Tarým Bakanlýðý'ndan devrim gibi iki karar
Tarým Bakanlýðý, vatandaþýn ‘güvenli gýdaya’ ulaþmasýný saðlamak için devrim niteliðinde iki karar aldý.
Ýlaç fiyatlarý yükselir üretim düþer
Zirai ilaç satýþý ‘reçeteye’ baðlandý. Kiraz bitine, elma kurdu ilacý verilemeyecek; komþu için ilaç alýnamayacak… Topraðýný analiz ettirmeyene gübre satýlmayacak; devlet desteði verilmeyecek!
Avrupa’dan geri dönen domatesler, armutlar vesilesiyle öðrendik ilaç kalýntýlý meyve ve sebze üretildiðini. Anladýk ki ‘fiyatlar düþmüþse’, ortalýk domatesten armuttan geçilmiyorsa ‘ihraç ürünlerimiz’ iade edilmiþ…
Ama konunun muhatabý Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý bu durumun deðiþmesi; Türk halkýnýn da Avrupalý gibi ‘güvenli’ gýdaya eriþimini saðlamak için 4 önemli adým attý. Biz de bu düzenlemelerin mimarý Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Müsteþarý Vedat Mirmahmutoðullarý’nýn kapýsýný çaldýk…
Vatandaþ ne zaman ilaç, gübre kalýntýsý var mý yok mu endiþesi taþýmadan meyve sebze yiyebilecek?
Üretilen gýdada ilaç ve gübre kalýntýsýnýn standardýn üzerinde olmasýný engellemek için dünyada ilk kez 4 adýmý ayný anda atan tek ülke olduk. Ýlaç bayiliklerinin düzenlenmesi; reçeteli ilaç; sertifikalý tarým danýþmanlýðý ve geriye doðru izlenebilirlik. Artýk kimse ilaç bayiinden kafasýna göre ilaç alamayacak. Bu bir devrim.
Güvenli gýda için ilk neþteri nereye vurdunuz?
Ýlaç bayiliklerinden, ben bunlara ‘zirai eczaneler’, adýný verdim. Beþeri eczacý olmak için 5 yýl okunuyor; oysa zirai eczane açmak için eðitim þartý bulunmuyordu. Bir inceleme yaptýrdým 6 bin zirai eczaneden 2 bin 117’si tarým eðitimi almamýþ olanlar; bunun içinde okuryazar da var ilk okul mezunu da; madenci... Ýþte bunlarý ýslah etmeye karar verdik. Öncelikle yeni bayii olabilmek için üniversite mezunu olma þartý getirdik. Ýkincisi sýnava tabi tuttuk. Çünkü bu toplum saðlýðýný ilgilendiriyor. Beþeri eczacý bir ilacý yanlýþ verse en fazla bir kiþinin hayatý tehlikeye girer; ama zirai eczane yanlýþ verdiðinde o bitkiyi tüketen yüzlerce insanýn saðlýðý tehlikede demektir.
Sýnavýn sonucu ne oldu?
3 bin 500 kiþi baþvurdu. Sadece 25 kiþi kazandý. Düþünebiliyor musunuz? Meslek kuruluþlarý sýnava itiraz ettiler, olur mu böyle þey dediler… Hiç hoplamayýn, dedik. Koç gibi sýnav yaptýk.
Mevcut bayiler ne olacak, hani aralarýnda okuryazarlarýn da olduðu….
Bu bayileri de sýnava sokacaðýz. Geçenler bayii olacak. Kazanýyorsa helal olsun. Ýsterse ilkokul mezunu olsun. Kimyacýsý da madencisi de girsin…
Ýkinci adým ne oldu?
Nasýl ilaç alabilmek için reçete gerekiyorsa; ilaç alabilmek için de reçete þartý getirdik. Bakýn, bunlar devrim gibi deðiþiklikler. Zirai eczaneler de reçetesiz bir gram ilaç yazamaz, dedik. Çiftçi komþusu için ilaç alamaz; kiraz biti için elma kurdu ilacý kullanýlamaz.. 10 dönüm baðýn ihtiyacý olan ilaç neyse onu alacak. Ben merkezden hangi bölgede, hangi üretim için ne kadar ilaç satýldýðýný artýk görebileceðim.
Ýyi ama reçeteyi kim yazacak?
Bakanlýk içinden 5 bin 520 personeli eðittik. Bir diðer tedbir; sertifikalý tarým danýþmaný. Kurum dýþý serbest gezen veteriner ya da ziraat mühendisi arkadaþlarý kursa ve sýnava tabi tuttuk. Çiftçiye desteklemelerden yararlanmasý için tarým danýþmaný tutma þartý getirdik. Maaþýnýn yarýsýný da ben ödeyeceðim; dedik. Böylece10 dönüm baðýn ihtiyacý olan ilacý alacak; komþusu için alamayacak. Salatalýklara, domateslere, meyvelere kafalarýna göre ilaç kullanamayacaklar. Bitkinin istediði ilaç ihtiyacý oranýnda kullanýlacak. Ozonu da insanlarý da Kurtardýk
Tarýmsal amaçlý bazý ilaçlarý da yasakladýnýz?
Türkiye’de satýlmakta olan 126 aktif maddeyi yasakladýk. Bu bin 200 dolayýnda ilacý yasaklamak anlamýna geliyor. Metil bromür, diye bir ilaç vardý. Bir molekül etil bromür, 100 bin molekül ozonu yok ediyor. Kanada’da yapýlan toplantýda her ülkeye tedavülden çekme süresi vermiþlerdi; Türkiye’ye 2015’e kadar süre verilmiþti. Ama biz 2008 Temmuz’unda bitirdik. Ozonu yok ettiði gibi; insana geçiyordu. Hem ozonu hem insaný kurtardýk.
Gübre konusunda ne yaptýnýz?
Ayný sistemi gübrede de uygulayacaðýz. Gübre satýþlarýna da esaslar getiriyoruz. Herkes gübre bayii olamayacak. Ve gübre kullanmak için toprak analizi yaptýrmak gerekecek. Dnya kadar gübre satýlýyor; devlet de gübre desteði veriyordu. Toprak analizi þartý yoktu. Analiz yapmazsan o topraðýn o gübreyi isteyip istemediðin ya da ne kadar istediðini nereden bileceksiniz?
Ne kadar gübre kullanýyor Türkiye?
Türkiye genelinde kullanýlan gübre; kullanýlmasý gerekinin yüzde 40’ý. Ama tarým yapýlan yerlerde kullanýlmasý gerekenin iki katý fazla kullanýlýyor. Ýþte bunu engelleyeceðiz. Hem topraðýmýzýn kirlenmesini önleyeceðiz hem de insan saðlýðýnýn olumsuz etkilenmesini…
AB üyelik müzakerelerinde tarým faslý en korkulan bölümdü…
Ben, tarama sürecinde tarým ve kýrsal kalkýnma baþlýðýný yürüten heyetin baþýndaydým. Orada 22 kurum ve kuruluþla çalýþtýk. Çok güzel bir ekip ruhu oluþturduk. Sayýn Babacan’ýn da en çok korktuðu tarýmdý. Ama en baþarýlý geçen tarým oldu. AB Komisyonu Tarým Bakanýmýz Sayýn Mehdi Eker ile Sayýn Babacan’dan izin istedi; “Bizi þaþýrttýnýz bu çalýþmayý Hýrvatistan’a verebilir miyiz” diye. Bu bizim için onur vericiydi. (Aysel ALP, Hürriyet, 22 Nisan 2009)
zeytindostu derneðinden alýntýdýr...