SÝNÜZÝT
Sinüzit Ne Demektir: Burun çevresindeki sinüs adý verilen boþluklarýn iltihaplanmasýna sinüzit adý verilir. Sinüsler burnun her iki yanýnda ve 4 ayrý isimde bulunurlar. Burnun hemen yan taraflarýnda bulunan ve sinüslerin en büyüðü olan sinüs maksiller sinüs' tür. Bunun dýþýnda burnun üst tarafýnda, alýn kemiði içide bulunan sinüse frontal sinüs, burnun arka ve üst tarafýnda bulunan ve orta hatta tek olan sinüse sfenoid sinüs denir. Ayrýca burnun yan ve üst taraflarýnda bir çok küçük boþluktan ibaret bölümlere de etmoid sinüs denir. Bütün bu sinüsler bir delik aracýlýðý ile burun içine açýlýrlar. Buruna açýlan bu delikler sinüslerin havalanmasýný da saðlarlar.
Sinüsler Ne Ýþe Yarar:
Aslýnda bu sinüslerin fonksiyonlarý tam olarak aydýnlatýlmýþ deðildir. Ancak sesin resonansýnýn saðlanmasý, solunum havasýnýn nemlendirilmesi ve ýsýtýlmasý ile zararlý partiküllerin tutulmasý gibi görevleri vardýr. Ayrýca baþ aðýrlýðýnýn azaltýlmasý iþine de yararlar. Bütün sinüslerin içini döþeyen mukoza hergün belli oranda salgý yaparlar. Bu salgýlar burun içine dökülerek oradan da boðaz ve mideye giderler.
Sinüsler Herkeste Var mýdýr :
Her eriþkinde sinüs mutlaka vardýr. Ancak sinüslerin geliþimi zaman alýr. Doðumda sadece maksiller ve etmoid sinüsler mevcuttur. Onlarda filmlerde bile görülemeyecek kadar küçüktürler. Maksiller sinüs 3 yaþýnda anlamlý büyüklüðe gelir ve ancak puberte çaðýnda eriþkindeki boyutuna ulaþýr. Frontal sinüs doðumda yoktur. 6 yaþýnda filmlerde görülebilecek boyuta gelir. Yine puberte çaðýnda eriþkin boyutuna ulaþýr. Etmoid sinüsler doðumda var olmasýna raðmen giderek büyür ve 12 yaþ civarýnda eriþkindeki boyutuna ulaþýr. Sfenoid sinüs doðumda yoktur. 5 yaþýndan itibaren geliþimi hýzlanýr ve puberte çaðýnda eriþkin boyutuna ulaþýr. Sinüslerin büyüklüðü kiþiye göre deðiþir. Frontal sinüsün hiç olmamasý seyrek görülen bir durum deðildir.
Sinüsler Nasýl Ýltihaplanýr:
Burun ve sinüsler; bakteri ve virüslerin sýk sýk yerleþip iltihap yaptýðý bölgelerdir. Bu bölgelerde her zaman iltihaba yol açacak bakteri ve virüs bulunur ancak normal çalýþan bir sinüste iltihap her zaman olmaz. Eðer sinüsün normal çalýþmasýna engel olacak bir durum varsa kolaylýkla sinüs iltihabý (sinüzit) geliþir. Bakteri ve virüs dýþýnda nadiren de olsa mantarlar da iltihap yaparlar. Sinüzit en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu infeksiyonlarý sonrasý geliþir. Bu tür infeksiyonlarda sinüslerin burun içine açýlan delikleri ödem nedeniyle kapanýr ve sinüs salgýlarý burun içine boþalamaz. Ayrýca sinüslerin havalanmasý da bozulur. Bu durumda sinüs içerisinde kolayca iltihap geliþir. Bunun dýþýnda sinüs aðýzlarýný týkayan alerji, burunda kemik eðriliði, et büyümesi, yabancý cisim, geniz eti gibi durumlar da sinüzit geliþmesini kolaylaþtýrýr. Vücut direnci baþka sebeplerle düþük olan kiþiler daha kolay sinüzit geçirirler.
Kaç Tür Sinüzit Vardýr:
Sinüzit genel olarak akut ve kronik (müzmin) olarak ikiye ayrýlýr. Akut sinüzit yeni oluþan sinüzit anlamýna gelir. Uygun tedavi edildiðinde tamamen iyileþir. Ancak kronik sinüzit sinüslerde sürekli bir iltihap anlamýna gelir ve tedavisi de zordur. Birçok kez ameliyat gerektirir.
Sinüzitin Belirtileri Nelerdir:
Akut ve kronik sinüzitin belirtileri biribirinden farklýdýr. Akut sinüzitte þikayetler daha þiddetlidir. Hastayý en çok rahatsýz eden þikayetlerden biri aðrýdýr. Bu hangi sinüsün iltihaplandýðýna göre baþ aðrýsý, yüz aðrýsý, göz çevresinde aðrý þeklinde olur. Genellikle öne doðru eðilmekle artar. Ayrýca burun týkanýklýðý, burun akýntýsý, koku duyusunda azalma, geniz akýntýsý, ateþ, çene ve diþlerde aðrý, aðýz kokusu, burun kanamasý, göz kapaklarý ve yüzde þiþme gibi belirtiler olur. Öksürük hem akut hem de kronik sinüzitin belirtisidir. Kronik sinüzitte þikayetler daha uzun süreli olmasýna raðmen daha hafiftir. Aðrý daha seyrek hatta bazen yoktur. Hastayý en çok geniz akýntýsý ve buna baðlý boðaz aðrýsý ve öksürük rahatsýz eder. Bunun dýþýnda yine burun týkanýklýðý, yüzde dolgunluk hissi ve aðýz kokusu olur. Kronik sinüziti olan hastalar bazen akut dönemler yaþayabilirler.
Muayenede Ne Görülür:
Sinüzitli bir hastanýn muayenesinde en çok görülen bulgu, burun içinde iltihaplý akýntý, ödem, boðaza doðru akýntý ve yüzde hassasiyettir. Bu gibi bulgularýn görüldüðü ve sinüzitten þüphelenilen hastalara uygun tetkikler yapýlýr. Ancak hastanýn muayenesinde çok belirgin bir bulgu olmadan da sinüzit olabileceði akýlda tutulmalýdýr.
Teþhis Nasýl Konur:
Hastanýn þikayetleri ve muayene bulgularýna göre sinüzit düþünülse bile kesin teþhis radyolojik olarak yani çekilen filmlerle konur. Bunun için en çok çekilen film Waters filmi denilen ve daha çok maksiller sinüsü inceleyen bir filmdir. Diðer sinüsler içinde deðiþik açýdan çekilen filmler vardýr. Ancak bu çekilen normal filmler pratikte faydalý olmasýna raðmen yanýlma paylarý az deðildir. Bu amaçla özellikle tedaviye cevap vermeyen veya ameliyat düþünülen hastalarda mutlaka bilgisayarlý tomografi çekilmelidir. Bilgisayarlý tomografi burun içi ve sinüsler hakkýnda bize çok faydalý bilgiler vermektedir.
Sinüzitin Ne Gibi Tehlikeleri Vardýr:
Sinüzit uygun antibiyotik ve yardýmcý ilaçlarla veya gerektiðinde ameliyatla tedavi edildiðinde ciddi problemlere yol açmayan bir hastalýktýr. Ancak iltihabýn yayýlmasýna baðlý bazý komplikasyonlar geliþebilir. Bunlardan en önemlileri iltihabýn göz çukuru içine yayýlmasý ve körlüðe kadar gidebilen hastalýklar, beyin zarýna veya beyin içine yayýlarak abse oluþmasý, iltihabýn sinüs içinde abseleþmesi ve kemik iltihabý sayýlabilir. Bu tür durumlar oluþtuðunda tedavi daha ciddi yapýlmalýdýr ve ilaç tedavisiyle birlikte ameliyat gerektirir
Nasýl Korunabilirim:
Hastalarýn sinüzit olmamak veya olunursa kolay tedavi edilebilmek için dikkat edebilecekleri birkaç þey vardýr. Bunun için soðukta kalmamak, saçlarýn ýslak kalmamasý, yaþadýklarý ortamýn nemi ve ýsýsýnýn uygun olmasý, sigaranýn dumanýnda dahi kalýnmamasý,alerjiye yol açabilecek toz, duman veya diðer irritan maddelerden uzak kalýnmasý gibi önlemler alýnabilir.
Nasýl Tedavi Edilir:
Sinüzit tedavisinde amaç bakterilerin yok edilmesi ve sinüslerin buruna açýlan deliklerinin açýlmasýný saðlamaktýr. Bu delikler açýlmazsa sinüs iltihaplarý yok edilemez. Bakterilerin yok edilmesi antibiyotiklerle olur. En çok sinüzite sebep olan bakteriler hesaba katýlarak antibiyotik seçilir. Antibiyotik seçimi için kültür ve antibiyogram yapýlmasý çok seyrek baþvurulan bir yöntemdir. Antibiyotik tedavisi en az 10 gün hatta bazen 15-20 gün sürmelidir. Bunun dýþýnda sinüs deliklerinin açýlmasý için dekonjestan amaçlý kullanýlan tablet ya da spreyler, aðrý kesiciler ve sinüzite yardýmcý olan alerji gibi durumlar varsa bunlara uygun ilaçlar verilir. Dekonjestan spreyler 5 günden fazla kullanýlmamalýdýr. Ýlaçlara cevap alýnmayan durumlarda sinüziti kolaylaþtýran baþka faktörlerin varlýðý araþtýrýlýr ve uygun þekilde tedavi edilir. Ancak bazen ameliyat gerekebilir. Kronik sinüzitlerde de yine önce ilaç tedavisi uygulanabilir. Ancak sýk sýk alerji ya da kemik veya et gibi bir anatomik problem olduðu için ameliyatla tedavi gerekli olmaktadýr.
Hangi Durumlarda Ameliyat Gerekli Olur:
Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisine yanýt verdikleri için ameliyata nadiren ihtiyaç duyulur. Ancak kronik sinüzitlerde, burunda et veya kemik eðriliði ( deviasyon ) bulunmasý gibi durumlarda ya da komplikasyon geliþen vakalarda sinüzit ameliyatý gerekir.
Ameliyat Nasýl Yapýlýr:
Sinüzit için yapýlan ameliyatlar son yýllarda çok ilerlemiþtir. Bu ilerlemenin en önemli sebebi endoskop denilen ve burun içine sokulan bir kamera aracýlýðý ile monitörden ameliyat yapmaya imkan veren cihazlarýn kullanýlmaya baþlanmasýdýr. Endoskopik yöntemle (görüntülü muayene ve ameliyat) hem burun içi gibi dar ve karanlýk bir yerde çalýþmak kolaylaþmaktadýr hem de sinüzite yol açan asýl faktör düzeltilip diðer saðlam bölgelere dokunulmamaktadýr. Bu ameliyat hem lokal hem de genel anestezi ile yapýlabilir. Ameliyatta en önemli amaç, sinüz aðýzlarýnýn açýlmasýný saðlamak ve sinüslerin içini temizlemektir. Genellikle sadece burun içinden girmek yeterlidir. Bazen maksiller sinüse girmek için dudak altýndan çalýþmak gerekebilir. Bu yöntemle burun içindeki et, kemik eðriliði gibi diðer hastalýklar da tedavi edilebilmektedir. Ameliyattan sonra hekimin tercihine göre burun içine tampon konabilir.
Ameliyatýn Ne Gibi Komplikasyonlarý Vardýr :
Anestezi komplikasyonlarý dýþýnda endoskopik ameliyatta en sýk görülen problem kanamadýr. Bu bazen cerrahýn çalýþmasýný engelleyecek kadar þiddetli olur ve ameliyatta asýl amaç kanamayý durdurmak haline gelir. Bunun dýþýnda burun ve sinüslerin çevresinde önemli organlar bulunduðu için ciddi komplikasyonlar geliþebilir. Bunlar arasýnda göz çukuru içine girilerek göz küresi ve sinirinin zedelenmesi, beyin zarýnýn delinerek beyin sývýsýnýn burun içine akmasý, beyine giden büyük damarlarýn yaralanmasý, beyin absesi gibi ciddi problemlerin yaný sýra bazý küçük ve daha sonra tedavi edilebilen komplikasyonlar da vardýr.
Ameliyattan Sonra Nelere Dikkat Etmeliyim :
Endoskopik yöntemle yapýlan ameliyattan sonra en önemli konu pansumanlarýn uygun yapýlmasýdýr. Sinüzit ameliyatýnda pansuman burun içinin uygun þekilde temizlenmesi anlamýna gelir. Bunun için baþlangýçta birkaç günde bir daha sonra daha seyrek olarak doktorunuza gitmeniz gerekecektir. Kaç günde bir temizlenmesi gerektiði ameliyatýn seyrine ve doktorun tercihine göre deðiþir. Doktorunuz her pansumandan sonra bir sonraki görüþme zamanýný söyleyecektir. Hasta kendisi burun içini serum fizyolojikle yýkayarak yapýþma ve birikintileri önlemeye çalýþabilir.
Ameliyattan Sonra Sinüzitim Tekrarlar mý :
Endoskopik yöntemle ameliyat yapýlmaya baþlandýktan sonra sinüzitin tekrarlama oraný son derece düþmüþtür. Ancak yine de özellikle alerjinin rol oynadýðý sinüzitlerde tekrar problem oluþmasý görülebilir. Alerji toplumumuzda sanýldýðýndan çok daha sýk görülmektedir.