TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU
Ýslam, ilk olarak Türklere
ne þekilde ve hangi þartlarda gelmiþtir pek bilinmez, sanki bilinmesi de pek
istenmez. Ancak, bir çoðumuzun bilmediði, yada bilmek istemediði bu tarih,
en çok bilmemiz gereken konularýn baþýnda gelmektedir..
Aþaðýdaki döküman tamamen Ýslami kaynaklardan, Taberi ve Zekeriya Kitapçý
gibi Ýslami tarihçi ve yazarlardan düzenlenerek hazýrlanmýþtýr.
Türklerin ilk Müslümanlaþtýrýlmalarý ile ilgili 670 li tarihlere dayanan
bilgiler maalesef okullarda bizlere hiçbir zaman verilmemiþ. Ýslam'ýn Türklere kabul ettirilmeleri ile ilgili 670 lerden baþlayarak
740 lara kadar uzanan tarihin bize okullarda anlatýlmamasýnýn nedenlerini,
bu kýsa tarihi öðrenince biraz daha anlamak mümkün olabilecektir. Þimdi, bu
atlanan 70 senelik tarihe bir göz atalým:
Müslüman Araplarýn Türklere Ýlk Saldýrýlarý
Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasýnda bulunan bölge tarihi ipek yolu üzerindedir.. Türk beylikleri, bu bölgedeki, Buhara, Semerkant, Talkan, Baykent gibi þehirlerde yerleþmiþ yaþýyorlar, deri imal ediyor ve pamukdan kaðýt üreterek bunlarý satýyor ve iyi de para kazanýyorlardý.. Bu üretimlerinin yaný sýra Altýn madenleri çalýþtýrýyorlardý..Özellikle adý zengin þehir manasýna gelen, Semerkantýn zenginliðinin o devirde dillere destan olduðu söylenir.. Bu zenginlik ötedenberi Talancý Araplarýn iþtahýný kabartýyorduysa da, Türklerden çekiniyorlar ve araya sýnýr olarak koyduklarý Ceyhun nehrini geçmeye pek cesaret edemiyorlardý..
Buhara'nýn Tekrar Kuþatýlmasý ve Ýlk Türk Katliamý
Kuteybe Mervde büyük bir hazýrlýk yapar.. Bu arada Vardana ve Buhara beylikleri arasýnda çatýþmalar vardýr.. Müslümanlara karþý mücadele etmek için bu çatýþmalar derhal durdurulur ve Vardan Hudat, Kuteybeye karþý Türklerin baþýna geçer.. Kuteybe önce, Numiskent ve Ramitana saldýrýr ve buralarý kolayca istila eder.. Demirkapý önlerinde Vardanla çarpýþýrlar.. Vardan savaþý kaybeder ve Buharaya doðru çekilir.. Ancak Kuteybede, savaþtan yorgun düþtüðü için Buharayý alamadan Merve geri döner.. Haccac bunu baþarýsýzlýk olarak kabul eder ve, Buharayý mutlaka almasý için Kuteybeye emir verir..Kuteybe büyük bir hazýrlýk yaparak bir sene sonra tekrar Buharayý kuþatýr.. Türkler direnir ve Kuteybe baþarýlý olamaz, ordusu daðýlmaya baþlar.. Bunun üzerine Kuteybe her bir Türk baþý için askerlerine 100 dirhem vaad eder.. Para hýrsý ile gayrete gelen Araplar, þehri istila ederler..Bütün direnen Türkler kýlýçtan geçirilerek tam bir katliam yapýlýr, Araplar Türk kadýnlarýna tecavüz ederler, beðendikleri kadýnlarý ya cariye olarak kullanmak yada köle pazarýnda satmak üzere alýkoyarlar.. Erkeklerden de binlerce kiþiyi köle olarak satmak üzere beraberlerinde götürürler.. Araplardan oluþan yeni bir idari kurumlaþma yapýlýr.. Diðer beyliklerden tepkiler gelmeye baþlayýnca da, Buhara Melikesi Hatunun oðlu Tuð Sad kukla hükümdar yapýlýr.. Tuð Sad tarihe hain bir iþbirlikçi olarak geçer.. Daha sonra oðluna da, efendisi Kuteybenin ismini vererek baðlýlýðýný kanýtlar.. Etkili bir kolonizasyon yapmak isteyen Kuteybe bunun için öncelikle yerli halký Ýslamlaþtýrmaya baþlar.. Buhara halký önceleri Müslüman olmuþ gibi görünselerde bu dini kabul etmek istemezler..Kuteybe Türklerin aslýnda Müslüman olmadýklarýný, evlerinde Ýslami kurallarý tatbik etmediklerini anlar ve yeni bir yöntem geliþtirir..Bu yönteme göre Türkler evlerini Araplarla paylaþmak zorunda býrakýlýrlar ve bu þekilde bire bir kontrol altýna alýnýrlar.. Ýslami kurallara uymayanlar ise aðýr cezalara uðratýlýrlar..
