ÇOCUKLUÐUMDAN KESÝTLER
Rahmetli Ninem Beþyýllýk komþu gelinini Taþbaþ daðýna götürüyor böcek yutmaya Çocuðu olsun diye...
Çýkýnlarýnda hasbeli aþ BabamTarihi uzun çarþýdaKerpeteni elinde Müstahsillerin fýstýklarýný yoklayacak..
Kaçý dolu diye, kaçý boþ HoþNizip ince uzun bir çarþý Bekarlar karþý karþý Bereketli oldu bu yýl, fýstýk çuvallar dolusu Gör Bu yýl kaç eve gelin getirecek Anam Evimizin hayadýndaki saldaÝki ablamla Beng fýstýklarý kavlatýyor Sonra serecekler loðlu dama Kuruyunca gidecekler fýstýklarLeblebici saliheTuzlanmaya kavrulmaya Ve satýlacak çokcasý antebin þire hanýnda Gelirinden zubunluk alýnacak ablamlara Abim Deliklikayaya gidiyor arkadaþlarýyla Ýki kulac atýp,Yorulunca sýrt üstü yatýp Depikleyecekler Nizip çayýný Yani biraz yüzecek Þanslarý yaver giderse üç beþ sazan tutacaklar
Ben fevkani kilisesinin damýndayým Ortabuluð çaðýnýn coþkusundayým Saklambaþ oynuyoruz arkadaþlarla Birtaraftan saklanýrkenBir taraftanda Antik ve de boþ kilisenin içine girmeyi düþünüyoruz.
Acep antika varmýdýr , diye de meraklanýyoruz Derken Molla Ahmet camiindenÝkindi ezaný okunuyor
Daðýlýyor merakýmýz düþüncemizÖnce irkilip sonra korkuyoruz Dinden – imandan oluruz diye
Hýrra Ahmet köreltiyor korkumuzu“gelin" "Emmi süleymanýn evine bakmaya gidelim” diyor“Üçatlý ve taþtan”Aðrýyor çocuk boyunlarýmýz
Y ükseklere bakmaktan ....
EYLÜL 1967