Bir sahaf için belgenin deðeri;namaz için abdest kadar, olmazsa olmaz bir deðerdir.Hayat bir teþehhüt miktarý kadardýr.Sahaf bu teþehhüt miktarý içinde tahiyyatýný en soylu tereke ile süsleyen insandýr.
Fahir Ýz…Bu isimin arkasýna müsbet anlamda her þey eklenebilir.Bu yüzden üç nokta koydum.Aðabeyi Mahir Ýz de ayný ummanýn içinde.Fahir hocamýzýn asýl adý;Abdülbasýt Fahir’dir.Eski Ankara Kadýsý ve diyanet iþleri müþavere heyeti baþkaný Külahizade Abdülhalim efendinin evladýdýr.Bazý kayýtlarda Abdürraþit Fahir olarak da zikredilmektedir.Ülkemizde Fahir Ýz olarak bilinir.Belki de ‘Abdülbasýt’ ismi bir dönemi ve aidiyeti çaðrýþtýrdýðý için bilinerek ketmedilmiþtir!Büyük Türkiyatçý,edebiyatçý…ilim alanýnda ismi ile müsemma iftihar edilecek bir isim.
Fahir Ýz hocamýzýn evraklarýný,aðýrlýklý olarak mektuplarýný son bir hafta içerisinde Ýstanbul’un muhtelif semtlerindeki ‘Hurdacý’olarak tabir edilen insanlardan büyük bir dikkat ve titizlikle topladým.Bu ismin bir dönemin tanýðý olduðuna olan inancým,beni bu bir haftalýk heyecana,telaþa,uykusuzluða ve nihayetinde tarifi imkansýz bir heyecan ile hazza sevketti.Bu son cümleyi yazarken; “heyecan ve haz” diyecektim ki;büyük dil üstadý Fahir Ýz’in Uður Mumcu’ya yazdýðý; “Genellikle çok pürüzsüz olan yazý dilinizde arada ‘ve de’ yi kullanýyorsunuz.Kemal Tahir’in Türkçe’mize musallat ettiði ‘ve de’ hem dilimize aykýrý hem de gereksizdir.Yazý dilimize Arapça’dan geçen ve’ye bile,her zaman,gerek yoktur.çoklukla bir virgül bu iþi görür.Ayrýca baþka dillerde; “geldi ve gitti” denir biz; “gelip-gitti” deriz.Baþka dillerde; “annem ve babam” der,biz; “annemle babam” deriz.Onlar; “Romeo ve Jülyet”der biz; “Leyla ile Mecnun” deriz.(Yazý diline Leyla ve Mecnun diye girmiþtir.)Avrupalý; “karga ve tilki” der biz; “karga ile tilki” deriz.Ataç’ýn ‘ve’ düþmanlýðý nedensiz deðil…” Gerçekten de düþündüðümüzde ‘ve’ ile ‘ile’ arasýnda ciddi bir fark olduðunu görürüz.Birinde birliktelik,diðerinde ayrýþtýrma var.
Fahir hocanýn mektuplarýna bakarken, heyecanlanmamak elde deðil.Kimlerle yazýþmamýþ ki?!P.Wittek,Andreas Tietze,Anna Marie Schimmel,Bernard Lewis,E.Van Dozel,J,Schacht,N.Waterson,M.C.Honey,R.Walsh…öte yandan Nermin Menemencioðlu,Þinasi-Gönül Tekin,Akçuraoðlu Yusuf,Z.Velidi Togan,Reþit Rahmeti,Hamit Zübeyr,Ali Alparslan,Niyazi Berkes,Tahsin Banguoðlu,Tarýk Zafer Tunaya,Halide Edip,Ertuðrul Muhsin…þuan hayatta olmayan bu isimlerin yazýþmalarý.Hem de yüzlerce mektup!Bunlar heyecan verici elbette.Ne var ki;mektuplarý tasnif edip,okumaya baþlayýnca, içeriklerinin bir döneme tanýklýðýný ciddi þekilde müþahede edince,irkildim!
Ýrkildim.Çünkü;bilgisayarýn dünyamýza girmesi ile oluþan yeni süreçte,mektuplaþmanýn unutulduðunu, mektuplarýn kültür tarihimiz açýsýndan ne denli ciddi olduðunu bu iþle uðraþanlar bilirler.Hatýratlarýn,yazýþmalarýn hala en çok okunan kitaplar olduðunu bilmem hatýrlatmaya gerek var mý? “Milena’ya Mektuplar” Fikret Mualla ile S.Berksoy arasýndaki yazýþmalar,imza toplayan koleksiyonerler,hatýratlar…bunlarý düþününce irkildim.Bu irkilme içinde beynimde oluþan kabz halinden bir bast hali çýkarmam gerektiðini biliyorum.Þuan bir düþünce de olsa,buradan müjdelemek isterim ki;bu yazýþmalarý,biriktirdiðim hatýratlarý,mektuplarý,v.b. ülkemizdeki okuyucularýn,ilim aþýklarýnýn istifadesine sunmak için kollarý sývamamýn zamaný geldi geçti bile.Önümüzdeki aylarda yeni bir yayýnevi ile bu biriktirdiklerimi paylaþmak umudu ile
Email: ozguldavut@gmail.com
Davut Özgül'ün diðer makaleleri:
http://www.nizip.com/forumdisplay.php?f=295
http://www.tekilhaber.com/Yazar/Davut-Ozgul