Hayýrlý cumalar.Dualara muhatcýz.Birbirimize du edelim iþallah
Hayýrlý cumalar.Dualara muhatcýz.Birbirimize du edelim iþallah
hayýrlý cumalar...
Amiiin.....
Amin Allah razý olsun..
Cumamýz mübarek olsun...
Resim Kodu
<center><a href=http://www.birgonulbal.blogcu.com><img src=http://www.guzelresim.info/image/MUhyOHUtMEZpbTVPcU06 title="Simli Resimler" border=0></a><br><center>
![]()
Ey Ýman Edenler, Cuma Günü Namaz Ýçin Çaðrý Yapýldýðýnda Hemen Allah'in Zikrine Koþun Ve Alým Satýmý Býrakýn; Eðer Bilirseniz, O Sizin Ýçin Daha Hayýrlýdýr Resim Kodu
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
GÖZLERDEN KALBE YOL VAR
Sen bu gözlerle Leyla'yý nasýl göreceksin?
Onlarla baþkalarýný gördün, ama göz yaþlarýyla onlarý temizlemedin!
Dünya ve ahirete ait iþlerin merkezinde kalp bulunur. Kalbi de en çok meþgul eden, tehlikeye, fesada sürükleyen organ gözdür. Hz. Ali R.A. der ki: “Gözlerine sahip olmayan kimsenin yanýnda kalbin bir deðeri yok demektir.”
Bakýþlarý Temiz Tutmak
Ýnsanýn bu en deðerli cevheri hakkýnda Yüce Rabbimiz þöyle buyurur:
“Rasulüm! Müminlere, gözlerini harama dikmemelerini, ýrzlarýný da korumalarýný söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranýþtýr. Þüphesiz Allah onlarýn yapmakta olduklarýndan haberdardýr.” (Nur/30)
Bu ayet üzerinde düþünüldüðü zaman, kýsa olmasýna raðmen çok deðerli þu üç manayý ihtiva ettiði anlaþýlýr: Edep, ikaz ve tehdit.
Edep: Ayet-i kerimenin “müminlere söyle, gözlerini haramdan korusunlar!” cümlesi, bütün kullarý edebe davet etmektedir. Elbette mümin kula gereken efendisinin emrine sarýlmasý ve onun gösterdiði edebe uygun davranmasýdýr. Böyle yapmadýðý takdirde edebi terk etmiþ olur; efendisinin meclisinde bulunmasýna izin verilmez ve huzuruna kabul edilmez.
Ýkaz: Ayetin “...böyle yapmalarý kendileri için daha temizdir.” kýsmý uyarý mahiyetindedir ve þu iki manaya gelmesi mümkündür:
1. Böyle yapmalarý kalplerinin daha temiz olmasýný saðlar. Zira ayetteki “tezkiye” kelimesi “temizlik” anlamýna gelir.
2. Böyle davranmalarý onlar için daha hayýrlý ve hayýrlarýnýn artmasýný saðlayýcýdýr. “Zekât” kelimesinin esas manasý artmak, çoðalmak demektir. Dolayýsýyla gözleri haramdan çevirmenin kalpleri temizleyeceði, taat ve hayrýn çoðalmasýný saðlayacaðý ikaz edilmektedir.
Ýnsan Gördüklerinin Esiri
Gerçekten de durum ayette belirtildiði gibidir. Eðer gözler haramdan çevrilmez, önüne gelene bakmasýna izin verilirse haramlara bakmaktan kurtulamaz. Eðer bu haram bakýþ kasýtlý olursa günahtýr, suçtur. Büyük ihtimalle bu bakýþlara kalp de takýlýr ve iþin sonuçlarý büyür. Bakýlan þey haram deðil de mübah olsa bile, kalp onunla meþgul olacak ve bazý durumlarda vesveseye ve tehlikeye düþecektir. Belki kiþi gördüðü þeye hiç eriþemeyecek, kalp sürekli onun talebiyle meþgul olduðu için de hayýr iþlemekten uzak kalacaktýr. Halbuki gözler lüzumlu olmayan görüntülerden uzak kalsa, sýkýntýlardan da uzak kalýr ve kalp rahat eder. Ýmkanlarýmýz yetmediði halde sahip olma arzusuyla kývrandýðýmýz dünyalýklarýn sýkýntýsýný bilmeyenimiz var mý? Demek ki çoðu ýzdýraplarýmýz görmekle, bakmakla baþladý.
Þair ne güzel söylemiþ:
Eðer gözlerini kendine rehber yapýp sonra da salýverir,
Kalbini de peþine takarsan; bir gün gördüklerine seni kaptýrýr.
Oysa sen, ne bütün gördüklerini yapmaya kadirsin,
Ne de bazýlarýna karþý sabýr gösterebilecek güçtesin!