( Bugün, bazý Ýslami yazarlar bu getirilen tedbirlerin Ýslam'ýn Türkler tarafýndan kabul edilmesinde çok yarar saðladýðýný açýkca ifade ederler..Bu yaklaþým da üzerinde düþünülmesi gereken bir konudur.. )
Kuteybenin bu zorlamalarý karþýsýnda, halkdan bazý direniþçiler çýkar.. Gizlice silahlanýrlar..Bu durum karþýsýnda Araplar camiye dahi silahsýz gidemez olurlar..Kuteybe baskýlarý arttýrýr, kendi aralarýnda örgütleþen Türkleri yakalattýrýp öldürtür.. Bu arada yeni vergi yasalarý getirir.. Yerli halk, halifeye senede 200000 dirhem, Horasan valisi Haccaca da 10000 dirhem vergi ödemeye mecbur býrakýlýr.. Bunun dýþýnda Arap askerlerinin atlarýna yem temin etmeye, oraya getirilip yerleþtirilen Arap ailelerine odun temin etmeye ve onlara tahsis edilen arazilerde çalýþmaya mecbur býrakýlýrlar.. Kadýnlar, kýzlar Araplara cariye yapýlýrlar.. Buhara Türkleri bu yýllarda dünyadaki çok az milletin yaþadýðý vahþeti ve ýzdýrabý yaþar.. Kuteybenin getirip Türk evlerine yerleþtirdiði Araplar, Türklerin o zamana kadar yaptýklarý bütün birikimlerinin üzerine konarlar, Türklerin tarlalarýný alýr ve Türkleri o tarlalarda çalýþtýrýrlar.. savaþta gasp edilen Türk kýzlarýnýda ganimet olarak görür, ve Araplara cariye olmalarýný helal kýlar... Bunun üzerine Kuteybe, namaza gelenlere 2 dirhem vaad ederek önce fakirler üzerinde Ýslamýn etkili olmasýný temine çalýþýr.. Bu uygulama nispeten baþarýlý olur.. Fakir halktan para için camiye gidenler olur..
