Bakýr, altýn olmadýkça bakýrlýðýný; gönül padiþah olmadýkça müflisliðini bilmez. Bakýr gibi sen de iksire hizmet et. Gönül, dildarýn cevrini çek. Dildar kimdir? Ýyice bil. Dildar ehl-i dildir. Çünkü elh-i dil olan, gece ve gündüz gibi cihandan kaçýp durmakta, âlemde eðleþmemektedir. Allah kulunun ayýbýný az söyle, padiþahý hýrsýzlýkla az kýna.
(2/267/3475-3477)
Ticarette kamil deðilsen yalnýz baþýna dükkan açma; yoðrulup kemale gelinceye dek birisinin hükmü altýna gir!
"Susun, dinleyin!" emrini iþit, sükût et. Madem ki Hak dili olamadýn, kulak kesil.
Söylersen bile sual tarzýnda söz söyle. Padiþahlar padiþahýyla edepli konuþ!
Kibir ve kinin baþlangýcý þehvettendir. Þehvetinin yerleþip kuvvetlenmesi de "itiyat" yüzündendir.
Kötü huy, adet edindiðinden dolayý saðlamlaþýr, yerle-þir .. seni, ondan vazgeçirmek isteyene kýzarsýn.
Toprak yemeye alýþýrsan kim seni bundan menetmeye kalkýþýrsa onu düþman sayarsýn.
Puta tapanlar, bu tapmayý huy edindiklerinden men edenlere düþman olmuþlardýr.
(2/265-266/3455-3462)
Ey müslüman, edep nedir?" diye sorarsan bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizliðine sabýr ve tahammül etmektedir.
Kimi, "falan adamýn huyu kötü, tabiatý fena" diye þikayet eder, görürsen,
Bil ki, bu þikayetçinin huyu kötüdür; kötüdür ki o kötü huylunun kötülüðünü söylüyor!
Çünkü iyi huylu, kötü huylulara, fena tabiatlýlara tahammül eden, onlarýn kötülüðünü söylemeyen kiþidir.
(4/63-64/771-774)
Söz söylemek için önce dinlemek gerekir. Söze kulak verme yolundan gir.
(1/131/1627).
Cebrail'le canlarýn kýblesi Sidre'dir, karnýna kul olanlarýn kýblesi sofra. Arif' in kýblesi vuslat nurudur, filozoflaþan aklýn kýblesi hayâl. Zahid'in kýblesi ihsan sahibi Allah'týr, tamahkârýn kýblesi altýnla dolu torba. Manâ gözetenlerin kýblesi sabýrdýr, sûrete tapanlarýn kýblesi taþtan yapýlan sûret. Batýn âleminde oturanlarýn kýblesi lütuf ve ihsan sahibi Allah'týr, Zahire tapanlarýn kýblesi kadýn yüzü.
(6/152/1896-1900)
Sevgiliye kavuþma devletine eren kiþinin gözünde bu dünya, murdar bir þeyden ibarettir. (2/45/582)
Gönül ehlinin ilimleri, kendilerini taþýr. Ten ehlinin ilimleriyse kendilerine yüktür. Gönle uran, adamý gönül ehli yapan ilim; insana fayda verir. Yalnýz tene tesir eden, insanýn malý olmayan ilim yükten ibarettir. (1/275/3446-3447)
Dost nasýl dosttur? Rey ve tedbir bakýmýndan merdivene benzeyen, seni aklýyla her an irþat edip yücelten dost.
(6/ 43/510)
Ýyilik, hoþluk zamanýnda hepsi dosttur, eþtir. Fakat dert ve gam zamaný Allah'tan baþka kim sana dost?
(5/262/3206)
Seni dostundan ayýran sözü dinleme. O sözde ziyan vardýr, ziyan!
(3/33/419)