-Yise yidi derler, giyse giydi...
Madem kalktý: Midem Bulandý
Dayan be gönlüm!.
Bîçâre deðilsin, Yaradan sana yâr..
Kimsesiz deðilsin, yanýnda "Kimsesizler kimse...si" var!
Biliyorum, Sýðmazsýn hiç bir yere, dünya sana dar!
Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahý var...
Sevgili Cumali, Nizipliler eþ anlamlý olarak 'safrasý oynamýþ', ''Safrasý kalkmýþ'ý da kullanýrlar.
Teþekkürler Kemal abi...
Küller Baþýma...
Dayan be gönlüm!.
Bîçâre deðilsin, Yaradan sana yâr..
Kimsesiz deðilsin, yanýnda "Kimsesizler kimse...si" var!
Biliyorum, Sýðmazsýn hiç bir yere, dünya sana dar!
Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahý var...
Ömer Asým Aksoy'un
'Gaziantep Aðzý'
adlý kitabýndan derlenmiþtir.
Gaziantep Aðzýndan Örnek Sözler
Aba altýndan deðnek göstermek.
Üstü kapalý sözlerle korku vermek, karþýsýndakine büyük bir zarar vereceðini dolaylý olarak anlatmak.
Abaza kâât, þeþhane möhür. (Abaza kaðýt)
Güzel kaðýt üzerinde gösteriþli mühür.
Acýdan garný gurlar, baþýnda nergis parlar. (Acýdan karný gurlar)
Fakir olduðu halde süste ve lükste zenginlerden geri kalmayan kimseler hakkýnda.
Adý gulaana deðmiþ.
Þöhreti etrafa yayýlmýþ.
Aðýr canlý.
Hantal, hareketi aðýr ve yavaþ.
Aðzýnda ayran durmaz olmak.
Çok bitkin bir hale gelmek.
Aðzýný döþürmek.
Terbiyeye uymayan sözler söylemekten vazgeçmek.
Aklý yýlýk olmak / Aklý eksik olmak
Aklý az kaçýkça, tahtasý eksik.
Alnýna gün doðmak.
Ýyi bir güne kavuþmak, bahtý açýlmak, istediðine eriþmek.
Anamýn aþý, tandýrýmýn baþý.
Burasý yurdum yuvam, rahat ettiðim yerdir.
Ambel beter.
Daha ziyade, daha beter.
Baþ aar, gulak saar. (Baþ aðýr, kulak saðýr)
Konuþulaný iþitmez, söyleneni anlamaz.
Bargýn badaþýk mý?
Kalbin ona mý baðlý? Ondan ayrýlamaz mýsýn?
Baþý göl, ayaðý sel.
Baþý boþ istediði gibi gezip dolaþýyor.
Baþýna buturamak.
Kendi baþýný yemek için taþkýnlýk etmek, kudurmak.
Baþ kahýncý
Bir kimsenin baþkasý tarafýndan “Vaktiyle sen þöyle yapmýþtýn” diye utandýrýlmasýna ve rahatsýz edilmesine sebep olan þey.
Beli berk olmak.
Güvenmek, emin olmak. Sonucu saðlam görmek.
Býroh çaðýrmak.
Meydan okumak.
Bir dahra vakti, bir mahra vakti, Urum, Þam bir olur.
Bir budama zamanýnda, bir de üzüm kesme zamanýnda gece gündüz bir olur.
Bu yel böyle eser, bu yengeç de böyle kýsarsa…
Zaman ve ahval böyle fena ve aksi gittikçe…
Caný teze.
Az aðrýya, küçük sýkýntýya þakaya dayanamayan.
Cenah geçinmek.
Zýt gitmek, geçinemeyip çekiþmek.
Cin cücüðü gibi çýðýrmak.
Çocuklarýn ince ve yüksek sesle baðýrmasý.
Çapýt çiriþi mi ?
O kadar çabuk bitecek bir iþ deðil.
Çok görmüþ, çoban oynatmýþ.
Çok bilmiþ, feleðin çemberinden geçmiþ, kurnaz, kalleþ kimse.
Çirtim çirtim çirtinmek.
Çok süslenip püslenmek.
Dað dayýsý, tavþan ammisi. (tavþanýn amcasý)
Bildiði, gördüðü, akrabasý çok.
Daldan eðme mi? Kökten sürme mi?
