‘'Uçtu uçtu kuþ uçtu'' tabiri tam biz Nizipliler’e özgü...
Avuçtaki kuþ örneklemesine dair, Nizip'in kültürel, tarihsel ve turistik deðerleri olarak addedilen varlýklarýmýzý cehaletimizden, giriþimcilik ruhu noksanlýðýmýzdan ve ileriyi göremediðimizden ve de turizm sektörünün bölgemize getireceði maddi-manevi kazancý hesap edemeyiþimizden ötürü, ‘fýrsat üstüne fýrsat tepip’ uçurduk!.
Zeugma büyük bir turizm kuþuydu; pýr pýr uçup Gaziantep'e kondu…
Hem de 'devasa kafesleri andýran' üç müzeye…
Oysa, Efes (antik kenti) kuþu Ýzmir’e uçmamýþtý...
Ama bizimki uçtu... Hem de kendi kiþkiþlememizle...
Bize kala kala Zeugma kuþunun asýrlardýr pineklediði’ çýplak kazý alaný kaldý; bir de mostralýk üç-beþ ayak izi…
Dünyada eþi-benzeri bulunmayan Nizip (Balkýz/Belkýs/Balgýz) Zeugma mozaiklerini 'bir Nizipli olarak' görmek isterseniz 'artýk' ya Gaziantep'e gideceksiniz, ya Birecik Barajý A.Þ.nin’nin kýyý höyüklerinden birinin tepesine yaptýrdýðý 'Zeugma fotoðraflarý sergi evini’ gezeceksiniz, ya da '1 milyon euro'luk dýþ yardým fonu saðlanýnca, yapýlacak olan camlý-camekanlý kapalý alanda görebileceksiniz: Kültürel ve tarihsel insanlýk mirasýnýn son parça kalýntýlarýný…
Zeugma her þeyiyle bizim olmasý gerekirken;
Bize ne kaldý?
Armudun sapý mý?
Yoksa, kuþun cücüðü mü?
Keþke kuþun cücüðü olsaydý!.. En azýndan, cücüðün büyüme ihtimali bizi avutup, sevindirirdi…
Sahi, 1991-93 seneleri arasýnda Nizip gazetesi ile Yeþil Nizip gazetesinin bilgilendirme ve uyarma çabalarýnýn (onlarca haber ve köþe yazýlarýnýn) karþýlýðý ne oldu?
Kýrýk bir kuþ kanadý...
O ayrý bir kuþ örneklemesi...
Ýlçe halkýnýn, sivil ve mesleki kuruluþlarýn, seçilmiþ ve atanmýþlarýn kültürel kafessizliði... Oysa, turizm kuþu Niziplilerin avucuna konmuþtu. Ama bir kafes bulunamadý ki, içine konsun, sergilensin, gelire dönüþsün; Nizip uluslar arasý bir marka olsun...
Eee, kuþ bu: alýn teri nasýrý deðil ki elde sürekli dursun!..
‘’Haaa’’ bir de 2004-6’lý yýllarda Gaziantep’teki ve Ýstanbul’daki hemþerilerimizce ‘’Zeugma ile ilgili’’ 2 dernek kurulmuþtu. Haklarýný inkâr etmemek lâzým! Eksik olmasýnlar!.. Her ikisi de ‘’kurulduk’’ diye, kurucu adlarýný ve resimlerini yerel basýna daðýtýp, haber konusu olmuþlardý!...
XXX
Bir baþka büyük kuþ:
Daha düne kadar tüm Niziplilerin kendi ilçe sýnýrlarýnda olduðunu dahi bilmedikleri Rumkale...
Þimdi, adýyla-sanýyla Yavuzelili...
Elimizi Fýrat’ýn karþýsýna uzatýp da ‘bir türlü’ tutamadýðýmýz, bir karýþlýk mesafede idi, Rumkale turizm kuþu…
O, çok önceden uçtu, gitti; geri dönmesi söz konusu bile deðil…
XXX
Bir baþka büyük kuþ: Fevkani Kilisesi...
Uçmamýþ, uçamamýþ, uçmaktan da kötü olmuþ!..
Kanatlarý kýrýk bir þekilde ‘onlarca, yüzlerce yýldýr’ öylece duruyor...
Tüyleri dökülmüþ, bir deri, bir kemik; bugün yarýn öldü ölecek; gýdasýz, bakýmsýz...
Kuþun adý kilise ya, kimse tutmak istemiyor; ‘’dinden imandan olurum’’ diye...
Biz (Sayýn Hocam Doç. Dr. H. Hüseyin Ýnce ve rahmetli üstadým Y. Ýzzettin Çetinel ile birlikte) 1991-93 seneleri arasýnda, Nizip gazetesi ve Yeþil Nizip gazetesi olarak onlarca haber ve makale ile kilise kuþunu tutmaya çalýþtýk...
Kuþ büyük ve ayrýksý!.. Üstelik yardým/destek istediklerimizin zihniyeti de bir tuhaf olunca; kuþ, kuþluktan çýktý!.. Þimdi damýnda tepinseniz (kanadýný okþasanýz) çökecek (kýrýlacak) hale geldi...
Oysa biz, o yýllarda Zeugma kuþunun büyüklüðünü taaa uzaklardan fark etmiþ ve kiliseyi bulunmaz bir tarihi kafes olarak görmüþtük...
Zeugma’nýn kuþlarýný tut, getir kilise kafesine koy; cümle alem gelip seyretsin! Sende bir Nizipli iþletmeciler ve esnaflar olarak, gelenleri yedir, içir, yatýr; sürekli para kazan...
Ne fayda, kime fayda!
Ne dinleyen bulduk, ne anlayan!
XXX
Bir de Taþbaþ kuþumuz vardý; inanç turizmine yakýþýr efsanelerle yüklü olan...
Kimilerine göre Bilal-i Habeþ Hazretlerinin ayaðýnýn, kimilerine göre de Hz. Ali efendimizin atý Düldül’ün ayak izleri ile eþkýya tecavüzünden korunmak için duada bulunduklarý Allah tarafýndan taþa dönüþtürülen 7 bacýlar kayalarý ile bir de kýsýr kadýnlarý çocuk sahibi olmalarýný saðlayan Taþbaþ Böceði...
Ve en az bin kez dedim ki, Hz. Ali’nin adý dahi doðumuzdaki ve güneyimizdeki Þii Müslüman komþu inanýrlarýna yeterde artar bile, Nizip’te inanç turizmini canlandýrmak ve bölge insanýmýza gelir olanaklarý saðlamak için... Dedim demesine de…
Ne bir duacý buldum, ne bir amin diyeni!...
Altýn yumurtlamasý kesin kültürel ve turistik kuþlarýmýzýn kimi uçtu gitti; kimi kýrýk kanat, topal ayak…
Ve ben, kültürel varlýk içinde yoksulluk çeken bir Nizip(li) olarak ‘turizm bazýnda’ çölde bir vaha olarak kaldým... Mý?....
Bunun cevabý ve de benim ‘þu gün için’ tek beklentim, yeni dönem belediye baþkaný seçilecek olanýn bu kültürel ve turistik kuþlarý hizmet programýna alarak, Nizip’e yakýþýr ve kalýcý birçok yaþam kafesi oluþturmasýdýr.
Bir de… Kentsel yaþamýn canlanmasý için, Gaziantep Üniversitesi bünyesinden ‘en az’ bir fakültenin Nizip’e taþýnmasý ile Nizip’i teðet geçen otoban giriþinin Güneybatý yönüne kaydýrýlýp ‘en az’ 45 derecelik bir açýyla Nizip merkezine dokundurmasýdýr.