Yüzünde yýllarýn çilesinin yansýtan bir bakýþ.
Eksik olmayan tebessümü ama hüzünle karýþýk bir tebessüm.
Aðarmaya baþlayan saç ve sakallarý.
Þelale gibi akan, coþkun bir ruh hali.
Yunus’leyin dilinden dökülen inciler.
Sözü uzatmaya gerek yok, Nizip’imizin, harfleri ve kelimeleri iplik iplik dokuyan Þair Ahmet Þahin’inden bahsediyorum.
Yýllarca Uzun Çarþý’da kazak dokuyan ama artýk bizlere asýrlar boyu dillerde okunacak þiirler dokuyan Ahmet aðabeyimizden.
Ben onu hep günümüz Yunus’u olarak görmek ister(d)im. Ama sanki o bir baþka gönül insanýmýz Karacaoðlan’a daha yakýn. Olsun her ikisi de bizim, bizden, özümüzden, kültürümüzden…
Bir ikindi sonrasý Þair Ahmet aðabeyimizle birlikteyiz.
Yine her zamanki gibi coþkun bir halde. Birkaç beyti bizi kývama getirdi hemen.
Dedik ya sözü uzatmaya niyetimiz yok, kendisine dönüyoruz:
![]()
-Ahmet Þahin kimdir? Bize biraz anlatýr mýsýnýz?
-Ben Nizip Ýkizce köyünde 1944’de doðmuþum. Ýlkokulu köyümde okudum. Baþka da okuma imkâným olmadý. Gençliðim köyde çiftçilikle geçti. Bir taraftan da nakýþlý çuval ve kilim dokuma iþleriyle uðraþýyordum. 1963’de evlendim. 1964’da askere gittim. Askerlik sonrasý bir müddet daha köyde kaldým ve 1974 yýlýnda Nizip’e yerleþtim. Triko iþleri yaptým. Uzun Çarþý’da tam yirmi beþ yýl “Kazakçý Ahmet” olarak hizmet ettim. Evli ve ikisi erkek, dördü kýz altý evlad sahibiyim.
-Allah baðýþlasýn. Siz 25 yýl “Kazakçý Ahmet” olarak Uzun Çarþý’da kaldýnýz. Sonra “Þair Ahmet Þahin” olarak göründünüz. Þairlik sonradan mý ortaya çýktý, yoksa kendinizi gizliyor muydunuz?
-Kendimi özel olarak gizleme çabam olmadý. Benim þairliðim sonradan deðil. Ben ilkokul günlerimden beri þiir yazardým. Askere, yeni evli biri olarak gidince haliyle duygularým coþtu. Öyle ki mektuplarýmý hep þiir olarak yazardým.
-Çok ilginç!
-Evet hep þiirle yazardým. Bunu bazýlarý kýnadý, bazýlarý geçici bir heves gibi gördü, bazýlarý da özendi. Benim bu þiir ilgim dedemden geliyor aslýnda. Çünkü dedeme de “Âþýk Halil” derlerdi.
-Siz atadan þairsiniz demek?
-Atamýzýn aþýk oluþunun bize yansýmasý olmuþtur muhakkak.
Ben askerdeyken küçük bir þiir kitabý da hazýrlamýþtým. Yayýnlayamadým tabi. Maalesef o þiirlerin önemli bir bölümü de kayboldu. Az önce memlekete gönderdiðim mektuplarý þiir tarzýnda yazdýðýmý söylemiþtim. Beni buna sevk eden bir sebep de þudur: Kemal Güzel adýnda bir asker arkadaþým vardý. Kendisi o zaman niþanlýydý. Niþanlýsý Zeynep Haným ona þiir/mektuplar yazardý. Arkadaþým da ayný þekilde cevap vermek ister ancak beceremezdi. Ben kendisine bir þiir yazdým sonra da hep yazdým. Niþanlýsýnýn gönderdiði þiirine uygun olarak yazardým.
![]()
-Þiirlerinizi ne zaman yazarsýnýz, özel bir zamaný var mýdýr?
-Çok özel bir zamaný yok. Duygulandýðým, duygu yoðunluðu hissettiðim zaman yazarým, ister gece olsun, ister gündüz olsun. Ancak buna raðmen gecelerinin ayrý bir yeri vardýr tabi ki. Ýkizce’m þiirini yazarken geceleyin tam dört defa kalkmýþýmdýr. Gündüz yaþadýðým bazý olaylarýn zihnimde yer almasý sonucu geceleyin infilak ettiði çok oluyor. Burada sabah namazý sonrasýný da eklemem gerekiyor tabi.
-Þiir kitabýnýz yayýnlandýðýnda nasýl yanký buldu?
-2003 yýlýnda kitabým çýktýðý zaman çok güzel tepkiler aldým. Kitabýmý eski kaymakamýmýz Sayýn Hasan Karakaþ’ýn yardýmýyla yayýnlamýþtým. Bu vesileyle kendilerine sizin aracýlýðýnýzla teþekkürlerimi yenilemek isterim.
Kitabýmý okuyanlar beðendi. Ancak beðenmek yetmiyor tabi. Sadece Nizip’e hapsolmamak gerekiyor. Nizip’in sýnýrlarýný zorlamak gerekiyor. Bu da sadece benim çabamla olacak bir þey deðil tabi.
-Yeterince ilgi gösterilmedi mi yani?
-Hayýr onu demiyorum. Tanýyan tanýmayan insanlar beni görünce hemen tanýyor, þiir dinlemek istiyor, kitabýmý soruyorlar. Bu noktada sorun yok. (Gerçekten de biz bu konuþmayý yaparken, yanýmýza gelen bir ilköðretim öðrencisi, Ahmet Beyi görür görmez; “Aaa Þair Ahmet Þahin amca deðil mi?” diye sordu. M.N.GÜL) Sorun bir þairi ulusal düzeyde tanýtmaya yönelik çabalarýn gösterilip gösterilmemesidir. Bu noktada resmi yetkililere, üniversitemize, yerel yönetime, sivil toplum kuruluþlarýna görevler düþmektedir. Benim görevim, yapabileceðim þiir yazmaktýr. Bunu insanýmýzla paylaþmaktýr. Ben þimdi kitabýn yayýnlanmasý, pazarlanmasý, duyurularýnýn yapýlasý gibi iþlerle de uðraþacak olursam bu benim boyumu aþar. Ýþimi zorlaþtýrýr. Hani atalarýmýz ne demiþ? “Vur diyen mi yiðit, vuran mý?” vur diyen daha yiðit. Yani teþvik eden, teknik destek saðlayan daha yiðit.
-Yani Ahmet Þahin þair olarak görevini yapýyor, sýra Niziplilerde…
-Ben görevimi tam yaptým diyemem ama yapabileceðimi yaptým, yapýyorum diyebilirim. Ben neticede yalnýzým. Ama ilçemizin, ilimizin pek çok kurum ve kuruluþlarý var. Bunlar; üreten insanlara, yazarlara, sanat ve edebiyata önem vermeli, mahalli, yöresel kültürel olaylara, mahalli þairlere deðer vermeli. Bakýn çok üzüldüðüm bir olayý sizinle paylaþayým. Zeugma’da þölen yapýldý. Þölen Nizip’te, þairler Gaziantep’ten. Nizip’ten tek bir þair yok. Bu olur mu? Bunu kimseyi suçlamak için söylemiyorum, sadece bir durum tespiti için, ayný yanlýþlýklara veya unutkanlýklara düþülmesin diye söylüyorum.
-Dediklerinizi gayet iyi anlýyorum. “Ne güzel þiirler yazýyorsunuz” demek yetmez, bunun yaný sýra bu þairin de topluma, bölgesine ve Türkiye’ye mal edilmesi gerekiyor. Þair Ahmet Þahin bunu hak eden kalitededir… Yeni kitabýnýz var mý diye soracaðým ama iþin doðrusu bunu hak etmiyor gibiyiz.
-Estaðfirullah. Ýnsanýmýz her þeyin en iyisine layýktýr. Þiir dosyam kabarýk. Yayýnlanmayý bekleyen pek çok dosyam var. Ýlk etapta iki kitabým hazýr. Biri genel þiirlerim, diðeri de Hac duygularýmý yansýtan günlük ve þiirlerim. Ýnþallah bunlarý da yayýnlarýz.
-En çok takdir ettiðiniz þairler hangileridir?
-Mehmet Akif bambaþka, Necip Fazýl güzel. Yunusun ayrý bir manevi tadý var. Ama benim yanýmda Karacaoðlan’ýn apayrý bir yeri var. En çok ilham aldýðým, þiirde üstadým Karacaoðlan’dýr.
-Son olarak þiir yazan gençlere neler söylemek istersiniz?
-Þiir yazan gençler, ben yapamam demesinler, yazmaya devam etsinler. Býkmadan usanmadan yazsýnlar. Çeliþkiler, ayarsýzlýklar olabilir ama önemli deðil yazsýnlar ve ayný zamanda yazdýklarýný aðabeylerine göstersinler, yayýnlamaya çalýþsýnlar. Uyarýlara kulak kesilsinler, günümüz þairlerinden bol bol okusunlar. Sadece yazmakla olmaz.
Ama bir insan bir müddet sonra kendini öðrenir. Eðer tam bir kabiliyet göremiyorsa, baþka alana kaymalýdýr. Herkes sonsuza kadar þiir yazacak diye bir þey yok tabi. Ama usanmak, erken havlu atmak da yok.
Fakat durum ne olursa olsun, ister þair ister yazar olsun bir insan, okumakdan asla kopmamalýdýr.
-Peki Ahmet Bey size hayýrlý baþarýlar diliyorum. Ýnþallah ikinci kitabýnýzý en kýsa zamanda görürüz. Baþarýlar diliyor ve teþekkür ediyorum.
-Ben de sizlere teþekkür ederim.