Bir gün Abdülhâlýk Goncdüvânî'nin huzûruna uzak yerden bir misâfir, biraz sonra da yanlarýna, güzel sûretli, temiz giyimli bir genç geldi. Abdülhâlýk hazretlerinden duâ isteyip hemen ayrýldý. Misâfir; "Efendim! Bu gelen genç kimdi acaba? Gelmesi ile gitmesi bir oldu." dedi. O da; "Bizi ziyârete gelip duâ isteyen bir melek idi." buyurdu. Misâfir hayret etti ve; "Efendim! Son nefeste îmân selâmeti ile gidebilmemiz için bize de duâ buyurur musunuz?" diye niyâzda bulundu. Bunun üzerine Abdülhâlýk Goncdüvânî hazretleri:
"Her kim farzlarý eda ettikten sonra duâ ederse, duâsý kabûl olur. Sen, farz olan ibâdeti yaptýktan sonra duâ ederken bizi hatýrlarsan, biz de seni hatýrlarýz. Bu durum hem senin, hem de bizim için duânýn kabûl olmasýna vesîle olur." buyurdu.