Nizip, ovalarýn tepelerle kesiþtiði yaný baþýnda yükselen daðlarýn çevrelediði bir coðrafyanýn ortasýnda kurulmuþ bir yerleþim alaný.
Hemen yaný baþýnda geçen çayýn yakýnýnda olmasý bütün yerleþimlerde aranan su boylarýnýn tercih edilmesi nedenidir. Nitekim eski yerleþim alanlarýnýn hemen tümü ya bir su boyuna yada yakýnýna kurulduðu bilinmektedir. Yukarý kesimlerde dar ve derin vadilerden gelen bu çayNizip’e yaklaþtýkça daha geniþ bir düzlük oluþturarak geçtiði topraklarýn kullanýlýr ve verimli olmasýný saðlar.Nizip’in günümüzde yok olmaya yüz tutan eski geniþ ve zengin bahçelerine hayat vermiþtir çaðlar boyu. Ancak son yýllarda bölgenin daha az yaðýþ almasýna baðlý olarak yeterli su taþýmamasý ve çevre kirliliði nedeniyle eski özelliðini kaybetmiþ durumdadýr.
Öyle ki çayýn kirlilik oraný hat safhadadýr. Nizip, Batý tarafý bu dere ile çevrilmiþ, Güney ve Batýsý geniþ düzlüklerle uzanan bir ovaya bakan ve sýrtýný irili ufaklý sýra daðlarýn çevrelediði istikamete yaslamýþ durumdadýr. Dað yamaç ve sýrtlarý dýþýndaki tüm kullanýlabilir durumda olan topraklarý, tarýma el veriþli ve verimlidir. Özellikle zeytin ve fýstýk yönünden zengin bir bitki örtüsü vardýr. Sulak alanlarda da bahçe tarýmý yapýlýr. Bu tarýmsal zenginlikler Nizip’in “Yeþil Nizip”olmasýný saðlarken ekonomik ve ticari yönden geliþmiþlik faktörlerinin baþýnda gelir. Nizip’in çevresel özelliklerini belirlerken coðrafi yapý olarak þu durum karþýmýza çýkar. Ova, dað,tepe ve bunlarý birbirinden ayýran dere ve vadiler coðrafi yapýnýn bu özelliðinden dolayý da çevre; Ova Köyleri,Dere ve Dað Köyleri olarak bölümlere ayrýlmýþtýr. Coðrafi yapýnýn yarattýðý bu farklýlýk beraberinde bölümler üzerinde farklý kültürlerin oluþmasýna neden olmuþtur. Barak Kültürü, Dere Köyü Kültürü gibi. Ýlçenin Güneyi ile Kuzeyi arasýnda oluþan bu kültür farklýlýðýný açýk bir þekilde görmek mümkündür. Gelenek görenekleri farklýdýr. Yemeklerinden düðünlerine, giyim kuþamlarýna kadar farklýlýklarý görülmektedir.
Ova köyleri yukarýda da deðinildiði gibi ilçenin Güney ve Batý bölümlerinde yer alýr. Ve buralar gerçekten zengin bir kültür ve yine zengin bir tarým bölgesidir. Topraklarýn tamamý tarýma elveriþli olup ekilip biçilir durumdadýr. Bu ova üzerinde oturan ve çoðunluðunu Baraklý Oymaklarýn oluþturduðu halk, kapalý toplum olma özelliklerini günümüze kadar korumuþlardýr. Töre, adet ve geleneklerini halen sürdürmekte olup,kendi yaþam tarzlarýna baðlý olarak yaþarlar. Yazýlý olmamakla beraber kuþaktan kuþaða intikal eden sözel tarihleri vardýr. Tarih boyunca yaþadýklarýný, göçlerini, kavga ve çatýþmalarýný içeren ve iskan olarak bilinen bir destanlarý vardýr. Arý ve saf Türkçe konuþurlar. Oldukça misafirperver olup, hoþ sohbettirler. Oda kültürleri bir okul kadar eðitici ve öðreticidir. Baraklar önce Horasan oradan Anadolunun Yozgat dolaylarýna, oradanda bir sürgün kararýyla Culap dolaylarýna geçerler. En son yerleþtikleri bölge bugün üzerinde yaþadýklarý topraklardýr. Bu yer deðiþtirmelerde gittikleri her yere kendi kültürlerini beraber götürmüþlerdir. Barak kültürünü araþtýran bilimciler bu kültürün Kuzeyde Nizip dolaylarýnda bittiði görüþünde hemfikirdirler. Kentin bu ova kesiminde yaþam oldukça rahattýr. Geniþ ve verimli topraklardan kazandýklarý ile rahat bir yaþam sürdürürler.
