EFENDÝMÝZ KARDEÞLERÝMÝ ÖZLEDÝM DÝYOR....
Bir hadisde Hz. Peygamberin ahirzamanda gelecek kardeþlerini görmeyi arzu ettiði belirtiliyor. Bunun sebebi nedir?
Resulullah (sav) birgün sahabelerine:
“Ah keþke bana doðru, havuza gelen kardeþlerimi bir görsem de, içlerinde þerbetler olan kaselerle onlarý karþýlasam. Cennet’e girmeden önce, onlara (Kevser) havuzumdan içirsem.”
Bu sözleri üzerine ona denildi ki:
“Ey Allah’ýn Resulü biz senin kardeþlerin deðil miyiz?”
O þöyle cevap verdi:
“Sizler benim ashabýmsýnýz (arkadaþlarýmsýnýz). Benim kardeþlerim de beni görmedikleri halde bana inananlardýr. Mutlaka ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman edenlerle gözlerimi aydýnlatmasýný istedim”
Bir baþka benzer hadis-i þerifte de þöyle buyurur:
“Mutlaka kardeþlerime kavuþmamý arzuladým.” (Bunun üzerine kendisini dinleyenler) þöyle dediler:
“Biz senin kardeþlerin deðil miyiz?”
O þöyle cevap verdi:
“Sizler benim ashabým ve kardeþlerimsiniz. Benden sonra da beni görmedikleri halde bana inanan bir topluluk gelecektir”.
Bir zaman geçtikten sonra da þöyle buyurdu:
“Ey Ebû Bekir, senin beni sevdiðini duyduklarýndan dolayý seni seven bir kavmi sevmek istemez misin? Sen de Allah’ýn kendilerini sevdiði kimseleri sev.” buyurdu.
Bu hadis-i þeriflerde de, Resulullah (sav) ahir zamanda, ümmetin fesadý zamanýnda, ihvanlarýnýn (kardeþlerinin) bulunacaðýndan söz ediyor. “Kardeþlerim” dediði kimselere iþtiyak duyuyor. Ahirette kevser havuzu baþýnda iken havuza doðru gelecek saðlam imanlý kardeþlerini görmeyi çok istiyor, onlara kevser havuzundan su daðýtmayý arzuluyor.
Þu halde Peygamber’in (sav) iþtiyakýna, hasretine sebep olan o kimselerin herhalde, fedakar, sadýk, metin, Ýslam için kendini ortaya koyabilen, bütün itilme-kakýlma, horlanma, kýnanmalara karþý yýlmadan, aldýrmadan Resulullah’ýn ve ashabýnýn yolunda olabilen kimseler olmasý gerekir. Bunlar Resulullah’ýn kardeþleridir. O, bunlara “kardeþlerim”, ashabýna “arkadaþlarým” ünvanýný veriyor.
Hz. Peygamberin kardeþlerim dediði bu bahtiyarlarýn, O’nu görmeden kuvvetli bir imanla O’na ve getirdiklerine inanmalarý son derece önemlidir.
Ayrýca bu kimselerin önemli bir özelliði, Hz. Ebû Bekiri Resulullahý sevdiðinden dolayý sevmek veya, Ebu Bekir (ra.) gibi, Rasulullah’ý seven sahabeleri sevmektir.
Sahabelerin haline bakýlýrsa, onlar da ilerde gelecek bu iman erlerine, hidayet nurunun aydýnlýðýndan sapmayanlara karþý büyük bir ilgi duyuyorlar. Bu kimselerin Cennete girmeden önce kevser havuzu baþýna geleceklerinden bahsedildiðine ve Resulullah’ýn onlara olan iþtiyakýna bakýlýrsa, onlar Resulullah’tan sonraki tehlikeli dönemde gelmelerine raðmen, imanlarýný muhafaza edecekler, imanla kabre girecekler, cennetlik olacaklardýr. (3) Yani Resulullah (sav.) onlarýn imanla kabre gireceklerini haber vermektedir.
Acaba kardeþlerim derken içinde bizler de var mýyýz? yada bu hitaba layýk olmak için neler yapýyoruz? nasýl yaþýyoruz?
Kaynaklar:
1. Ramûzu’l-Ehadis s. 361, 4460 hadis (Ebu Nuaym, Ýbn-i Ömer’den) Ayrýca bk. Hak Dini IV, 2731 (Yuns suresi 62. ayeti ile ilgili olarak Evliyaullah’a havf, hüzün olmayacaðý açýklanýrken benzer bir hadis-i þerifin mealinden söz edilir): Hayatu’s-Sahabe. II, 567-568 (iki uzun hadisle buradaki hakikata temas ediliyor.
2. Age. s. 461. 5719 hadis. (Ýbn-i Asakir Bera b. Azib’den).
3. Benzer hadisler için bk. el-Metalibu’l-Aliye, 4241, 8424, Müslim, Taharet, 395 Kenu’l-Ummal, 345, 84