Bilal Beyi Sorarsan da Elbeylinin ulusu.Ahýný çekerdi Halep Valisi
Bilal Bey olayý üzerine söylenen türküden alýnmýþ bir bölüm yukarýdaki iki dize.Bu türkü ayný zamanda Bilal beyin sonunu noktalayan olayýn üzerine yakýlmýþ bir aðýt. Yazýmýza her ne kadar sondan baþladýksa da kronolojik sýralamaya göre baþa geçmemiz gerekir.Yaþantýsý,çevredeki etkinliði,siyasi otoritelerle olan iliþkisi,ünü ve sonu bakýmýndan çok þeyler söylenmiþ ve çok þeyler yazýlmýþ Bilal bey üzerine.Kimi ona iþbirlikçi demiþ kimileri iftiraya ve ihanete kurban gitti demiþlerdir.Kýsaca Bilal bey adý bir olayýn,bir vakanýn konusu olmuþtur yakýn tarihimizde.
Ýþin doðrusu nedir iþte bu sýnýrlý araþtýrma yazýsýnda bunu irdelemeye çalýþacaðýz.
Bilal bey Ýsfahan köyü (þimdi sýnýrlarýmýzýn dýþýnda)ve dolaylarýnda yaþayan bir toprak aðasý ayný zamanda bir aþiret beyidir. Elbeyli aþiretinin beyi ve reisidir.Osmanlý devletinin merkezi otoritesinin zayýfladýðý dönemlerde aþiret beylerin nüfuz ve etkileri güç kazanmýþtýr. Gerçektende Bilal bey çevrede aþireti üzerinde ve devlet nezdinde etkili,hatýrlý ve sayýlan bir bey durumunda olmuþtur. O yýllarda El Beyli aþiretinin bulunduðu Sacur boyu idari yönden Halep’e baðlýydý. Bilal bey de Halep hükümeti nezdinde çok hatýrlý bir beydi. Bilal beyler bu yöreye 18.yüz yýllarýnda Sivas dolaylarýndan gelmiþlerdir.Aile kara çizmeli beylerdendir.Kara çizmelilik soyu,asaleti belli olan aile ve beyler için kullanýlan bir ifadedir.Belli olmayanlar içinde sarý çizmeli ifadesi kullanýlýr.Halk arasýnda söylenen “sarý çizmeli Mehmet aða “ deyimi buradan gelir.Böylece Bilal bey geçmiþi ve kimliði bilinen bir aileden geldiði ortaya çýkmýþtýr.Aile ve aþireti Türktür.Sacur suyu boylarýna iskan edilen Elbeyliler burada mutlu bir hayat sürmüþlerdir.Taki o uðursuz Birinci Dünya savaþý çýkana dek.bu savaþla birlikte bütün Osmanlý tebasý gibi onlarýnda düzeni ve huzuru kaçmaya baþlar.Arkasýndan bilinen iþgal hareketleri. Ýþin bu noktasýnda Atatürk’ün de belirttiði gibi millet baþsýz ve çaresiz ne yapýlacaðýný bilmemekte. Mustafa Kemal bildiri ve kongrelerle yapýlmasý gerekenleri halka duyuruncaya kadar bu kargaþa ortamý devam eder. Derken Kurtuluþ savaþý mücadelesi dalga dalga bütün Anadoluyu kaplar. Bilindiði üzere Kurtuluþ savaþýnýn ilk safhasýnda adýna kuvai milliye dediðimiz çete gruplarý oluþur. Ve bunlar vasýtasýyla iþgalcilere karþý direniþ örgütleri oluþur. Ýþte bölgemizde Antep,Nizip,Halfeti,Barak adýyla kurulan bu örgütler Önce iþgalci Ýngilizlere daha sonrada onlarýn yerini alan Fransýzlara karþý yer yer direniþ hareketlerine baþladýlar.Kuva-i milliye birlikleri bir düzen ve disiplin içinde olmayan, þefleri de baþlarýna buyruk geliþi güzel hareket eden,halktan zorla para almak,kiþisel kin ve husumetlerle halka çoðu zaman zarar vermiþlerdir. Çerkez Ethem,Demirci Mehmet efe bunlarýn baþýnda gelir.M.Kemal birazda bunun için