SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
![]()
Hz. Salih ile kavmi arasýndaki mücadele Kamer Suresi'nde ise þöyle bildirilir:
Semud (kavmi) de uyarýlarý yalanladý. Dediler ki: "Bizden biri olan bir beþere mi uyacaðýz? Bu durumda gerçekten biz bir sapýklýk (delalet) ve çýlgýnlýk içinde kalmýþ oluruz. Zikr (vahy) içimizden ona mý býrakýldý? Hayýr, o çok yalan söyleyen, kendini beðenmiþ bir þýmarýktýr." Onlar yarýn, kimin çok yalan söyleyen, kendini beðenmiþ bir þýmarýk olduðunu bilip-öðreneceklerdir.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
![]()
Gerçek þu ki Biz, bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o diþi deveyi kendilerine göndereniz. Þu halde sen onlarý gözleyip-bekle ve sabret. Ve onlara, suyun aralarýnda kesin olarak pay edildiðini haber ver. Su alýþ sýrasý (kiminse, o) hazýr bulunsun. Derken arkadaþlarýný çaðýrdýlar, o da býçaðýný kapýp 'hayvaný ayaðýndan biçip yere devirdi. (Kamer Suresi, 23-29
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
![]()
O zulmedenleri dayanýlmaz bir ses sarýverdi de kendi yurtlarýnda dizüstü çökmüþ olarak sabahladýlar. Sanki orada hiç refah içinde yaþamamýþlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halký) gerçekten Rablerine (karþý) inkâr etmiþlerdi. Haberiniz olsun; Semud (halkýna Allah'ýn rahmetinden) uzaklýk (verildi.) (Hud Suresi, 67-68)
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
![]()
Kuran'da bahsi geçen Hicr halký ve Semud Kavmi’nin aslýnda ayný kavim olduklarý tahmin edilmektedir; zira Semud Kavmi’nin bir baþka ismi de Ashab-ý Hicr'dir. Bu durumda "Semud" kelimesi bir halkýn ismi, Hicr þehri ise bu halkýn kurduðu þehirlerden biri olabilir. Nitekim Yunan coðrafyacý Pliny'nin tarifleri de bu yöndedir. Pliny, Semud Kavmi’nin oturmakta olduðu yerlerin Domatha ve Hegra olduðunu yazmýþtýr ki, buralar günümüzdeki Hicr kentidir
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
![]()
Ýkibin yýllýk bir geçmiþe sahip olan Semudlar, bir baþka Arap kavmi olan Nebatilerle beraber bir krallýk kurmuþlardý. Günümüzde Ürdün'deki Rum Vadisi ya da diðer bir adýyla Petra'da bu kavmin taþ iþçiliðinin en güzel örneklerini görmek mümkündür. Nitekim Kuran'da da Semud kavminin taþ iþçiliðindeki ustalýklarýndan bahsedilir.
Semud Kavmi’nden bahseden bilinen en eski kaynak, Babil Kralý II. Sargon'un bu kavme karþý kazandýðý zaferleri anlatan Babil devlet kayýtlarýdýr.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
![]()
(MÖ 8. yüzyýl) Sargon, Kuzey Arabistan'da yaptýðý bir savaþ sonunda onlarý yenmiþtir. Yunanlýlar da bu kavimden bahsetmekte ve Aristo, Batlamyus ve Pliny'nin yazýlarýnda isimleri "Thamudaei", yani "Semudlar" olarak anýlmaktadýr. Peygamberimizden önce, yaklaþýk MS 400-600 yýllarý arasýnda ise izleri tamamen silinmiþtir.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
![]()
Ana Britannica Ansiklopedisi "Semudlar" baþlýðý altýnda bu kavimden þöyle bahseder:
Eski Arabistan'da önem taþýdýðý anlaþýlan kabile ya da kabileler topluluðu. Güney Arabistan kökenli olduklarý, ancak içlerinden büyük bir grubun çok eskiden kuzeye göç ederek Aslab Daðý yamaçlarýna yerleþtiði sanýlmaktadýr. Hicaz ve Þam arasýnda yaþayan Semudlar, Ashab-ý Hicr olarak bilinir. Son arkeolojik araþtýrmalarda, Arabistan'ýn orta kesimlerinde Semudlar'a ait çok sayýda kaya resim ve yazý ortaya çýkartýlmýþtýr.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM