Ey can!
Ey Resulullah bahçesinin Gavs gülü!
Seni kim bir sabah ezanýnda
Yýllar yýlý yataðýnda bulabildi ki?
Bir tas su dökülmüþ gibi
O cehennemleri söndürecek
Nurlu gözyaþlarýnýn döküldüðü sýrdaþ yastýktan baþka…
Uzun secdelerin, boyun büküþün, el açýþýn,
Bu kadar gülenin haline aðlamakla af isteyiþin.
Tarumar dünyanýn gülistana çevriliþi gizliydi senin gece yarýlarýnda…
Hani hane-i saadetten çýkýp
Aðýr aðýr yürürsün ya,
Hasretle yol gözleyen aþýklar meydanýna…
Saadet sokaðýndan tövbe mescidine doðru yürürsün ya,
Bir elinde asa bir elinde gül,
Denizlerin çalkalandýðý nur ummana doðru.
Sanki önünde yürüyenin ayak izlerini takip edercesine.
Binlerce sevdalýnýn beklediði mescide. Hani o giriþin var ya…
Uzatýrsýn ya asayý nasiplisine
Yarýlýr ya saflar birden bire, meleþir ya kuzularýn
O mübarek selamý bir verdiðinde sallanýr daðlar bir bir.
Birden bire gül kokusu sarar tövbe mescidini
Çöle yaðan yaðmur misali…
Yürürsün mihraba doðru,
Saða sola sadakalar daðýtýrsýn o nurlu nazarýndan ey gönül Sultaný..
Dönersin sevdiðin cihetine Ay Parçam..
Gel Ay Parçam! Yandý yüreðim gel!
Gözyaþlarýmla ýslatsam yollarýný,
Güller sersem yollarýna nazlý Sultaným, gel özledim seni.
Gel ki gözlerim murad alsýn,
Gel ki baðrýmýn derdine bir çare ol.
Gel! Susuz çöllere döndüm, yandým aþkýn ile gel! Biçareler, ümit kapýsý demiþ sana gelmiþ gel.
Benim ümidim,
Ömrümce kapýsýnda dilendiðim, bir tek nazar kýl!
Ey ceddinin övündüðü yüce sultan gel..
Cuma’dýr bugün, bayramdýr. Bu gün sevindir evlatlarýný gel.
Aman Allah! Güneþ yüzünden mi doðar cihana?
Beyaz sarýk baþýnda, yoksa gelen sen misin ey Can?
Bu hutbede sevda var,
Bu namazda bir hal var,
Kulluk böyle olsa gerek ya Rab!
Sanki kalabalýðýn arasýnda yapayalnýz gibisin. Omuzlarýn ne geniþ, daðlar mý var üzerinde?
Derdin bitmez mi senin hiç, sen sana gelen için hep gözyaþý mý dökersin?
Ey aðlayanlarý güldüren, karakýþlarý yok eden bahar yüzlüm!
Açlarý doyuran cömert aðam! Ey biçarelerin elinden tutan kýlavuz!
Ey yol bilmezlere rehberlik eden! Ey Sadatlarýn gözbebeði!
Iþýða koþuþan pervaneler misali yine ziyarete koþuþurlar birden,
Sen dinleye dinleye yürürsün, hücreye doðru.
Kýsa da olsa ikindi vaktine kadar hasretin baþlar.
O mescit çýkýþýnda Ay Parçam, yönelirsin Merkad’a doðru,
Yol bilmezlerin tutup elini Dost’a doðru.
Senin ardýndan üç adým da olsa Allah için atanlara ne mutlu!
Bahçedeki kuþlar cývýldaþýp haber verdi Merkad’a senin geldiðini,
Pembeleþip de girdin Sultanlar huzuruna can Sultaným..
O giriþte ki kurumaya yüz tutmuþ aðaca nasýl da durup bir baktýn!
Ne dedin gül kokulum, ne istedin gül yüzlüm?
Seninle onlar övünüyor, þahidim.
Ustasý büyük olanýn çýraðý küçük mü olurmuþ?
Sen ustalarýnla övündün, alem sneinle övünüyor ey Hak Dostu!
O mübarek Kur’an’ý okuyup hediye ettin ya.. Arkanda saf tutanlar senin ettiðin duaya amin dedi sadece.
Þöyle bir baktým yürüyüþüne,
Elindeki asayý yere deðdiriþine..
Bembeyaz nurlu sarýk nasýl da yakýþmýþ ey aþk deryasý! Nazar pýnarlarýndan damla kapanlara ne mutlu!
Sevdiklerin hatýrýna mahþerde de peþin sýra yürüt bizi sevdiklerine doðru. Býrakma bizi n’olur!
Ne mutlu yolundan gelene, candan sevene, piþmaným diyene!
Ne mutlu çorbandan yiyene, seni görene!
Sana gönül verene ne mutlu!