Çaðýn en büyük sorunu olarak görülen stresin en büyük ilacýdýr namaz, eðer hakkýyla deðerlendirebilsek belki de özleyeceðiz namaz vaktini. Ýstirahat için kollayacaðýz namaz vaktini, buluþmak, kavuþmak için dört gözle bekleyeceðiz.
Namazý sadece terapi seansý olarak göremeyiz, bu namaza ciddi bir haksýzlýk olur. Ama bu yönünü de inkar edemeyiz, etmemeliyiz.
Günlük hayatýn curcunasý, stresi, bunaltýcý yoðunluðu bizi kendimizden koparýp uzaklaþtýrýyor bunun aksini kimse iddia edemez.
Ýþte tam bu sýrada imdadýmýza namaz yetiþiveriyor.
Namaz hem DÝN’lendirir, DÝN bilinci verir, DÝN’e mensub oluþumuza katký saðlar, dik tutar, uyarýr, þuur verir, kimlik verir, kiþilik verir.
Namaz bizi ayýrýr hasýmlardan. Cemaat tavsiyesiyle hýsýmlarla buluþmamýzý saðlar ayný zamanda.
Sýkýþan, daralan, bunalan, cinnet geçiren çaðýmýzýn insaný,psikoterapistlere koþuyor, terapi salonlarýna kapak atýyor, hele bol dumanlý, loþ mekanlarý seçenler, stres atmak için bir sigara yakanlar var ki, aman Allah’ým!
Bakýnýz, bir Fransýz düþünce adamý “Hayatta beni en çok etkileyen ibadet biçimi Müslümanlara ait namaz olmuþtur. Namaz kýlan bir Müslümaný görünce hayran hayran izlemekten kendimi alamýyorum, tüylerim diken diken oluyor” der.
Aslýnda Müslüman toplum olarak halimiz,bir hazinenin üzerinde oturup da hazinenin deðerini-kadr-u kýymetini bilmediði için açlýktan ölen adamýn haline çok benziyor.
“Kulun Allah’a en yakýn olduðu an secde anýdýr” buyuruyor sevgili Peygamberimiz. (a.s.)
Uzun secdelerle dinlenmenin keyfini, halavetini, iç rahatlýðýný, huzurunu, sükunet ve sekinetini yüreklerimize ilka eyle Allah’ým.
Namaz gerçekten insaný dinlendirir, rahatlatýr, ferahlatýr, sükunet ve sekinet verir.
Öyleyse gelin,Namazla DÝN’lenelim.
Hem de hep beraber dinlenmiþ olalým.