Bu bekleyiþin sonu yoktur.
Çünkü düþmanlarýnýn sonu yoktur...
Biri biter, diðeri gelir ardýndan.
Ve sen düþmanlarýnla uðraþmaktan bezgin ve
kimsesiz sevginle uðrasmaya dayanamaz, öylece kalýrsýn...
Yalnýzlýðýnla birlikte düþersiniz boþluða.
O çok korktuðun bosluga...
Öyle kirletirsin ki yalnýzlýðýný,
o kirlettiðin yalnýzlýðýný sevsinler diye, dünyanýn en samimiyetsiz insanlarýna,
kardeþim, diye sarýlýrsýn...
Biliyor musun, sen benim o çok eski halimsin...
Sana bakýyorum yazýlarýmý yazdýðým bu soðuk, bu uzak odadan.
Bana umutsuzca sevdalanmaný seyrediyorum.
Bende hiç umut yokken, beni vazgeçilmezin yapmaný seyrediyorum...
Seni seyrediyorum sevgili, seni...
Saçlarýndaki kan kokusunu içime çekiyorum.
Yýllar önceki kendi kokumu içime çekiyorum...
Hayýr, acýmýyorum sana, sendeki kendimi özlüyorum en çok.
Sendeki o çocuk cesaretini, o çýplak sevgiyi özlüyorum.
Sendeki o kanayan, o kimsesiz, ama saf,
o tepeden týrnaða sevgiye inanan kendimi özlüyorum...
Bedelsiz, acýtmayan, hesap sormayan ve çok savunmasýz bir güzelliðin vardý senin...
Duygusuzlara göre çok kolaydýn. Kurbanýn o doyumsuz þehveti vardý sende.
En kýrgýn, en yaralý insanlarý bile bir cellat yapardý o saf, o gerçeküstü sevgin...
Seyrederdim seni o uzak odamda,
bir þey yapamadan seyrederdim seni yazarken...
*****
Bugünün insaný kimden korkuyorsa,
kim ona yok ettigi kendisini hatýrlatýyorsa onu öldürmek ister sevgili.
*****Kabul et artýk,
kimi sevsen,
kimin özgürlüðünü istesen ölümünü istemedi mi senden.
Ýstemedi mi?... Kabul et artýk...
Ben onlardan hiç olmadým. Ben gözümü senden hiç ayýrmadým.
Çünkü sen benim saf çocukluðumdun.
Sen benim o yaralý, o kimsesiz gençliðimdin...
Hayatý bitirdiðim yerde sen yeniden baþlýyorsun..
Dokunurken içimi acýtan baþýnda benim kaným var...
Anla artýk, seni deðil, en çok kendimi yalnýz býrakýyorum o rutubetli evde...
Senin o affedemediðin kalbinde yatýyor benim tek ve gerçek sevgim...
Tek umudum senin bu savunmasýz halin. Senin bu kimsesizliðin... Uyumsuzluðun.
Tek çýkýþým senin bu deli, bu çýplak sevdan...
Kötülüklerin yok muydu, yok muydu hýrslarýn... Vardý elbet.
Ama öylesine acemiydi ki hýrslarýn;
kötülüklerin bu hayat karþýsýnda öylesine çaresiz ve öylesine masum kalýrdý ki,
sonunda yine sana dokunurdu zararý; karþýndakileri deðil seni engellerdi o kimsesiz öfken...
Kötülüklerinin zararý sonunda sana dokunmasaydý, yenseydin karþýna çýkanlarý,
yenseydin kalbini, hayat senin için hiçbir zaman böyle olmayacaktý...
O kutsal, o hiç sönmeyen ýþýk nereye gitsen ardýndan gelmeyecekti...
O sevinçli ýstýrap kalbini hiçbir zaman böylesine içtenlikle ýsýtmayacaktý.
Bu þehri ebediyen terk edip giderken, bana söylediðin o son sözde saklý olmayacaktý
hayatýmýzýn gerçeði:
"Hayatýn kurallarý" derdin hep,
biliyor musun,
bu hayatta hiçbir þeyi baþaramadým ben...
CEZMI ERSÖZ