Hâ mý desem, evet mi?
Hý mý desem, tamam mý?
Cýk mý desem, hayýr mý?
Anlayan anlýyorsa
cevaplanýyorsa isteklerim
ha da derim, ne var da;
hý da derim, öyle mi de;
cýk da derim, olmaz da…
Ne fark eder
Ne deðiþir
Kime ne?...
Bir aðýz ki
o kadar
dar;
ýkýnsan da ýkýnmasan da
sýkýlsan da sýkýlmasan da
yirmidokuz harfin tamamý
aslýnda/esasýnda bir tek bir hece eder.
Ha da desem, evet de;
hý da desem, tamam da;
cýk da desem, hayýr da
sözde mi aramalý inceliði-kabalýðý
özde mi, tavýr da mý?
Dediðimi benden önce
muhakkak ki demiþtir milyon kiþi.
Dediðimi benden sonra
Muhakkak ki diyecektir milyon kiþi…
Anlam anlam ha’lanacak
þüphe þüphe hý’lanacak
tepki tepki cýk’lanacak milyon kiþi…
Sen
aslýný/esasýný
kökünü/kömecini
bir türlü bulamazsýn:
Sevda kimin icadý?...
‘’Aha bunun’’ diyemezsin!
Onmaz hasreti kim çekmekte?...
‘’Aha þu’’ diyemezsin!
Aþk
üretken bir tutku mudur
yoksa bir dilim ekmek midir?
Ozan
Yunus mudur, Pir Sultan mý,
Nazým mýdýr, Neruda mý,
sen misindir, ben mi;
söyleyen midir, söyleten mi?...
Sahi
ilk kim demiþtir
yürek yürek
coþku coþku
özgürce
‘’selam olsun sevgiliye’’…
Ýlk kim yatmýþtýr
zindanda
düþünce suçlusu olarak?
Ýlk kimin diline pranga vurulmuþtur
sansür sansür;
kim doldurmuþtur feryat-figan ömürlük çile;
ilk kim olmuþtur
halkýn gerçekçi, doðrucu sesi?
Bilir misin,
ha demesiz, hý demesiz, cýk demesiz
arý bir dil ile der misin,
tarifleyebilir misin,
katýngýsýz, kullanmasýz yirmidokuz harfi?...
Ha mý desem, ‘’ne var!’’ mý?
Hý mý desem, ‘’seni hýnzýr seni’’ mi?
Cýk mý desem, nazlý/tuzlu ‘’olmaz’’ mý?
Bence hepsi aynýdýr!...
Anlamlarý bellidir!…
Yirmidokuz harfli,
tek heceli
alný açýk
ha’lý, hý’lý milyon cýk!...
Not: Haziran 1979’da Türkçe kavram kargaþasýna ‘acep’ ayaklý iþtirak olur mu, düþüncesiyle karalamýþým!?... Eee, serde duygu yüklü esintiler var ya!...