Sonradan mý bu hali kazanmýþtýr ? Yoksa önceden beri de böyle miydi ?
Direzin sökmek.
Ýki yer arasýnda devamlý gidip gelmek, mekik dokumak.
Düðüm çalmak.
Düðümlemek, düðüm yapmak.
Elden ayrýksý.
Elaleme benzemez þekilde.
Eli udumlu.
Eli hünerli, eli iþe yatar yakýþýr.
Er günüzken.
Akþam karanlýðý basmadan.
Et deyi gaptýn balcan börkü çýktý. (Et diye kaptýn, patlýcan ...)
Deðerli sanarak ilgilendin, sonunda deðersiz olduðunu anladýn.
Gafýlýn kadaya uðramak.
Hiçbir þeyden haberi yokken, ansýzýn bir belaya, bir iftiraya uðramak.
Gýcý gibi.
Çok ufak. Gýcý gibi kar, gýcý gibi yazý.
Gidiþmeyen yerini kaþýmak.
Para harcayýp, yapýlmasý gerek olmayan bir iþ yapmak.
Hazýrcaya hamýt.
Kendisi çalýþmadan baþkasýnýn çalýþýp meydana getirdiðinden faydalanmak isteyen.
Haþýlý yumuþak iþi mi kalýyor ?
Biraz ayrýlmasýyla ziyan olacak bir iþi yok ya.
Hedede sedede geçmemek
Makbule geçmemek.
Himi bir
Maksat ve amaçlarý bir.
Ingýlý mýþ, berk yapýþ.
Aðýr aðýr ve gönülsüz þekilde yürüyen iþ yapan kimsenin halini anlatmak için kullanýlýr.
Ýþmar avarasý.
Harekete geçmek için küçük bir iþaret bekleyen.
Kabaklamayý yiyen gerdeðe girsin.
Ýþin faydasýný kim gördüyse sýkýntýya da o katlansýn.
Karrah etmek.
Ýstediði þeyi çok vererek bir kimseyi bolluk içinde býrakmak.
Kepir hýþ yatmak.
Bir aradaki birçok kimsenin hastalanarak hep beraber yatmasý.
Küþümlenmek
Çekinmek, bir ikramý alýp almamada tereddüt etmek
Lorunu peynirini görmemek.
Faydalý ve deðerli bir adam olduðu söylenen kimsenin faydasýný veya deðerini belirtecek bir iþini görmemek.
Mahana þahana.
Bahane filan.
Mamuru mest etmek.
Noksanýný koymamak, çok güzel iþ yapmak.
Marda bazar.
Ölçmeden ve ayrý ayrý fiyat biçmeden, toptan bir fiyatla. Götürü.
Mercimeði yanýn yuvarlamak.
Suyu yokuþuna akýtmak.
Nazlý Haným’ýn büzme çarýðý.
Çok nazlanan ve her þeyden çarçabuk alýnan kimseler hakkýnda söylenir.
Ne deve yürüsün, ne çan seslensin.
Ortalýðý gürültüye verecek þekilde hareket etmeyelim ki bundan doðabilecek olaylara yer kalmasýn.
Ne has?
Neden acaba ? Nasýl oldu da?
Ne ölü görmüþ aðlamýþ, ne düðün görmüþ oynamýþ.
Yol yordam bilmez. Dünyadan habersiz yaþamýþ.
Ortalýðý tahne pekmez etmek.
Ortalýðý karmakarýþýk etmek.
Okta sapanda durmamak.
Çok yaramaz ele avuca sýðmaz.
Öðünme çördük, seni de gördük.
Öðünüyorsun ama, ne mal olduðunu daha evvel tecrübe ettik.
Öksüz öldü, kaný sýndý.
Sebep ortadan kalktýðýndan aradaki hýsýmlýk, yahut ortaklýk dostluk da sona erdi.
Ölüsü gününde, tavuðu pininde.
Ýþin vakti ve tavý iken.
Övünü tayýný bellisiz.
Vakitli vakitsiz rastgele yemek yiyen.
Özü dövmemek.
Eli varmamak, kýyamamak.
Pabucuna taþ kaçmak.
Rahatýný bozacak bir olay ortaya çýkmasý.
Paran börgünü mü deliyor? (Paran böðrünü mü deliyor ?)
Sanki çok paran var da telef edecek yer mi arýyorsun?
