “Ey Allah’ýn Resulü! Senin, Þa’bân ayýnda tuttuðun orucu baþka bir ayda tuttuðunu görmedim" dedim. O da þöyle buyurdu: “Þaban, Receb ile Ramazan arasýnda insanlarýn gafil bulunduðu ve amellerin, âlemlerin Rabbi olan Allah’a yükseldiði aydýr. Ben de amelimin (Allah Teala'ya) oruçlu olduðum halde yükselmesini seviyorum.”[13] O halde bu ayda oruç tutmanýn Peygamber (sav)’in güzel bir sünneti olduðu rahatlýkla söylenebilir.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümaným diyene.