Arkadaþlar 5 dakikanýzý ayýrýp bu yazýyý okumanýzý rica ediyorum..![]()
Bir zamanlar bir psikoloji kitabýnda okuduðum bir bölüm
vardý... Hayatýn ve getirilerinin kýymetini anlamak için
tavsiye edilen bir metod vardý içinde..
Deniyordu ki; "arada bir, çok bunaldýðýnýzda,
hayatýn sizin için çekilmez hale geldiðini düþündüðünüzde
kendinize 10 dakika ayýrýn ve kendi cenaze töreninizi
düþünün"... Cümleyi ilk okuduðumda çarpýlmýþtým...
Ben giriþin akabinde pozitif bir geliþme ve tavsiye
bekliyordum... Ama " kendi ölümümüzü ve cenazemizi " düþünmemiz tavsiye ediliyordu...
Tüylerim diken diken oldu ve yazarýn saçmaladýðýný
düþündüm o an... Ama önyargý düþmaný biri olarak okumaya devam ettim...
Diyordu ki; " bunlarý düþündüðünüzde dünyadaki yerinizi,
dünyayý terkettiðinizde oluþacak boþluðu, sevdikleriniz ve
sizi sevenler için öneminizi anlayacaksýnýz...
Özellikle insanlarýn sizin için neler söyleyeceklerini,
onlar için ne ifade ettiðinizi hissetmeye çalýþýn...
O andan geriye dönme þansýnýz olmadýðýný, hayat
denen kredinizin bittiðini ve onlara
yanýt verme þansýnýz olmadýðýný düþünün...
Tekrar sarýlma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiðini
hissedin...
Dünyadaki küslüklerin, ayrýlýklarýn, kavgalarýn
yanýnda bu acýnýn ve geri dönülmezliðin korkunç
çaresizliðini yaþayýn...
Býrakýn canýnýz yansýn, býrakýn alevler içinde kavrulsun
tüm ruhunuz...
Orada, o musalla taþýnda düþünün kendinizi...
Seyredin þu an çevrenizde olanlarýn yüz ifadelerini...
Akýllarýndan ve yüreklerinden geçen cümleleri hayal edin...
Kitaba devam etmeden býraktým kenara ve gözlerimi
kapatýp aynen düþünmeye baþladým...
Eþimi, oðlumu, annemi, babamý, kardeþlerimi ve diðer tüm
çevremi oturttum tek tek kendi cenaze törenimdeki
yerlerine... birer birer yerleþtirdim tabutumun çevresine
hepsini...
hayatýmda çok nadir bu kadar caným yanmýþtý...
görüyordum iþte "babaaaa..." diye aðlayan biricik oðlumu...
Eþim kucaðýnda "aðlayan emanetimle" ayakta durmaya
çalýþýyordu per periþan...
Koca çýnar babacýðým, belli belirsiz dualar
okuyordu, o gözümden hala gitmeyen vakur duruþuyla...
Annem, ciðerinden bir parça canlý canlý
koparýlmýþ gibi hem içine hem dýþýna akýtýyordu
gözyaþlarýný... Kardeþlerim, akrabalarým "çok erken gitti, doyamadý
oðluna.."diyordu
acýyan ses tonlarýyla... Ve dostlarým... Onlar da
þaþkýndý... Bazýsý "daha dün birlikteydik, nasýl olur.." diyordu...
Bunlarý seyredip onlara "hayýr ölmedim, burdayým.." demek
istedim hayal olduðunu unutup...
Sonra anladým yazarýn ne demek istediðini daha devamýný
okumadankitabýn...
Farkýndalýk önemli bir kavramdýr psikolojide...
Belki de hiç aklýmýza gelmeyen ve gelmeyecek bir
farkýndalýðý göstermek istemiþti yazar...
Kitabý okumaya ne gücüm kalmýþtý, ne de isteðim...
Almam gereken dersi ve mesajý almýþtým...
Þimdi ne kitabýn adýný ne de yazarý hatýrlamýyorum...
Þu an bunlarý yazarken bile çok kötü oldum...
Bu olayda tek farkýndalýk da yok üstelik...
Biraz kendime geldikten sonra devam ettim
hayatýmýn en zor hayaline...
Sýrada çevremdekilerin ölümümün akabinde
neler söyleyecekleri vardý..
Usulen ve nezaketen söylenenlerin dýþýnda...
Onlarda býraktýðým izleri, yaþananlarý ve
yaþanamayanlarý elden geçirerek ben konuþturacaktým
hayalimde... Ýçlerini okuyacaktým, senaryo bana ait olarak...
Yaþarken neler yazmýþtým, ölümümle neler okuyacaktým...