Peþtemal ýslandý. (Peþtamal ýslandý)
Bu iþe bulaþýlmak istenmiyordu. Fakat bulaþýldý, olacak oldu. Artýk çekingen durmanýn manasý kalmadý.
Pisik de kavurga çiðniyor.
O âciz de böyle önemli baþýndan büyük iþlere karýþýyor.
Bir kimsenin elinde olan kârlý bir iþi, baþkalarýna kaçýrmayýp, kendi yakýnlarýný faydalandýrmasý.
Sadakayý saraydan çýkarmamak.
Safra sýndýrmak.
Hafif bir kahvaltý etmek, açlýðý azýcýk giderecek bir þey yemek.
Sandýktaki sýrtýna sepetteki boðazýna.
Hiçbir þey arttýrýp ayýrýp bir tarafa koyamaz, ne kazanmýþsa neyi varsa hepsini yer, giyer.
Say say da yerine taþ koy.
Filan kimsede þu kadar alacaðým var, diye hesap ediyorsun. Bil ki eline bir þey geçmeyecek.
Sen ekilirken ben göcektim.
Beni atlamak istiyorsun ama ben senden daha kurnazým.Biz kaçýn kurasýyýz?
Sýçra nalýn parlasýn.
Ne fenalýk yapabilirsen yap. Elinden geleni ardýna koyma.
Sýrýsý mý soyuluyor?
Güzelliðine ve yaldýzýna zarar gelmez ya!
Sokranmak
Söylenmek (memnun olmadan iþ yaparken).
Suhra savan.
Baþtan savma uydurma iþ.
Südüne, halibine.
Sütüne vicdanýna, soyluluðuna havale ediyorum.
Süt hýrasý.
Bebek iken anne sütünü uzun zaman veya bol ememediðinden cýlýz kalmýþ çocuk.
Süyükten yitmek.
Sonucu þüpheli ve hatta tehlikeli bir iþ için baþkasýný öne sürüp seyrine bakmak.
Tarma taht.
Harap ve pejmurde bir halde.
Tas yitmiþ (yitti), curunu baþýna kaldýr.
Ortalýk karma karýþýk bir hale geldi. Kimsenin kimseden veya iþten haberi yok. Usul düzen kalmadý.
Taþ ergisi.
Çok inatçý, sözünden ve yanlýþ fikrinden vazgeçirilemeyen kimse.
Tat dýþlýk vermemek.
Rahat huzur yüzü göstermemek.
Tavþan yamaca geçti.
Ýþ iþten geçti. Fýrsat elden gitti. Düþman yenilmez hale geldi.
Tok karnýna dokuz topak küfte.
Çið köfteyi yemeye tokluk engel olamaz. Ýnsan tok da olsa dokuz topak yer.(topak: yumruk büyüklüðünde sýkým)
Tölebine gelmek.
Bir kimse için uygun duruma gelmek, duruþu bakýmýndantutmasýna kullanmasýna uygun olmak.
Umdum umdum, geri yumdum.
Bu güzel þeyden elime geçer diye bekledim, durdum. Fakat sonra elime geçmeyeceðini anlayarak ümidimi kestim.
Ut küþüm etmek.
Birisini rahatsýz etmemek için saygýlý ve sýkýlgan olmak.
Üstüne gök gürlememiþ.
Hiçbir þeyi umur etmez, kaygýsýz.
Vara varasý, dura durasý.
Nihayet eninde sonunda.
Ver yiyeyim, ört yatayým, bekle caným çýkmasýn.
Kendisi çalýþmayan, baþkasýnýn kendisi için çalýþmasýný ve hizmet etmesini bekleyen tembel, yerinden kýmýldamaz, iþe yaramaz kimseleri anlatmak için kullanýlýr.
Yaðan yaðmur sene yele yetmez.
Mart ayýna mahsus sözlerden. Çok rüzgâr olduðundan yaðan yaðmuru savurur, kurutur anlamýnda.
Yaðmur yaðsa yaþ deðmez, dolu (döðüþ) olsa tas deðmez.
Her türlü tehlike ve kazadan emin durumda.
Yavan tarhana.
Sevimsiz, biçimsiz, tatsýz kiþi.
Yedik içtik, yüzden düþtük.
Baþkasýnýn evinde yiyip içtikten sonra kalkýp gidenlerin þaka olarak söyledikleri bir söz.