Nizip’in arka tarafýnda baþka bir coðrafya ve baþka bir yaþam tarzý görülür. Dere ve daðlardan oluþan bu bölüm bu özelliðinden dolayý dað-dere köyü olarak bilinir. Daðlar dereler kuzeye çýkýldýkça geçit vermeyecek kadar sarp bir arazi yapýsýndadýr. Topraklarýn küçümsenmeyecek kýsmý tarýma uygun olmayýp derin vadi dipleri, dað etek ve sýrtlarýdýr. Ama buna raðmen halkýn çalýþkanlýðýyla buralardan yararlanma yoluna gidebilmektedir. Köyler arasý ulaþým dere ve daðlarýn arasýndan saðlanabilmekte. Bu yollarý kullanan insanlarýn çok dikkatli olmasý gerekir. Köylere hizmet götürme ve Köy Hizmetleri birliklerinin çalýþma yoðunluklarýnýn bu kesime kaydýrýlmasý durumunda bu vahþi coðrafyaya hakim olmakta etkisi olabilir. Bu sarp ve engebelere raðmen bu kesimlerde de baþta fýstýk olmak üzere zeytin ve sulak yerlerde bahçe tarýmý oldukça zengindir. Esasen dere köyü fýstýkçýlýðýnýn ova köylere göre daha eski olduðu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Halk arazi yetersizliði nedeniyle dað yamaçlarýna,vadi içlerine kadar olan yerleri aðaçlandýrmýþ durumda. Daðlarý birbirinden ayýran vadiler içerisinde akan dere boylarýnda oluþturulmuþ ceviz,kaysý,erik ve nar gibi meyve bahçeleri halka bir gelir kaynaðý olurken yöreye de ayrýca bir güzellik katmaktadýr. Doðal ve dikilerek yetiþtirilen aðaçlardan oluþan zengin bitki örtüsü bu bölümde zengin bir yaban hayatýný da beraberinde getirmiþtir. Gerçekten buralarda çok çeþitli yýrtýcý hayvanlarla birlikte av hayvanlarý da bulunmaktadýr. Coðrafi þartlar,doða ile insan arasýndaki alýþ-veriþ gibi durumlar yaþanýlan topraklar üzerinde bu þartlara uygun bir yaþam tarzý yaratýrlar. Bu durum kültür dediðimiz olgunun oluþumunu hazýrlayan faktörlerdir. Ýþte Nizip coðrafyasýnýn bu bölümünde kendine özgü bir kültür oluþur. Dere-Dað Köyü Kültürü. Giyim kuþamdan, gelenek ve göreneklerine, düðün ve misafir aðýrlamalarýna varýncaya kadar kendine özgü bir yaþam tarzý. Bu kültürün insanlarý.Coðrafi özelliklerin meydana getirdiði tipik bir kültür yapýsý ve bu yapý içerisinde yaþamlarýný sürdüren insanlar. Her þeyleri kendilerine özgü. Bakýldýðýnda sosyo ekonomik yapý içerisinde feodal baðlar burada oldukça zayýflamýþ görülür. Geçmiþten çok þimdiye ve geleceðe bakarlar. Halkýn en büyük özelliði çalýþkan olmalarýdýr. Boþ zaman geçirmeyi ve lüksü sevmezler. Türkçenin yanýnda bir çok kesimlerde Kürtçe de konuþulur. Dini inançlarýna ve devlete oldukça saygýlýdýrlar. Yörede aþiret ve oymak geleneðinde var olan geniþ aileleri içine alan aþiret akrabalýk tarzlarý pek görülmemektedir. Dere-dað köylerinde arazi yapýsýndan kaynaklanan bir yaþam güçlüðü vardýr. Bu nedenle tarým buralarda çok az makineleþmiþtir. Ýþlerin büyük kýsmý insan ve hayvan gücüyle yapýlmaktadýr. Yine arazinin yapýsýna baðlý olarak ulaþýmdan kaynaklanan nedenlerden dolayý civar köylerin birbirleriyle olan iliþkileri Ýlçenin güneyindeki bölümünde olduðu kadar çok geliþmiþ deðildir. Örneðin Gaziler (Mehmet Obasý) ile
Korucak (Zerdegüm) komþu köylerdir. Ancak her iki köyün bulunduðu yamaç arasýnda öyle bir derin vadi oluþmuþ ki giderken yýlan kývrýmý gibi en az sekiz on defa yamacý dolanýp vadiye ineceksiniz bu kez karþý yamaca çýkmak içinde vadiden itibaren bir o kadar dolanýp çýkacaksýnýz. Ve siz bu yolu kat ettiðinizde derin bir nefes alacaksýnýz. Bir çok yerin ulaþýmýnýn buradan farksýz olmadýðý gidildiði zaman görülebilmektedir. Yukarýda da belirtildiði üzere bu bölümlerde devletin hizmetleri çalýþmalarýna büyük iþ düþmektedir. Öte yandan Birecik Barajý’nýn su tutmasýyla Fýrat da kýyýsý bulunan köyler vadi içindeki verimli topraklarýný kaybetmiþ oldular.
Su altýnda kalan araziler daha çok bahçe tarýmýnýn yapýldýðý yerler arasýndadýr. Bu þekilde arazisini yada köyünü (Belkýz gibi) kaybeden bir çok aile kent merkezlerine yada baþka yerlere göç etmek durumunda kalmýþlardýr. Esasen yöre insaný coðrafyanýn yarattýðý zorluklar nedeniyle büyük çoðunluðu özellikle yeni kuþak çalýþmak ve iþ bulmak düþüncesiyle dýþarýya gitmektedir. Bunlar daha çok gittikleri yerlerde tatlýcýlýðý kendilerine meslek edinmiþlerdir. Dere-dað köylüleri esasen dürüst,ahlaki deðerlere ve kendi iþine baðlý çalýþkan insanlardýr. Ýçki,kumar gibi alýþkanlýklar yok denecek kadar azdýr.
Yukarýdan beri yazmaya çalýþtýðýmýz bu iki kültür ayný zamanda kent kültürüyle beraber Nizip için bir kültür zenginliðini meydana getirmektedir. Bu hususlar esasen daha geniþ ve detaylý incelendiðinde bölümler üzerindeki oluþmuþ bu kültür özellikleri ve farklýlýklarý daha belirginleþecektir. Kendi kültürümüzü tanýmamýz adýna bunu yazdým. Çünkü kendi kültürünü bilmeyen ve ona sahip çýkmayan milletlerin zaman içerisinde kültür emperyalizminin altýna ezileceði bilinen bir gerçektir.