Gerçek duygularýydý ulaþmaya çalýþtýðým, ölüm
acýsýnýn etkisiyle girilen duygusal mod deðildi,
deþifre etmem gereken metin...
Caným oðlumun söyleyecek çok þeyi yoktu...
Özleyecekti, yokluðumu hissedecekti.. aðlayacaktý aklýna geldikçe...
Belki ölümün ne anlama geldiðini hissedecek yaþa gelinceye
kadar sýradan bir üzüntünün ötesine geçmeyecekti
duygularý... Ama hayal bu ya, 18-20 yaþýna getirdim 2 saniyede
oðlumu... "hayal - meyal hatýrlýyorum be baba seni...
Keþke þimdi yaþýyor olsaydýn da erkek erkeðe
sohbet etseydik seninle... Bak mezuniyet törenimde de
babasýzdým... Askere giderken kimin elini öpeceðim senin yerine..."
diyecek caný yanarak bir köþede...
Sevgili eþim... Benim muhteþem hatunum... Nasýl dayanýr
bensizliðe?...
O ki, benim için herþeyini feda edip koþmuþtu bana...
Hayatýnýn tek adamý þimdi toprak olacaktý...
Bir daha " Seni seviyorum " diyemeyecekti...
Bir daha hevesle açamayacaktý çalan kapýyý...
Ve her gelen gece bensizliðini haykýracaktý yüzüne...
Her sabah da bensiz baþlayacaktý koca gün...
Tek cümlesi takýldý o an içime; " Oyunbozanlýk
yaptýn be böceðim, hani beraber ölecektik ?..."
Babam-annem, o bugüne kadar evlat olarak mutlu
edecek hiçbir þey yapamamanýn acýsýyla kahrolduðum güzel
insanlar...
Helaldi þüphesiz haklarý...
Bilerek hiç kýrmamýþtým onlarý... Üzerine
titredikleri evlatlarý onlardan önce göçmüþtü
iþte önlerinde ve dualarýna muhtaçtým....
Kaç anne ve babanýn çekebileceði bir acýydý ki
evladýnýn cenazesinde bulunmak...
Herhalde insanýn uzun yaþadýðýna
üzüldüðü nadir anlardan olsa gerek...
Diðerlerine geçmiyorum... Bu yazýyý þu an yazýp
sizlerle paylaþtýðýma göre "diðerlerine" artýk sizler de
dahilsiniz...
Düþünün, birgün bir mail ulaþýyor mail-boxýnýza "ölmüþ"
diye... Sizler kimbilir neler düþünür ve yazardýnýz...
Eþim þu an yanýmda aðlýyor, sanki gerçekmiþ gibi...
Oysa ki yazarýn amacý " Yaþamanýn ve hala nefes
alýyor almanýn kýymetini " göstermekti...Benim de öyle...
Lafý çok uzattým farkýndayým...Ama dediðimiz çözümü zor
süreç 2 satýrla özetlenemeyecek kadar girintili çýkýntýlý...
Ben o gün kurduðum o hayalle, canýmýn tüm yanmasýna
raðmen YENÝDEN DOÐDUM...
Bilgisayar diliyle "format attým hayatýma"...
Sahip olduklarýmýn farkýna vardým ve hala nefes
alýyor olduðum için þükrettim...
Gözlerimi açtýðým anda o kötü ve acý sahne bitmiþ,
oyun perde demiþti...
Peki ya hayal deðil de, gerçek olsaydý ve perde bir
daha açýlmamak üzere kapansaydý...
Ýþte bu final bu yazýyý buraya kadar okumanýza deðmiþ
olmalý... Belki gerildiniz, kötü oldunuz ama devamýný
getirirseniz buna deðer bence...
Ben bu akþam melankoliðim ve biraz abartmýþ olabilirim...
Hani sanatçý ve þairiz ya ondandýr belki...
Bence bu yazýyý sadece okuyarak býrakmayýn...
LÜTFEN ARADA BÝR, BURADAN ALDIKLARINIZI TARTIN,
DÜÞÜNÜN VE HAYATINIZI GÖZDEN GEÇÝRÝN...
Ölümün kime ve ne zaman geleceðini Yüce Allah tan baþka
bilen yok...
Ýþte bu yüzden hazýr yaþýyorken ve nefes alýyorken
yapabileceklerinizi yapýn, ertelemeyin...
Bilerek - bilmeyerek kýrdýðýnýz kalpleri tamir edin...
Sizi sevenlere ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayýrýn...
Ve en önemlisi;
VERDÝÐÝ-VERMEDÝÐÝ, ALDIÐI-ALMADIÐI HERÞEY ÝÇÝN,
TEKRAR TEKRAR ÞÜKREDÝN YÜCELER YÜCESÝ YARADANA
alýntýdýr...