Yeldim yeldim yele verdim, emeklerimi sele verdim.
Uðraþtým çabaladým, bütün emeklerim boþa gitti.
Yýlaný sen tuttun, gözüne ben bakayým.
Ýþin tehlikesine sen atýl, faydasýný ben göreyim.
Yüreði kalak kalak yað baðlamak.
Ýçine katmerli neþeler dolmak, büyük bir iç ferahlýðý duymak.
Yüzüne gül suyu.
Affedersiniz iðrendirici bir þey söylüyorum. (Dinleyenin yüzüne gül suyu ve kolonya serpen bir nezaket anlatýmýdýr.)
Zabýn alýcýsý.
Hep aciz ve zavallý kimseleri hýrpalayan.
Zembil zümbül demeden baðý kesip kurtulmak.
Ýkide birde küçük meselelerle rahatsýz olmaktansa iþi temelinden yoluna koymak.
Zubbu zeytin meydanda kalmak.
Ortada tek baþýna kendisi kalmak, etrafýnda hiç kimse kalmamak.
çogunu bende duymadým ama böyle bir konuda Ömer Asým Aksoy gibi bir büyüðümüzden destek almasak olmazdý rahmetle anýyorum ve sizlerle paylaþmak istedim.
Gadaný alim...
Kemal abi bazý sözlerin tam manasýný bilmiyorum, Yanlýþ yorumlayýp insanlarý yanýltmakda istemiyorum, anlamlarýný boþ býraktýðým sözlerin gerçek anlamýný siz yazarsanýz memnun olurum, Teþekkür ederim...
Dayan be gönlüm!.
Bîçâre deðilsin, Yaradan sana yâr..
Kimsesiz deðilsin, yanýnda "Kimsesizler kimse...si" var!
Biliyorum, Sýðmazsýn hiç bir yere, dünya sana dar!
Ama dayan gönlüm! Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahý var...
Sevgili yazgan'a duyarlýlýðý ve bir Türkiye'nin takdir edip saygý duyduðu bölgemizin tarihi ve kültürel þahsiyetlerinden olan rahmetli Ömer Asým Aksoy'u yadetmek bazýnda bizlere hatýrlattýðý için teþekkür eder, saygýlarýmý sunarým.
Sevgili cumali, gada, dert, bela, sýkýntý anlamlarýný içerir. Tüm Türkiye'de kullanýlýr. Nizip'te de Antep aðzý ile kullanýlýr: 'Kâdan (gadan) baa gele' , 'Gadan aliym' türünden.
Çogunuz biliyorsunuzdur belki ama ben yeni keþfettim ekþisözlük sitesinin anteplicesi daha önce girmeyenler varsa aþaðýdaki linkten bir girsin inanýn çok güleceksiniz.
http://www.eskiliufaksozluk.com
zalikçilik etmek: hile yapmak.
Bir insanýn Nizipli olup olmadýðýný nasýl anlarsýnýz? Benim yaptýðým testi deneyin ve ona "mahey" dedirtin. Eðer ilk seferde Nizipli gibi "mahey" diyorsa testi geçmiþti. Çünkü "m"den sonra gelen sesli harf ne "a" ne "e" ne de "ý" gibi telaffuz edilir. Üçünün arasýnda birþey. Deneyin, haksýz mýyým?![]()
bireysel emekli, sadece üye...
Ben umarým bacýmdan, bacým ölür acýndan.
Nizip'in daþý (taþý) havara al borca yaz duvara.
Deli arlanmaz sahibi arlanýr.
Nizip'in içi peksimedin üçü.
Eþþeðini kayyim kazýða baðla komþusunu hýrsýz çýkarma.
Bartýl (rüþvet) kapýdan girerse iman taðadan (pencere) çýkar.
Cevizi çüt (çift) görmezse daþ atmaz.
Arýða su gelene kadar kurbaðanýn gözü berelir.
Köyneni yakmýþ ataþýna kýzýnýy: (kendi derdi o kadar çok ki, etrafýný görmüyor).
Eldeki (baþkasýndaki) yara duvardaki deliktir.
Cücüðü (kuþ yavrusu) güzün sayarlar.
Avradý boþayan topuðuna bakmaz.
Beleþ olsun deve depiði (tepiði) olsun.
NÝZÝPÝN BAZI ATASÖZLEINDEN