düzenli orduya geçiþi saðlamýþtýr.Düzenli orduya geçilinceye kadar süreç bu þekilde devam eder. Bu arada halkta hareketin bu safhasýnda nerede yer alacaðý konusunda bir ikilem içerisinde kalýr.Yani bir yanda halen ben varým diyen Osmanlý devleti öte yandan Mustafa Kemalin baþlattýðý Anadolu hareketi. Ýþte baþlangýçta var olan bu belirsizlik Anadoluda kimi yerlerde iç isyanlara,kimi yerlerde iç çatýþmalara neden olmuþtur. Bu hengama içerisinde bir çok suçsuz insanda zarar görmüþtür.Bu durum araþtýrmamýzýn konusu Bilal beyin yaþadýðý Sacur boyunda da yaþanmýþtýr. Ayrýca buralar bir çok aþiret ve oymaklarýn yan yana yaþadýklarý yerler.bu aþiretlerin bir çoðu birbirleriyle kavgali ve hasým durum da. Birbirleriyle görülecek bir çok hesaplarý vardýr. Bu kargaþa onlar için bir nevi bir fýrsat yaratýr. Birbirlerini kurtuluþ karþýtý yada Fransýz yanlýsý gösterme iftira ve entirikalarý böylece baþlamýþ olur.Olayýn bu yönünün altýný çizelim ki bu durumun henüz hareketin baþlangýç kýsmý olduðu bilinsin.Tabi olaylar geliþtikçe saflarda giderek netleþmiþtir. Bunlar kurtuluþ savaþýmýzýn bilinen yönleridir. Ýþte Bilal Bey iþin bu safhasýnda mütereddit davranmasý hasýmlarý için bir fýrsat olur. Ve onu Fransýz yanlýsý göstereme çaba ve gayretlerinin ardý arkasý kesilmez. Böylece Bilal bey için böyle bir kampanya baþlatýlmýþ olur. Böylece olaylar Bilal bey aleyhine geliþir. Ancak onun Fransýz yanlýsý olduðunu kanýtlayan bir hareketi tespit edilmiþ olmamaktadýr.Vereceðim þu örnek buna biraz daha açýklýk getir sanýrým.Bir gün Halfeti çetesine mensup adýnýn Sorüklü Mesto olduðu bilinen bir çete mensubu arkadaþýyla birlikte Bilal Beyin odasýna gider ve ona misafir olur. Çete mensubu anlattýðý hatýrasýnda o akþam Bilal Beyin odasýnda kaldýðýný bu olaylarý uzun uzun Bilal beyle konuþtuklarýný ve geceyi de beyin odasýnda geçirdiðini anlatýr. Bu görüþmede Bilal beyin kendisine Fransýzlarýn iþgali altýnda kaldýklarýný,ve kendisinin iþgalciler tarafýndan takip ve gözetim altýnda bulunduðunu,bunun için kurtuluþ hareketinin içinde açýktan yer alamadýðýndan yakýnarak söz ettiðini söyler. Çete mensubu ayrýca Bilal beyin harekat için silah ve malzeme alýnmasý hususunda da kendisine bir miktar para verdiðini anlatmýþtýr. Bu ifadeden de anlaþýlýyor ki Bilal bey açýktan bir kurtuluþ savaþý yanlýsý olamamýþtýr. Ýþte hani kimi olaylar kimilerine fýrsat hazýrlar denilir ya Anadolu da ve bölgede geliþen bu olaylarda Bilal beyi sevmeyen yada çekemeyenler için bir fýrsat yaratmýþtýr. Bilal bey Fransýz yanlýsýdýr diye. Bu aleyhte propaganda iþlene iþlene bir kamu oyu yaratýlýr ve Bilal bey böyle bilinir.Bundan sonraki geliþmeler malum olduðu üzere cereyan eder ve bir gece baskýný ile Bilal bey,kardeþi ve hatta kahvecisine kadar hepsi yatýklarý yerde kurþunlanarak öldürülürler. Ýþte yukarýdaki türkü bu olay üzerine yazýlýr ve o günden bu yana söylenir.