Bir yere gelen kötülükler ne kadar çok ise
Oranýn kurtuluþu da o derecede zordur!
Zünnun-u Mýsrî K.S. de: “Gözleri haramdan çevirmek, þehvetlere karþý ne güzel perdedir.” der.
Öyleyse kiþi gözlerini haramdan korumak için ne derece bakýþlarýný çevirir, kendisini ilgilendirmeyen lüzumsuz þeylere bakmazsa, o derece gönlü ferah ve kalbi temiz olur. Pek çok vesveseden uzak ve tehlikelerden güvencede olduðu gibi hayýrlarý da artar.
Tehdit: Ayette geçen “...þüphesiz Allah yaptýklarýnýzdan hakkýyla haberdardýr.” ile Mümin Suresi 19’uncu ayetteki “gözlerin hain bakýþlarýný ve sinelerde gizlenenleri bilir!” ihtarý, Rabbi’nin celâlinden korkanlar için tehdit ve sakýndýrma olarak kâfi olmalýdýr.
Bu Gözler Kimin Ýçin?
Rasulullah A.S. þöyle buyurur: “Bir kadýnýn güzelliðine bakmak þeytanýn zehirli oklarýndan bir oktur. Kim bundan kaçýnýrsa, Allah ibadetin zevkini onu sevindirecek þekilde ona tattýrýr.” (Ebu Davud, Ahmed).
Ýbadetin tadýný ve kulluðun zevkini tatmak elbette þerefli bir mertebedir. Bakýþlarý koruyarak bu mertebenin elde edildiði tecrübeyle sabit olan bir hakikattir. Efendimiz A.S.’ýn bu haberine göre hareket eden kiþiler, mutlaka vaadedilen sonucu elde ederler. Ýnsan kendini ilgilendirmeyen þeylerden bakýþýný çevirirse, ibadetin lezzetini ve tadýný alýr. Kalbinde daha önce hissetmediði bir lezzet, saflýk ve duruluk meydana gelir.
Bütün organlarýmýza þöyle bir bakalým ve ne için yaratýlmýþ olduklarýný düþünelim. Bir sonuca varýnca da bu organlarýn her biri ne için yaratýlmýþ ise, yerinde kullanmak üzere koruyalým ve muhafaza edelim.
Bir müminin kendi azalarýnýn yaradýlýþ gayesini düþünürken varacaðý nihai sonuç þudur: Ayaklar cennet bahçelerinde ve saraylarýnda gezinmek; eller cennette þerbet kadehlerini tutmak ve meyvelerini toplamak; gözler alemlerin Rabbi’ne nazar kýlmak için yaratýlmýþtýr. Ve elbette bütün bunlara eriþmek için dünya hayatýnda iyiliklere, güzelliklere aracý olmak için... Dünya ve ahirette bundan daha deðerli ve daha büyük bir nimet olabilir mi?
Böylesine deðerli ve yüce bir gaye için yaratýlmýþ gözlerimizin üzerimizdeki hakký, yaradýlýþ sebebine uygun olarak büyük bir özenle korunmasý, haram bakýþlarla onlarýn kirletilmemesidir.
Ali Kaya / Semerkand
HAYIRLI CUMALAR!
"Birbirinizi kýskanmayýnýz, birbirinize kin tutmayýnýz, birbirinize çirkin
sözler söylemeyiniz, birbirinize sýrtlarýnýzý dönmeyiniz, kiminiz kiminizi
arkasýndan çekiþtirmesin. Allah'ýn kullarý kardeþler olunuz."(Buhari ve
Müslim)
"Sizden önceki toplumlarýn derdi size de bulaþtý: Haset ve kin. Kin beslemek
kökten kazýyan þeydir. Allah'a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete
giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiþ olamazsýnýz. Size birbirinizi
seveceðiniz bir þeyi haber vereyim mi? Aranýzda selamý yayýn."(Tirmizi)
Sen mi beni sevdin, ben mi seni sevdim?
ALÂÜDDÝN ATTÂR (K.S.) ANLATIYOR
Þâh-ý Nakþibend hazreteleri beni kabul edince, kendilerini o kadar sevdim ki, sohbetlerinden ayrýlamayacak hâle geldim. Bu halde iken, bir gün bana dönüp;
'' Sen mi beni sevdin, ben mi seni sevdim?' buyurdu.
'Ýkrâm sâhibi zâtýnýz, âciz hizmetçisine iltifât etmelisiniz, hizmetçinizde sizi sevmelidir' diyerek cevap verdim. Bunun üzerine:
'' Bir müddet bekle, iþi anlarsýn' buyurdu. Bir müddet sonra, kalbimde, onlara karþý muhabbetten eser kalmadý. O zaman; 'Gördün mü; sevgi bizden midir, senden midir?' buyurdu. Beyt:
Eðer mâ'þûktan olmazsa muhabbet âþýka,
Âþýðýn uðraþmasý mâ'þûka kavuþturamaz aslâ!
