-
SUSUZ KALMAYIN
Sağlık Aktüel
26.04.2007
Susuz kalmayın!
Vücudun gün içinde kaybettiği sıvı ve minerallerin tamamlanması için günde 2 litre su içilmesi öneriliyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Günhan Erdem, küresel ısınma nedeniyle artması beklenen sıcaklıkla havadaki nem oranının da daha fazla olacağı uyarısında bulunarak,
"Havadaki nem oranına ve sıcaklığa bağlı olarak bazı zorluklar ortaya çıkıyor. Bu nedenle mümkün olduğunca sıvı alımının artması gerekiyor. En önemli şeylerin başında su geliyor" dedi.
Elektrolit dengesi korunmalı
Vücudun terlemeyle birlikte su, tuz ve diğer mineralleri de kaybettiğine dikkati çeken Prof. Dr. Erdem, vücudun elektrolit dengesinin sıvı alarak korunması gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Erdem sözlerini şöyle sürdürdü; "Şimdi artık küresel ısınmanın etkisi, ozon tabakasının incelmesi gibi nedenlerle yaz aylarında gün içerisinde 11.00’den 16.00’ya kadar güneşte dolaşılmamalı. Dışarı çıkılmışsa mutlaka bir şemsiye altında durulmalı."
Açık renk ve pamuklu giyin
Vücudun hava sirkülasyonunun sağlanması için açık renkli, bol ve pamuklu kıyafetler giyilmesi gerektiğine de dikkati çeken Prof. Dr. Erdem, rahat ayakkabı kullanmanın kişiyi yormaması için önemli olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Erdem, yaşlı ve hamilelerin yaz sıcaklarında daha dikkatli olmaları gerektiğini sözlerine ekledi
-
Fatih abi,Nizip.com üyelerine verdiğiniz faydalı bilgiler için teşekkür ederiz...
ellerinize sağlık.
-
Su Gibi...
Çalışma masanızda ya da mutfak tezgahının üzerinde mutlaka su bulundurun.
Suyun önemini, susuz yaşayamayacağımızı hepimiz biliyoruz. Vücudumuzun yüzde 60-70'inin sudan oluştuğunu da. Ancak suyun önemi son yıllarda giderek daha da vurgulanır oldu. Sağlık Bakanlığı'nın Sağlık 2000 isimli yayın organında yayınlanan suyla ilgili bir araştırma yazısında, tıp dünyasının suları keşfettiğinden, bir çok üniversitede hidroterapi kürsülerinin açıldığından söz ediliyor.
Su içmek, yüz yıkamak, yüzmek, yara üzerine buz koymak hidroterapi biçimleri arasına giriyor. Suyun cilde teması sinir uçlarını uyarıyor. Örneğin, suyun enseye dokunuşu migrenden kas tutulmalarına kadar birçok soruna çare oluyor. Damar çeperlerini etkileyen su, varisleri rahatlatıyor, dolaşım bozukluklarını düzeltiyor. Oturma banyoları hemeroid ve varis tedavilerinde, rahim kasılmalarına bağlı ağrılarda işe yarıyor. Buğu tedavisi, solunum yolları, sinüs ve akciğerlerdeki tahrişin tedavisinde yararlı oluyor. Ağrılı kasların tedavisi için sauna, strese karşı ise yıkanmak ve yüzmek öneriliyor.
Bir de tabii cilt bakımı var. Yüz yıkanınca, cildin gözeneklerinde biriken sebum maddesi temizlenip ölü hücreler atılıyor. Gözeneklerin açılmasıyla cilt rahatlıyor.
Su içmek
Tabii bütün bunların yanı sıra su içmenin öneminden de söz etmek gerekir. Az, sık ve özellikle yemeklerin hazmedilmediği saatlerde su içmek çok yararlı.
* Su, yaşamamız için şart. Çünkü, vücudumuzun yüzde 60-70'i sudan oluşuyor.
* Vücut ısısını düzenliyor, organlarımızdaki işe yaramaz maddelerin vücuttan atılmasını, yiyeceklerin enerjiye dönüşmesini sağlayıp eklemlerimize güç veriyor.
* Böbrekleri çalıştırıp toksinleri atmamıza neden oluyor. Böbreklerin sağlıklı kalabilmesi suya bağlı. Ayrıca böbrek taşlarının oluşmasının bir nedeni de vücudun susuz kalması.
* Sindirimi sağlıyor.
* Soğuk algınlığı sırasında bol su içmek gerekiyor. Islak ve nemli dokularda virüsün barınması kuru dokulara göre daha zor.
* Adet dönemlerinde ve doğum sonrası su, kadınlar için daha da önem taşıyor. Emziren anneler daha fazla su tüketmelidirler. Adet dönemlerinde ise vücutta sodyum biriktiğinden, bu sodyumun atılması için su içmekte yarar var.
* Vücuttaki su, acil durumlarda organizmanın yıkanmasını sağlayan rezervuar olarak devreye giriyor.
* Yağ ve ter bezlerinin normal fonksiyonları için gerekli.
Doğru ve yanlışlar
Suyla ilgili doğru ve yanlış bilgilerimize bir göz atalım:
Günde 8 bardak su içmek gerekir: Hem doğru, hem yanlış.
Normal koşullarda günde 2000 kalori harcıyoruz. Yaktığımız her 15 kaloriye karşılık sindirim yoluyla ve metabolizma kanalıyla bir yemek kaşığı su kaybediyoruz. Bu da ortalama 8 bardak suyun yerini tutuyor. Ancak vücudun ihtiyaç duyduğu su miktarı kişiden kişiye değişiyor. Bünye, yaş, cinsiyet, harcanan kalori, hatta alışkanlıklarımız içtiğimiz suyun miktarını belirliyor.
Su içmek cildi güzelleştirir: Hem doğru, hem yanlış.
İçtiğimiz suyun doğrudan doğruya cilde yarar sağlaması, örneğin sivilcelere, aknelere etki etmesi olanaksız ama vücuttaki su dengesinin bozulması cildi etkiliyor. Cildimiz yüzde 50 oranında su barındırıyor. Bu oran bebeklerde yüzde 80, erkeklerde yüzde 60 civarında. Derinin epiderm tabakasındaki su miktarı alt deri tabakasına göre iki misli fazla olduğundan cildin parlak ve ışıltılı görünmesine neden oluyor. Az su içmek cildi kurutuyor. Kısacası su güzelleştirmiyor, ama susuzluk cildi olumsuz etkiliyor.
Su içmek zayıflatıyor: Hem doğru, hem yanlış.
Su içmek zayıflatmıyor ama verdiği tokluk hissi, sindirim sistemini çalıştırması dolaylı olarak zayıflamak isteyenlerin işine yarıyor.
Çok çay içtiğim için su içmiyorum: Yanlış
Çay ve kahve suyun yerini tutmaz. Çünkü çay ve kahvenin içinde bulunan kafein vücudun su kaybetmesine neden oluyor. Aynı şekilde içki de suyun yerini tutmuyor. Aksine içkiyle birlikte ya da içki sonrası da bol su içmek gerekiyor.
Pratik öneriler:
Su içme alışkanlığınızdan memnun değilseniz, şu yöntemleri deneyin:
* Sıcak günlerde buzdolabında mutlaka soğuk su bulundurun.
* Değişiklik istediğinizde suyun içine limon sıkın veya kıyılmış nane atın.
* Soğuk günlerde içine limon sıkılmış ılık su için.
* Gününüzü en çok geçirdiğiniz yerde, örneğin çalışma masanızda ya da mutfak tezgahının üzerinde mutlaka su bulundurun.
-
teşekkürederiz bilgilerinizi için...
-
Okyanus kardeşim bende katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ederim.Selamlar
-
Fatih abi,asıl biz size teşekkür ederiz. siteye sizin verdiğiniz emek karşısında bizimki hiç kalır.SAĞLIKLA İLGİLİ BİLGİLERİNİZİN DEVAMINI BEKLİYORUZ.
-
Konuya farklı bir yorum getirirsem;
Ülkemizdeki su rezervleri gün geçtikçe tükeniyor bunun için su israfını önlemek şart oldu bunun için alınacak önlemler şunlardır;
Çamaşır makinenizi veya bulaşık makinenizi tam dolu iken çalıştırınız.
• Duşlarınızı kısa alınız ve duşunuza akış debisi düşük olan duş başlıkları takınız.
• Tıraş olurken veya dişlerinizi fırçalarken suyu açık bırakmayınız.
• Musluklarınızda su sızıntılarını önemseyin.
• Sızıntı yoluyla israf olan su miktarları çok büyük miktarlara ulaşabilmektedir.
• Armatürlerinizi ve tesisatınızı sızıntılara karşı kontrol ettiriniz.
• Bahçenizde bitkilerinizi sabah serinliğinde, buharlaşmanın minimum olduğu saatte sulayın.
• Tuvalet sifonları en çok su israfı yapılan yerlerden birisidir.
• Tuvalet sifonlarınızı gerekmedikçe çekmeyiniz.
• Suyu çeşmeden içen yerlerde boruda ısınan su sebebi ile su soğuyuncaya kadar boşa akıtılır.
• Suyu boşa akıtmak yerine soğutmak için buz kullanın.
• Evlerinizde su tasarrufu sağlayacak özellikte armatürler kullanın.
• Armatür satın alırken su tasarrufu sağlayıcı özelliği olup olmadığını araştırın.
• Bulaşıklarınızı elle yıkadığınızda durulamak için direkt çeşmeden akarsu kullanmayınız.
• Önce leğende köpüğü akıttıktan sonra suyunuzu kısık seviyede açınız ve durulayınız.
• Durulamaya ara verdiğiniz durumlarda suyunuz kapatmayı ihmal etmeyiniz.
• Meyve ve sebzelerinizi çeşmeden akan su yerine uygun bir kapta yıkayınız.
-
inşallah tüm vatandaşlarımız bu konuda duyarlı davranır,gökhan kardeş
-
2050’de su krizi geliyor
2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun 9.3 milyara ulaşmasının beklendiği ve iklim değişiklikleri yüzünden 60 ülkede toplam 7 milyar insanın su kıtlığı yaşayacağı bildirildi
-
-
Zandederim yavaş yavaş bu oluşmaya ve buna parelelde dereler çekilmeye başladı.selamlar
-
Fatih abi ,ALLAH sonumuzu hayır etsin...
-
su tasarrufuna başlamazsak hepimizin hali perişan olacak.
-
Su hayatsal faaliyetlerin devam edebilmesi için yegane unsur ama gerçekten çok bilinçsizce ve boşa su harcamaları yapıyoruz bugün çoğu ülkelerde temizlik ve ihtiyaç için kulalanılan sular tekrar içme suyu haline getiriliyor kıymetini bilmek lazım
-
Okyanus ve fatih abi teşekkürler...