1. Büyük Katliam ( Talkan Katliamý )
Buharada olanlar diðer Türk Beyliklerinde de etkilerini gösterir.. Ayný þeylerin kendi baþlarýna geleceðinden korkmaktadýrlar.. Sogd meliki Neyzek Tarhan þehrinin yýkýma uðramamasý için Kuteybe ile anlaþmak zorunda kalýr.. Bu anlaþmaya göre Tarhan haraç verecek ve tarafsýz kalacaktýr.. Ancak bu tarafsýz kalmalar ve Türklerin birleþememeleri Araplarýn iþlerini kolaylaþtýrmýþ ve Türk beyliklerini istedikleri gibi istila edip talan etmiþlerdir.. Ýlk olarak saldýrýya uðrayan Kibac Hatuna diðer beyliklerden yardým gelmeyince, o yardýmý esirgeyenler ayný akibete uðramýþlardýr.. Bu olaylarda Türklerin belli bir þekilde organize olamamalarý da onlarýn Araplar tarafýndan istila edilmelerini kolaylaþtýrmýþtýr.. Neyzek Tarhan daha sonra Kuteybe ile yaptiðý anlaþmada hatalý olduðunu ve bu anlaþmanýn kendisine hiçbir güvence getirmeyeceði gibi diðer Türk Beylerine de ihanet etmiþ olacaðýný anlar.. Tohoristana dönerek bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazar ve onlarý ortak bir direniþe girmeleri için uyarmaya çalýþýr.. Ýlk olumlu yanýt Talkan meliki Sehrekden gelir..Tarhanýn planlarýný öðrenen Kuteybe, buna karþýlýk Belh þehrinde hazýrlýk yaparak, baharda büyük bir ordu ile Talkan þehrine doðru yürür.. O ana kadar bir direniþ hazýrlýðý yapamayan Talkan þehri meliki Sehrek, Kuteybenin geliþinden önce þehri terkeder.. Þehre hiç savaþmadan giren Kuteybenin adamlarý þehirde eli kýlýç tutabilen nekadar erkek varsa hepsini kýlýçtan geçirirler.. Bu katliam o zamana kadar yapýlanlarýn en büyüðüdür.. Kuteybe bu katliamý diðer beyliklere ibret olmasý için yapar.. Kuteybenin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanlarý da, Talkan yolu üzerindeki aðaçlara asarlar.. Bu yolun 4 fersah ( 24 Km.) mesafelik bölümü Türklerin aðaçlara asýlan cesetleri ile doludur.. Talkan katliamý tarihe, Araplarýn o güne kadar yaptýklarý katliamlarýn en büyüðü olarak geçmiþtir.. Halk, Müslüman Araplarla savaþmadýðý halde, Kuteybe ve askerleri sýrf diðerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kiþiyi kýlýçtan geçirmiþ, aðaçlara asmýþtýr.. bütün bunlar hep Ýslam adýna yapýlmýþtýr..
2. Büyük Katliam.. ( Curcan Katliamý )
Kuteybe ve Haccacýn ölümü, Araplarýn Türkleri Müslümanlaþtýrmak ve Türk þehirlerini talan etmek politikalarýnda bir deðiþiklik yapmamýþtýr.. Öncelikle, Araplardaki Türklere karþý olan korku ortadan kalktýðý için, Araplar, Kuteybeden sonra da ayný þekilde Türk yurtlarýna saldýrýlarýný sürdürmeye devam etmiþlerdir.. Kuteybenin öldüðü ayný yýl olan 716 da, Yezid ibni Muhelleb Horasana vali atanýr.. Ýlk iþ olarak Daðýstaný iþgal eder.. Daðýstan meliki Saltekin, Yezite karþý uzun süre dayanýr.. Sonunda Daðýstan düþer.. Þehir yaðmalanýr ve 14000 kiþi öldürülür..Daðýstandan sonra Curcana yönelir.. Curcan 300.000 dirhem karþýsýnda savaþmadan teslim olur.. Yezid, Curcana bir bölük asker yerleþtirerek, Taberistan a doðru yola koyulur.. Taberistan Meliki, Ýsfehbed, Deylem melikinden 10000 kiþilik bir yardým alarak savaþa baþlar.. Ýsfehbed savaþýrken, Curcan halký da ayaklanarak Esed ibni Abdullah komutasýndaki askerleri imha ederler.. Yezid öfkeye kapýlýr, Curcanlý Türkleri yendiðinde kanlarýndan deðirmen döndürüp ekmek yiyeceðine dair Allaha yemin eder.. Askerlerini toplayarak Curcan üzerine yürür.. Curcan beyi, þehirden çýkarak Curcan kalesine çekilir. 7 ay süren savaþtan sonra, kale düþer.. Curcan beyi öldürülür.. Kaledeki askerler esir alýnýr.. Araplar, daha sonra Curcan þehrine girerler.. Burada da ayný þekilde Kuteybenin yaptiðý katliama benzer bir katliam yapýlýr.. Türkleri öldürerek, 4 fersah boyunca saðlý sollu aðaçlara astýrýr.. Allaha verdiði sözü yerine getirmek için, esir aldýðý binlerce Türkü, Enderiz vadisindeki nehrin kenarýna sürükler, orada askerlerine korumasýz Türkleri öldürtür.. Öldürülen Türklerin kanlarýný nehire akýtýr.. Nehrin suyuyla akan kanlardan, ilerideki deðirmenden un ve ekmek yaptýrarak yer ve Allaha verdiði sözü yerine getirir.. Katliamdan geriye kalan kýz ve kadýnlardan beþ de biri cariye olarak halifeye ayrýldýktan sonra, geriye kalanlar askerler arasýnda ganimet olarak paylaþtýrýlýr..