CUMANIZ MÜBAREK DUALARINIZ KABUL OLSUN..
Ebu Derdâ (r.a)'dan Resûlüllah (s.a.v)'in þöyle buyurduðu rivayet edilmiþtir: "Kim bir kardeþinin haysiyet ve namusunun çiðnenmesine karþý çýkarsa, Allah da kýyamet günü cehennem ateþini onun yüzünden uzaklaþtýrýr." (Tirmizi)
Peygamberimiz (s.a.v), “Bir yerde bir Müslümanýn ayaðýna bir diken batarsa, diðer Müslüman o acýyý duymalýdýr” buyuruyor...
Ey sözü hak olan Allah'ýmýz!
Sen ki, "bana dua edin duanýzý kabul edeyim" diye buyurdun,
Ey Rabbimiz, sana dua ediyoruz ve senden diliyoruz,
Ey Allah'ým Filistin üzerindeki kuþatmayý kaldýr.
Küfür askerlerini, Firavun'u ve Semud'u helake uðratan Allah'ým! Yahudileri ve mü'minlere karþý onlarýn yanýnda yer alanlarý sana havale ediyoruz.. Onlarý, kâfirlerden geri çevrilmeyecek olan þiddetli cezana maruz eyle...Ey Allah'ým, onlara karþý ilahi gücünü ve kudretini bize göster.
Ey Rabbimiz, ey Allah'ýmýz, ey Rahman, ey Rahim, ey göklerin ve yerin düzenini koruyan, Ey istekte bulunulanlarýn en hayýrlýsý, Dua edilmesini emreden ve duaya icabet edeceðini bildiren,
Bizim de bu cuma vaktinde edeceðimiz duamýzý kabul eyle....
HAYIRLI CUMALAR...
Hazretleri Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in þöyle buyurduðunu rivayet edilmektedir: "Cuma namazýna giderken ayaklarý tozlanan kimseye Cehennem ateþi haramdýr." Hayýrlý cumalar...
Cümleler doðrudur sen doðru isen,
Doðruluk bulunmaz sen eðri isen.YUNUS EMRE
Peygamber efendimize salevat-ý þerife getirmenin fazileti çoktur.
Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:
(Þefaatime en layýk olan, bana en çok salevat okuyandýr.) [Tirmizi]
(Kýyamette bana en yakýn olan, en çok salevat getirendir.) [Tirmizi]
(Cuma günleri bana 80 salevat okuyanýn 80 yýllýk günahý affolur.) [Þir’a]
(Cuma günü ve gecesi çok salevat getirene þefaat ederim.) [Beyheki]
(Günde yüz salevat okuyan, kýyamette þehidlerle beraber olur.) [Taberani]
(Günde bin salevat okuyan, Cennetteki yerini görmeden ölmez.) [Ýbni Þahin]
(Bana salevat okuyana, melekler salât okur. Salevata devam edene, melekler de ona salât okumaya devam eder. Artýk isteyen az, isteyen çok salevat okusun!) [Ýbni Mace]
(Dua perdelidir. Bana salevat getirilince, perdeler yýrtýlýr, dua kabul olur.) [Taberani]
(Bana çok salevat getirenin dertleri gider, günahlarý affolur.) [Tirmizi]
(Söyleyeceðini unutan, hatýrlamak için bana salât-ü selam getirsin!) [Ýbni Sünni]
(Bana bir salevat getirene Allahü teâlâ, on rahmet ihsan eder, on günahýný yok eder ve derecesini on kat yükseltir.) [Nesai]
(Ýsmim anýlýnca, bana salevat getirmeyen, zelil olsun!) [Tirmizi]
(Ýsmim anýlýnca, salevat okumayan, cimrilerin cimrisidir.) [Tirmizi]
(Kim, kitabýna ismimi yazdýktan sonra, bana salât ve selam da yazarsa, ismim o kitapta kaldýðý müddetçe, melaike, o kimse için istiðfar eder.) [Taberani]
(Beni sözünüzün baþýnda, ortasýnda ve sonunda anýn!) [Ý.Neccar]
(Allah’ý zikretmeden ve Resulüne salevat getirmeden, toplanýp daðýlmak, leþten daðýlmak gibidir.) [Ý.Ahmed]
(Salevat sizin için zekattýr.) [Ý.Hibban] [Burada zekat, temizlik, günahlarýn affýdýr.]
Peygamber efendimiz, (Cuma günleri bana çok salevat okuyun! Bunlar, bana bildirilir) buyurdu.
Öldükten sonra da bildirilir mi denilince buyurdu ki:
(Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, "Falan oðlu filan, sana selam söyledi" der.) [Ýbni Mace]
Hayýrlý Cumalar...