Bizler genç kuþak olmamýza raðmen hala büyüklerimizden gördügümüz bir çok güzel edep davranýþlarý ile büyüdük.Hepiniz biliyorsunuz ki Nizip köþe baþlarý kahvehane dolu.Son zamanlarda bu mekanlar çay bahçelerine ve internet cafelere kaymýþ olsa da yine de gençlerin sýk girdikleri mekanlar arasýnda yer alýr.Buralara özellikle büyüklerinden gizli olarak girilir.Yani gençler tanýdýk bir büyügünün kendilerini kahvehanede görmelerini edep olarak istemezler.Genç yaþta sigaraya baþlamýþ gençler karþýlarýnda bir büyüklerini gördüklerinde ellerindeki sigarayý gizlice yok ederler.Sadece gençler degil yetiþkinler de yakýn büyüklerinin yanýnda sigara içmez.Oturuken yan oturmaz ve ayaklarýný büyüklerinin yanýnda uzatmazlar.Bölgemizde yüzyýllardýr devam eden baþka bir edep kuralý da yeni gelinlerde görülür.Yeni gelinler kayýnbabalarý ile konuþmaz,konuþanlar da seslerini yükseltmezlerdi.Ama son dönemlerde bu edep modern hayatýn bir parçasý olarak kaybolmuþ durumdadýr.Büyüklerimizin ahlak ve edep anlayýþý ile ilgili o kadar çok manalý sözler ve davranýþlar var ki bunlar tam bir hazine degerindedir.Bu davranýþardan nezaket,saygý,þefkat ve kul hakký noktasýnda atalarýmýzýn ne kadar hassas olduklarýný görüyoruz.Mesela,Eskiden bir eve misafir olarak gitmek için randevu almaya gerek yoktu.Aniden kapý çalýnýr ve sevinçle misafir karþýlanýrdý.Misafire ikram için evde mutlaka birþeyler saklanýlýrdý.Kýrmýzý fýstýk,kavrulmuþ fýstýk,kuru üzüm,ceviz,pestil ve kuru nar gibi yiyecekler evlerden eksik olmazdý.Hatta birçok evde tavanda asýlý iplere dizili kýrmýzý fýrtýklar,armut ve nar salkýmlarý kýþ aylarýnda misafirlere saklanýrdý.Misafire surat asýlmaz ve sürekli yüzlerine karþý tebessümle konuþulurdu.Eskiden kimseye “Kapýyý kapat!” denilmezmiþ. Allah (c.c.) kimsenin kapýsýný kapatmasýn diye düþünülürmüþ. “Kapýyý ört, ya da kapýyý sýrla” denilirmiþ. Kapýnýn kapanmadan yavaþça örtülmesi de edebdenmiþ.Yine kimseye “Lambayý söndür” demezlermiþ.Allah (c.c.) kimsenin ýþýðýný söndürmesin,bu yüzden “Lambayý dinlerdir” derlermiþ. Lamba yakýlmaz, uyandýrýlýrmýþ. Uyuyan birisi uyandýrýlmak için sarsýlmaz veya adý ile çaðýrilmazmýþ.Hele hele bir kimseyi arkasýndan çaðýrmak büyük ayýp sayýlýrmýþ.Konuþanýn sözü kesilmez, iþaret ve iþmar edilmez, fýsýltýlar, gizli konuþmalar hoþ karþýlanmazmýþ.Hanýmlar “Efendi” derlermiþ beylerine, “siz” derlermiþ. Hanýmefendiliklerini gösterirlermiþ. Gezerken yere yumuþak basýlýr, ses çýkarmamaya çalýþýlýrmýþ. Yerdeki haþerata basmamaya özen gösterdiði için, adý “Karýnca basmaz Efendiye” çýkan insanlar varmýþ.Evin kapýsýndan çýkarken arkasýný dönmemek, geri geri çýkmak edebtenmiþ.Kapý eþiðindeki ayakkabýlar, dýþarýya doðru deðil, içeriye doðru çevrilirmiþ. “Git bir daha gelme!” der gibi deðil de, “gitsen de ayaðýnýn yönü buraya dönük olsun” der gibi dizilirmiþ.Hala bu uygulama birçok evimizde devam etmektedir.Sabah namazlarýna camiye gidenler evin demir kapýsýný kapatýrken ve tek tek komþularýný namaza kaldýrmak büyük incelik sayýlýrmýþ.Týpký ramazan aylarýnda davulcunun kapýya vurup sahura kaldýrmasý gibiymiþ.Eskiden evlerin kapý tokmaklarý da kalýn ve inde ses çýkaran diye iki çeþit yapýlýrmýþ.Ýnce sesli tokmak kadýnlar için kalýn sesli tokmak erkekler için yapýlýrmýþ.Böylece eve hangi misafir geldigini evdekiler anlarmýþ.Penceredeki çiçekler insan sevgisi ve misafirperverligi gösterirmiþ.Reyhan ve güller bizde yaygýn olan çiçeklerdir.Reyhan güzel koku ve güzel sözü temsil ederken gül ise güzel giyinmeyi ve temizligi temsil edermiþ.Þimdiler de pencerelerde bu çiçekler azalmýþ olsa bile balkonlarýmýzda ve damlarýmýzda hala yetiþtirilmektedir.Komþular halý veya kilim yýkarken birlikte bir gün belirler bu halýlarý birlikte yýkarlarmýþ.Çünkü halý ve kilim yýkama komþuyu rahatsýz eden bir durummuþ.Tek baþlarýna halý yýkanmazmýþ.Bir mahalede dügün olacaðý zaman bütün komþularýn gönlü alýnýr öylece davul zurna çalýnýrmýþ.Dügüne gelmemek büyük ayýp ve hakaret sayýlýrmýþ.Günümüzdeki edep anlayýþý maalaesef atalarýmýzýn anlayýþýndan yavaþ yavaþ uzaklaþmaktadýr.