Kaynaklar Curcan katliamýnda Talkan katliamýnda olduðu gibi yaklaþýk 40.000 Türkün öldürüldüðünü söylerler..
Kur-Sul'un Ölümü ve Türk Ordularýnýn Daðýlmasý
Emevilerin son valisi, Nasýr ibni Seyyarýn valiliðe gelmesi ile birlikte Güney Türkistanda Arap güçlerinde bir toparlanma baþlar. Nasýr, Arap hakimiyetinin yumuþak bir politika ile daha kolay bir þekilde yayýlabileceði bilinci ile güçlü bir ordu kurarak Türk topraklarýna yayýlýr. 739 yýlýnda Araplar Semerkanta tamamen yerleþirler.. Ancak, Seyhun nehrini geçmeye çalýþýrlarsada, Kur-Sul komutasýndaki Türk ordusu tarafýndan durdurulurlar.. Sayý olarak Kur-Sulun ordusundan daha kalabalýk olmalarýna raðmen, nehrin öte tarafýna geçmeye cesaret edemezler.. Ancak bu arada Araplar için hiç beklemedikleri bir geliþme olur.. Araplara karþý saldýrý düzenlemeyi planlayan ve bu nedenle nehrin etrafýnda keþif yapan Kur-Sul, Arap askerlerine yakalanýr.. Nasýr, Kur-Sulu hemen öldürerek cesedini Türklerin görebileceði þekilde Seyhun nehrinin kenarýna astýrýr.. Bu manzara çok geçmeden Türkler üzerinde beklenen etkiyi yapar ve Türk ordusu zaten sayýca üstün olan Araplar karþýsýnda daðýlýr.. Taþkent ve Fergana da teslim olur.. Nasýr,bundan sonra Arap hakimiyetini daha yumuþak politikalar uygulayarak sürdürür.. Yurtlarýný terk ederek giden Türklerin geri dönmeleri halinde vergi borçlarý affedilir.. Halk içinden Müslüman olanlara bazý ekonomik ve sosyal çýkarlar saðlanarak, onlarýn kendiliðinden Müslümanlýðý seçmeleri teþvik edilir.. Ýslamýn taraftar bulabilmesi için, gerek korkutarak, gerek teþvik ederek gereken her türlü tedbiri alýnýr.. Bu alýnan tedbirler yavaþda olsa sonuç verir.. Türk topraklarýndaki son Emevi Arap valisi Nasýr ibni Seyyar Türklere Ýslamý kabul ettirtmeyi baþarmýþtýr..
Tarih-i Taberi / Cilt 3/(Syf-343)
Her kim Türklerden baþ getirirse yüz dirhem vereceðim. Ýmdi müslümanlar bir bir Türklerin baþýný kesip getirip 100 dirhemi aldýlar.Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasýl ceviz aðacý dallarýna adamlar asýlmýþ idi. Oradan göçtü. Mervalarüde kondu. Oradaki melik kaçtý. Kuteybe onun da iki oðlunu tuttukta kalan þehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler.(Syf-344)
Kuteybe dedi: - Vallahi eðer benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmýþ olsa bunu derim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü). ( Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün )