Siz bilirmisiniz, memleketin taþýný topraðýný, kurdunu kuþunu, havasýný suyunu sevmenin ne demek olduðunu. Siz bilirmisiniz, o sevilen topraktan ayrý kalmanýn, baba ocaðýna, ana kucaðýna hasret, bir yaný hep yarým kalmýþ hayatý yaþamanýn nasýl bir sancý olduðunu.Bir baþkadýr bizim doðduðumuz topraklara baðlýlýðýmýz. Bu baðýn ne okumuþluk düzeyimizle, ne cinsiyetimizle, ne yaþýmýzla, ne býrakýp gitmemizin nedeniyle bir ilgisi yoktur. Nasýl ki býrakýp gitmek alnýmýza yazýlmýþ bir kaderse, dönüp doðduðumuz topraklara kavuþmak da yüreðimize yazýlmýþ bir
![]()
arzudur.Vatanýmýzda bizden yol olarak uzakta yaþayan, ama gönül olarak hep yakýnýmýzda olan sizlerin o sýcaklýðý, o samimiyeti, o sevgisidir bizleri vatana baðlayan.Özlemek; sevmek ve alýþkanlýkla ilgili karýþýk bir duygu olsa gerek. Kimi þeyleri ya sevdiðimizden yada ona alýþtýðýmýzdan özleriz. Her türden ayrýlýk artýrýr özlemi, onu çoðaltýr, büyütür.Köyümüz, kentimiz, arkadaþýmýz, annemiz, babamýz, hayatýmýzda bir anlamý olan sevdiklerimiz yada varlýðýna alýþtýðýmýz þeyler bir an kaybolunca, yok olunca, yada biz ondan ayrý düþünce özlemek baþlar. Özlemek alýþtýðýmýz yada sevdiðimiz þeye hasret duymaktýr, ona yeniden kavuþma isteði, onu yeniden yaþama arzusudur. Memleket hasreti de böyle bir özlemdir, ondan ayrý kalýnca, ondan uzak düþünce, havasýný, suyunu, insanýný, kaosunu, börtüsünü böceðini, kedisini köpeðini bile özlemeye baþlarsýnýz. Bunlarý alýþkanlýktan mý yoksa sevgiden mi özleriz bilmiyorum. Herkesin buna bir cevabý vardýr sanýrým. Türkiye dýþýnda yaþayan bizler için vatan hasreti kimi zaman ýzdýraba bile dönüþebilir.Baþka kültürlerde var mýdýr bilmiyorum, atalarýnýn göçüp geldiði yerleri hiç görmeyenlerin bile sýla hasreti çekip, yolu oralara düþenlerden memleket topraðý istemesi. Nedir bu sevdanýn kaynaðý? Neden bu kadar baðlýyýz doðduðumuz ya da köklerimizin olduðu topraklara? Neden dünyanýn (sözde)en güzel ülkelerinde yaþamak bile memleketimizin tozlu yollarýný özlememizi engellemiyor? Neden yüreðimizin yarýsý, ayaðýmýzýn teki hep sýlada kalýyor?Kimi zaman yaþadýðýn ülke boðar seni, bir çýkýþ ararsýn, özlemini giderecek ortam arayýp durursun.Bir dost, bir yaren ararsýn hasret giderecek, ama nafile kalýr çabalarýn bazan, çünkü sýkýþýp kalmýþtýr tüm dostlarýn medeni denilen sanayileþmiþ Avrupa çarkýnýn diþlileri arasýna.Geçenlerde hipermarket denilen büyük bir alýþveriþ merkezinde gayrýihtiyari geziniyorduk, etraf hep yabancýlarla dolu, içlerinde Türk’ler olsa dahi yine de yabancý geliyor insana, tanýdýk bir sima bir hemþehri görebilirmiyim, ayaküstü iki lafýn belini kýrabilirmiyim düþüncesi ile etrafa bakýnýrken aniden hanýmýn beni çaðýrmasý ile irkilip o yöne doðru yürümeye baþladým.’’Gel herif gel bak hemþehrin burada’’ diye bana sesleniyordu, içimi tuhaf bir sevinç kapladý hah dedim nihayet birisi ile karþýlaþtýk, oraya varýnca baktým ortada kimsecikler yok, bizim haným çiçeklerin satýlmak için görücüye çýkarýldýðý kocaman bir bahcenin içerisinde tekbaþýna duruyor ’’ Hani hemþehrim nerede’’ diye çýkýþýnca ’’Kele baksana yerde duruy ya’’ dedi.Gözüm iþaret ettiði yere takýldýðýnda o anki mutluluk ve heyecanýmý burada anlatmaya kelime hazinem yetersiz kalýyor, mutluluktan aðlamaklý bir halde diz çöktüm hemþehrimin yanýna, çünkü boyu elli santim ya var ya yoktu, bu gurbet elde ne iþi vardý bunun, nasýl gelmiþti buralara, hemen boynunda asýlý duran yazýya iliþti gözüm, yazýda Almanca ‚’’Anavataný NÝZÝP-GAZÝANTEP’’ yazýyor ve özelliklerini açýklýyordu.Hasretle kucaðýma aldým kokusunu ciðerlerim dolusunca içime çekip hasbýhal etmeye baþladým, etrafta birkaç kiþi durmuþ o anda beni gözetleyip’’Adam delirmiþmi ne yapýyor böyle’’ dercesine aval aval bana bakýyorlardý, ne bilsinlerki benim o’na olan özlemimi,hasretimi anlatsam anlayamazlardýda zaten.Çünkü hemþehrim bir çiçek saksýsýnýn içinde yetiþtirilen ZEYTÝN AÐACI idi, o da bizim gibi anavatanýndan, taþýndan topraðýndan koparýlýp yadellere gönderilmiþti, artýk o da Avrupalý bir gurbetci idi, diline kültürüne yabancý bir Ülkede idi, o nu orada yalnýz ve boynu bükük býrakamazdým alýp eve getirdim ve her zaman gözümün önünde olsun diye baþ köþeye yerleþtirdim. Artýk sanal ortamda hasret gidermek bir yana memleketi canlý canlý yaþýyorum.Ve artýk dost olduk onunla, hersabah onunla konuþup özlem gideriyoruz, ANAVATANIMIZA.