-
Bu arada Nizp'in delilerini de unutmamak gerekir.
Deli Abit'in başına gelenler hala hafızalarımızdan
silinmedi.Benim tanıdığım Nizip'in meşhur birkaç
sokak delisi var..Deli Erdal,Deli Babo ve deli Hasan
bunların başında gelir.Bu insanlara da gereken
şefkati göstermemiz gerekir...
-
Yapılacak bir düzenleme ile Buğday arasasındki bulunan dükkanlar ev haline getirilebilir. Buralar bu amaçla kullanılabilir. Düşkünlere ve evi olmayanlara özellikle kışın kalacak yer bulamayan ve sokak ta kalmak zorunda kalanlara verilebilir.
-
küçük bir lojman yapılablir orada bir kaç gönüllü kişi ile barınak imkanı sağlanmış olabilir ama yazımda bir şöyle bir cümle geçiyordu ;
dostlar sizden bir ricam var böyle çocukları bulup NRT de bir program
yapalım ve gerçekleri gösterelim artık sokaklarda ikinci sınıf müamele
gören bu kardeşlerimiz artık sizn gibi bizim gibi haklara sahip olsunlar
okusunlar evleri işleri olsun başlarını okşayacak bir büyükleri olsun
onlarında hakkı...
lütfen gereken yerler üzerine düşeni yapsın her şey para değildir biraz da Nizipli olduğunuzu gösterin !!!!
-
delilerimiz belediye başkanımız sayesinde çok rahatlar.makina garacında bir yer var orada sobaları yanıyor, yemekleri geliyor,merak etmeyin kefleri yerinde
-
Sayın Belediye Başkanımız
Her konuda olduğu gibi, Nizip'teki sahipsiz, kimsesiz, zihinsel olarak tam ehliyetli olmayan bu insanlarımıza da sahip çıkmış anlaşılan.
Zihinsel engelli olan bu insanlarımız Nizip'in birer sembolüdür.Bunlardan birisi vefat ettiğinde hangimiz üzüntü yaşamayız ki?
Rabbim sizi Nizip'in başından eksik etmesinBAŞKANIM.......
-
deliler kurtulmuş ama tinerciler ne durumda şimdi kış sokaklar boş yazları çamlık ,mezarlık ,geceleri sokaklar da olan tinerci gençler için de çözüm bulunmalı .........
dediğim gibi ben hayalperest değilim çözüm yolunu yukarıda kendimce yazdım zor değil niçin kulak artı ediliyorum hayret...
"merak etmeyin kefleri yerinde" aç çocuklarında yerinde mi dersiniz???
-
Benim çocukluğumda da sokakta çalışan çocuklar vardı. Ben onları görerek büyüdüm. Ayakkabı boyar, simit satar, tatlı satarlardı. Bu çalışmayı okuldan sonraki saatlerde yaparlardı ve asla insanlara askıntı olmazlardı. Çalışma ile dilenciliği birbirine karşıtırmazlardı. Geceleri sokakta kalmazlardı. Ama o zamanlar, onları böyle davranmaya yönlendiren şebekeler ve ana-babalar yoktu.
Bugün okula devam etmeyen, okuma yazması olmayan, gece geç saatlerde bir sokak ortasında dolaşan ve bizi birşeyler almaya zorlayan çocuklarla karşılaşıyoruz. Allah rızası için diyor ama bakışı ile takipçiliği ile Vermelisin diyor. Rıza ögesinin kalkması da yakındır
Peki dün ile bugünü ayıran nedir ? Başlıca etmen, kırdan kente yoğun göçlerdir.
6 yaşından önce kente gelen ve en az 6-7 yıl yaşayan çocukların davranış kalıpları değişiyor. Çalışma yaşamı yerine öğrenimini sürdürmeyi yeğleyebiliyor. Ama 12 yaşından sonra kente gelenlerde, geleneksel-kırsal düşüncenin ağır izleri var.Sokakta kimi buluyorsa ona sarılıyorlar. ve resimlerde gördüğümüz tablolar ortaya çıkyor..
-
arkadaşlar ALLAH' ın izniyle merak etmeyin....Yeni kurulan derneğin kadrosu bayağı iddialı bu konuda, İNŞAALLAH sokakta hiçbir çocuğumuz kalmayacak ben inanıyorum ve güveniyorum bu kadroya
-
Sokak çocuklarının Fiziksel gelişimleri risk altyndadyr. Karşılaştıkları temel fiziksel gelişim riskleri; barınma (soğukta kalma,yeterli şekilde korumayan giysiler), güvenlik (çeteler, suç işleyenler, yetişkin evsizler tarafyndan fiziksel şiddete maruz kalma) ve beslenmeye (yeterli ve dengeli beslenememe) ilişkin riskler ile hastalıklar, uçucu ve uyarıcı madde kullanma gibi riskler taşımaktadırlar. Bu risklere karşı beslenme ve barınmaya karşı becerililiği ve grup içinde kaynakların paylaşılmasını, güvenlik konusunda da grup üyelerinin yardımlaşması ve dayanışmasını geliştirmişlerdir.
Duygusal gelişimleri risk altındadır: Sokak çocukları için en büyük duygusal risk sağlıklı bir yetişkinle olumlu bir ilişkinin yitirilmesi veya hiç olmamasıdır. Sokak çocuklarının sokaklarda yaşamaya başlamadan önceki hayat tarzlarynda da bu tür bir ilişkinin olmaması da çocuğu sokağa iten faktörlerden birisidir.Sokak çocukları bu yitimlerin üstesinden akran gruplarıyla kurdukları dostluk başlarıyla gelebilmektedir.Duygusal alanda bir diğer risk, duygusal tutarlılıgının az oluşu,kaygı ve depresyonun sıklıkla görülmesidir. Bu riskle baia çıkmada daha çok özgürlük duyumuna vurgu yapmaktadır.
.
Bilimsel gelişimleri risk altındadır. Bilimsel gelişimleriyle doğrudan bağlantılı olan dikkat, konsantrasyon, bellek ve görsel-uzamsal alanlarda güçlükler doğuran ana etken çocuklaryn bali ve tiner gibi uçucu, uyarıcı ve ********** maddeler koklamalarıdır. Eğitim öğretime devam etmemekte bir diğer bilimsel yeti kaybı riskiyle ilişkili durumdur. Sokak çocukları bu riskler karşısında problem çözme,beceriklilik ve informal hesap yetenekleri gibi alanlarda başa çıkma geliştirmektedir. Riskler ve bu risklere karşı geliştirilen dayanıklılık durumu, sokakta yaşayan gençlerin yaşamda nasyl olumlu değişiklikler yapabileceklerini ve sosyal hizmetlerin onlara nasıl yardım edebileceğini anlamada önemlidir. Ancak dayanıklılık olgusu başka bir çalışmanın konusu olacağından daha fazla bilgi aktarılmayacaktır
Sorunun çözümü için neler yapylabilir? .
Sokak çocukları sorunu; niteliği gereği bir çok kuruluşun ve disiplinin birlikte çalışmasını gerektirmektedir. .
Bazı kuruluşların bu çocukların rehabilitasyonunu sağlayarak aile yanına dönmelerini destekleyici çalışmalar yürütülebilir. Elde edilen bilgi birikimi ve sivil toplum kuruluşlarının destekleri ile başarylar elde edilebilir. .
Ancak sorunun çözümüne ilişkin, önleyici ve insan yaşamının niteliğini yükseltici politikalar ve uygulamalar gerekmektedir. Bu da eğitim ve sağlışın yaygınlaştırılması ve ulaşılabilirliğinin sağlanması ile yakından ilintilidir. Gelir dağılımının, yoksulluğu ortadan kaldırıcı ve asgari koşullarda dahi olsa birey ve ailelerin kendi kendine yeter hale getirici olarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun için dünya uluslarının yaratmyı olduğu kaynaklar yeterlidir. Dünyada bir yıl içinde savaşlara ve silahlanmaya ayrılan bütçelerdeki % 10 sınırlama, başta sağlık ve eğitim olmak üzere tüm yaşamsal ve gelişimsel donanım için yeterli olacaktır. .
-
Sokak Çocukları
Sokak çocukları sorunu, çocuk ve ergen sorunları içinde araştırılması ve çözülmesi en güç olanlardan biridir. Araştırmalar, sokaktaki çocukların yoksulluk ve şiddetin yoğun olduğu ailelerden geldiğini göstermektedir.
Yoksul bir ailede doğmak, çocuklar için pek çok olanaktan yoksun olmanın yanı sıra, okula gitmek yerine erken yaşta çalışmaya başlamak anlamına da gelmektedir. Sokakta çalışan çocuklar okula devam edememekte, sigaraya- **********ya alışma, kolay yoldan para kazanma, suça yönelme, dışlanma, aşağılanma, şiddet gibi tehlikelere maruz kalmakta, sokakta yaşayan bir konuma gelebilmektedirler.
Son yıllarda Ülkemizde, sokakta yaşayan çocuk ve gençler için çeşitli projeler geliştirilmektedir. Bir sivil toplum örgütü olarak Umut Çocukları Derneği de çeşitli projeler
yürütmektedir. Bakırköy Umut Çocuk Evi’nde kayıtlı 63 çocuk ve gencin sokağa düşme nedenleri arasında yoksulluk başta gelmektedir. Tümü yoksul ailelerden gelen bu çocukların % 68’inin anne-babası hayattadır, % 24’ünün anne-babası ayrılmış, % 4’ünün annesi evden kaçmış, %4 ‘ünün anne-babası yoktur. Gerek ailelerinin, gerek kendilerinin eğitim düzeyleri de düşüktür.
Yoksulluk, çocukların sokağa düşmesinde en önemli etkenlerden biridir. Sokak çocuklarının rehabilitasyonlarındaki güçlükler, ailenin yoksulluğuna bağlı pek çok sorunun da durumlarına eşlik etmesinden kaynaklanmaktadır.
Anahtar kelimeler: Yoksulluk, sokak çocukları, sokakta çalışan çocuklar, Umut Çocukları Derneği, rehabilitasyon.
Sokak çocukları sorunu, çocuk ve ergen sorunları içinde araştırılması ve çözülmesi en güç olanlardan biridir. Son yıllarda gerek az gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkelerde ekonomik, sosyal, politik teknolojik etkilerle risk altındaki ailelerin yaşam koşulları olumsuz etkilenmekte, yoksulluk artmaktadır. Bu konudaki araştırmalar, sokaktaki çocuk ve gençlerin yoksulluk ve şiddetin yoğun olduğu ailelerden geldiğini göstermektedir.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
* Yoksulluk Sempozyumumda sözel bildiri olarak sunulmuştur. 30-31 Mayıs 2003 İstanbul
Çeşitli sokak çocuğu tanımları içinden Avrupa Konseyi Sokak Çocukları Çalışma Grubunun da benimsediği tanıma göre “Sokak Çocukları 18 yaşın altında bulunan ve kısa/uzun süredir sokak ortamında yaşayan, oradan oraya başıboş mayın gibi dolaşan, kendi arkadaş grupları arasında ve sokakta ilişkilerini sürdüren, ana-baba, öğretmen, sosyal hizmet uzmanı gibi kendilerinden sorumlu yetişkinlerle ya çok az ilişkisi olan veya hiç ilişkisi olmayan çocuklardır”.
Sokak çocukları, 24 saat sokakta yaşayan, ailesiyle ilişkileri kopuk olup geçimini sokaktan sağlayan, zaman zaman suça bulaşıp, zaman zaman tiner bali gibi uçucu maddeler kullanan ya da bunlara gereksinim duyan, sokağın özgür ortamını mekan edinen çocuklardır. Bu çocukların aile , okul, çocuk kurumları gibi kendine karşı sorumluluğu olan kişi ya da
kurumlarla hemen hemen hiç temasları bulunmamaktadır. Çeşitli nedenlerle evden kaçmış, aile ve toplumla bağları tamamen kopmuş olan bu çocuklar komünler halinde, kendilerine özgü kurallarıyla köprü altı yaşamını seçmiştir. Yaşamları için sokak onların 24 saatlik meskenleridir. Bu çocuk ve gençler sokakta, şiddet, fiziksel ve cinsel istismar, başkaları tarafından suç işlemeye zorlanmak, yanma-yaralanma, kronik-tehlikeli bulaşıcı hastalıklara yakalanmak, bakımsızlık sonucu oluşan sendromlar, kaçırılma, öldürülme gibi tehlikelerle iç içe yaşarlar.
Sokakta çalışan çocuklar ise, ailesinin geçimine katkıda bulunmak yada kendi masraflarını karşılamak için günün bir bölümünde sokakta çalışan çocuklardır. Mendil, sakız, su, kart satanlar, ayakkabı boyacılığı yapanlar, kırmızı ışıkta araba camı silenler, sabit noktalarda dilencilik yapanlar buna örnektir. Genelde tiner, bali ve benzeri madde bağımlılıkları yoktur. Bu çocukların aile ilişkileri bir şekilde sürmektedir.
Yoksul bir ailede doğmak, çocuklar için pek çok olanaktan yoksun olmanın yanı sıra, okula gitmek yerine erken yaşta çalışmaya başlamak anlamına da gelmektedir. Sokakta çalışan çocuklar okula devam edemedikleri gibi, sigaraya- **********ya alışma, kolay yoldan para kazanma, suça yönelme, dışlanma, aşağılanma, şiddet gibi tehlikelere de maruz kalmakta, sokakta yaşayan bir konuma gelebilmektedirler.
Yapılan çalışmalarda, dünyada risk altındaki çocukların özellikleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:
• 1 milyar çocuk yoksulluk içinde yaşıyor.
• 300 milyon çocuk evsiz yaşıyor.
-
Türkiye'de sokak çocuklarına ait bilinen nedenler 'Mütereddi ve Psikopat Çocuklar' başlığı altında "doğuştan soysuzlaımış, psikopat, saralı veya diğer hastalıkları olan bu çocuklar, hastalıkları nedeniyle aile ortamı, mahalle veya okuldan kovulmuş ve sokaklarda hiçbir iş yapmayarak serseri dolaşırlar" ifadesi yer alıyor.
Yersiz yurtsuz, serseri, hırsız, kumarbaz ana babaları olan bu çocuklar tam anlamıyla sokakta büyümüşlerdir. Bu çocuklar da ana babaları gibi hırsızlık ve dilencilik yaparlar şeklinde söz
edilebilir. Hızlanan iç göç, sokaklardaki çocuk sayısının da artması sonucunu doğurdu. O dönemde ekonomik ve sosyal nedenlerle sokağa çıkan çocuklarla ilgili hemen hemen hiçbir araştırma bulunmamaktadır. Yine 'köprüaltı çocukları' kavramı da ilk kez bu yıllarda ortaya çıktı. Sokak çocukları kavramı, Türkiye açısından yeni bir kavram değil. Buradaki en ilginç nokta,çocukları sokağa iten nedenlerin değişmemesidir. Çünkü öyle çocuklar var ki, ailesine teslim edilmiş, ailesi tekrar sokağa çıkartmış. Bir çocuk ancak üçünçü kezdışarı atıldığındaailesine teslim etmemek gerekir, bunun yanında aile hakkında suç duyurusunda bulunmak gerekir.Devlet çocuğuna sahip çıkmayan ailelere, çocuklarına sahip çıkmayı öğretemez. Sokakta çalıştırılan çocuklar, ailedeki yaşam koşullarının kendisi için çekilmez hale gelmesi nedeniyle sokakta yaşamayı tercih ediyor. Çocukların sokakta yaşamasında en büyük etken parçalanmış aileler. Buna istinaden mesela bir ilçe içinde, emniyet birimlerinin,kaymakamlığın,belediyenin vs... bu
ailelerin de belirli sorunlarıyla ilgilenmeleri gerekir, bu tür yerlerde bu aileler sayılı denecek kadar az
bulunmaktadır. Kaymakamlık olarak bu ailelere yardımda bulunulması,belediye açısından iş imkanları
sağlanması, yardım kampanyaları yapılması,alışveriş merkezlerine bu aileler ve çocuklar icin yardım
sandıkları konulması, emniyet birimlerinin bu ailelerle ilgilenmesi onları koruduklarını hissettirmeleri,
ailece onlara farklı gözle bakılmadıgını her zaman onların yanında olduklarını hissettirmeleri gerekir.
Bunun yanında en büyük görevlerden biriside halka düşmektedir bu tür ailelere yardım,farklı bakılmadıgını
hissettirme, aralarına alınması imece usulü yardım çalışmaları yapılması ve anılan bu kurumlarada
destek ve yardım da bulunması gerekmektedir. Emniyet birimlerinin özellikle Nizip mezarlığını kontrol
altına almasında büyük derecede faydalı olacaktır, enazından caydırıcılık sağlayacaktır. Bu arada madde
bağımlısı çocukların tedavilerinin sağlanması gerekmektedir bu metod ile tespit ve tedavi yoluna da
gidilmiş olunur. Şunuda unutmamak lazım toplum olaraksokak çocukları ile gasp ve kapkaç yapanların birbirine karıştırılmaması gerekir. Burada medya'ya da çok büyük iş düşmektedir, ayrıca medya her olayı tinerci vahşeti olarak göstermemesi gerekir. Bu çocukların istismar edilmeleri ile ilgili olarak aile içi şiddet problemine eğilmek gerekiyor. Sokaktaki çocuklara baktığınızda, hepsinde yüzde yüz bir istismar öyküsü ile karşılaşırsınız. Sokakta çalışıp evine para götüren çocuk bir süre sonra, 'Ben neden bu parayı eve götüreyim ki' diyerek evden kaçıyor. Bu nedenle sokakta çalşıan çocuk problemine de eğilmek gerekiyor. Bütün dünyada bu konu üzerinde çalışan grupların kurum hizmeti verebilme yetkisi var, ama bizde Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumundan başka hiçbir kurum hizmet veremez. Bu kurumun verdiği hizmet de ortada. Sosyal Hizmetlerin görev tanımına bakıyorsunuz çocuk var, kadın var, yaşlı var, özürlü var. Kısacası hantal bir yapı. Hemen görev tanımı değişmeli ve çocuk için ayrı bir birim kurulmalıdır diye düşünüyorum. Sosyal hizmet uzmanı yetiştiren sadece bir okul var. Bu uzmanların hepsinde tükenmişlik var. Maaşları çok düşük, iş yükleri çok fazla. Bu çocukları bizden biri yaparak bu sorunu çözebiliriz. Bu konu ile ilgili olarak önce toplumu bilinçlendirmek lazım, sonra toplum bu konunun önemli olduğunu düşünecek, daha sonra da bir şey yapmaya başlayacaktır. Problemi anlatamazsak, toplumda varolan tepki artmaya devam edecektir. Brezilya'da bir dönem sürek avıyla sokak çocukları öldürülmüştü. Bir dönem Mısır'da da aynı şeyler olmuş. Bu kötü örnekleri unutmamak gerek. Çocuklar para istediğinde vermemek gerekir. Çünkü yaşamını sokakta idame ettirdiği sürece sokakta kalır, kendilerine sağlanan merkezlere,sıcak ortamlara ve tedavi merkezlerinegitmezler.Bu konular da yerel TV'ler de sık sık bilgiler verilmeli halkı bilgilendirmeli ve imece'ye teşvik etmelidir. Sık sık sokak cocuklarını TV'ye çıkartmalı program yapmalı onlarında bizlerden bir farkı olmadıgını hissettirmelidir. Bu sokak çocukları icin Nizip belediyesi vs.. tiyatro,sinema,gezi vs.... hattatiyatrolarda bu çocuklara da rol verilmeli ki halkla içiçe oldugunu ve onlardan bir farkı olmadığını hissettirilmelidir. Bunları toplu banyolara götürmeli yeni kıyafetler almalıve temiz güzel ortamlara sokularak teşfik edilmelidir. Bu tür faaliyetlerin sık sık yapılmasında yarar
sağlayacağı kanaatindeyim. Sokakta yaşamaları nedeniyle toplum tarafından dışlanan sokak çocuklarının fiziksel görünümleri, kendi aralarında da ayrı bir dışlanma konusu olmaktadır. Bu çocukların birçoğunun vücudunda ya da yüzünde yanık izleri bulunmakta, kendi deyimleriyle 'kafaları iyiyken' içtikleri sigara, taşıdıkları uçucu maddeleri tutuşturuyor ve yanmalarına neden oluyor.Bu konu son söz olarak şunu
demek istiyorum bir toplum için daima '''eğitim eğitim ve eğitim''' şart diyorum. saygılarımla..........
-
Onları görmedik diyemeyiz... Duymadık , bilmiyoruz diyemeyiz... Onları yayaların yoğun olduğu sokak başlarında, meydanlarda gördük... Onları trafiğin her sıkıştığı yerde gördük. Yalvaran seslerini duyduk. Burunlarını otomobil camına yapıştırdıklarında kimimiz sinirlendi, kimimiz kovaladı . Ellerini ya da başlarını açık camdan içeri sokmaya çalıştıklarında , kimimiz camı kapattı, kimimiz de bir an önce gözümüzün önünden gitsinler diye bir çiklet ya da bir mendil aldı. Sonra yolumuza devam ettik. Onları görmemiş, duymamış gibi yaptık... Sanki onlar YOKMUŞ gibi davrandık...
Sonra günün birinde, mendil satarak ailesine katkıda bulunan on yaşındaki Leyla'nın öyküsüyle sarsıldık. Ve onları hatırladık...
Nefretle, kinle, şiddetle ama aynı zamanda gelir dağılımındaki uçurumla beslenen bir toplumun elinden gelen tek şey , cezalandırmaktı.
-
küçük bir lojman yapılablir orada bir kaç gönüllü kişi ile barınak imkanı sağlanmış olabilir ama yazımda bir şöyle bir cümle geçiyordu ;
dostlar sizden bir ricam var böyle çocukları bulup NRT de bir program
yapalım ve gerçekleri gösterelim artık sokaklarda ikinci sınıf müamele
gören bu kardeşlerimiz artık sizn gibi bizim gibi haklara sahip olsunlar
okusunlar evleri işleri olsun başlarını okşayacak bir büyükleri olsun
onlarında hakkı...
lütfen gereken yerler üzerine düşeni yapsın her şey para değildir biraz da Nizipli olduğunuzu gösterin !!!!
-
sayın gökhandokuyucu kardeşim, tesekkür ederim bualıntı yapmış olduğum konuların içine kendi
fikirlerimle yoğuraraktan gönderme yapmak istemiştim. Sizi anlıyorum düşüncen için tesekkür ederim.
1.Nizip'deki yerel televizyonlarda sokak çocukları için örnek programlar sunulmalı, halkı bu cocuklara
yardımcı olacak ve onları sevmeye teşvik edecek şekilde yönlendirici açıklamalar ve programlar yapma-
ları gerekli,
2. Sokak çocukları için örnek tiyatrolar getirtilmeli ve özellikle bu çocukları davet etmeli ve seyrettirilmelidir,
3. Sayın belediye başkanımızın kaymakamlık ve emniyet birimleri ile koordine kurarak bu konuya önem vermesi gerekirse belediye icinde bu cocuklarla ilgili ilgilenecek sorumlu teşkil edecel birim açmasında
yarar saglayacagı kanaatindeyim. Belirli gunlerde onlara sosyal eglenceler tertiplemesi ve onlarında bizlerden birisi olduklarını hatırlatmalarını saglamaları gerekir, onlar için yardım kampanyaları düzenle-
meleri gerekir, her büyük alışveriş merkezlerine onların gelecegi ve barınma yerleri için yardım sandıklarıkoyması saglanmalıdır.
4. Bu cocuklar icin acilen barınma yerleri öncelikle el atılması gereken bir hassas konudur bunun acilen yapılandırılması gereklidir.
5.Hatta bu cocuklara seviye ve kapasitelerine göre iş imkanları saglanmalı ve onları acilen topluma kazanmalarını saglanması gereklidir. Ayrıca devamlıbir psikologun kontrolu ve takibi altında olmasının
saglanması gereklidir.
6. Bunlara toplum düzeni iyi aile ortamını iceren v e onların faydalarına olan toplantılar ve konferanslar tertiplenmeli ve onlara izletilmeli/dinletilmelidir.Onlara toplumla iç içe yaşama egitimleri verilmelidir.
7. Gerektiginde gönüllü aile (ilgilenme, giyim,saglık,temizlik vs....) tekliflerinde bulunulmalı ve secilmelidir. Toplumu bananecilikten kurtarmak için onları bu yöne teşvik edici calısmalar ve konferanslar
düzenlenmelidir.
8. Tabiki en başta yapmamız gerekenlerin başında bunları bu kötü bagımlılıklarından kurtarmak için tedavi ettirmek gerekmektedir bu konuda da saglık bölümüne deçok iş düşmektedir. Yani anlayacagınız
bu konuda herkese düşen konularda bu taşın altına ellerinikoymaları gerekmektedir bu konuda da cok mu cok sablrlı olmamız gerekmektedir.
9. Emniyet birimleri de bu konuda çok hassasiyet göstermeli ve gerek bu cocuklar ve gerekse Nizip halkına bu konuda destek saglamaları gerekmektedir. Bunun yanında barınma yerleri saglandıgında
kaymakamlıga da cok iş düşüyor bunların giderlerine katkıda bulunmaları gerekir örnegin yakacak yardımları vs....
10. Bu cocukları carsıda görüpde görmemezlikten gelmek yerine onları gördüğümüzde başlarını okşayıp sevgi ve şefkat göstermemiz gerekir. Hatta karınlarının aç olup olmadıgını sormamız gerektiginde karınlarını doyurmamız gerekmektedir. Onlara burada olduklarını ve bizlerden bir farklarının olmadıgını hissettirmemiz gerekir.
11. Bu cocukları spor aktivitelerine götürmek gerekli ve o ortamı ve çocukluklarını ve genclıklerini yasatmak gerektigine inanıyorum ve bu durumda güzel sonucların alınacagı kanaatindeyim.
12. Bu çocuklara yeşil kart cıkartılaraksaglık acısından güvence altına alınmalarının saglanması gerekir.Gerekirse degil bu cocuklar icin bir vakıf bile hemen kurulabilir ve kurulması saglanabilir.
13. Hatta ben NRT'nin yerınde olsam (tabiki ben olamamda Nizipte bulunmadıgım icin) şöyle bir program ve ekip kurarım ''Nizip'deki sokak çocuklar icin kimse yok mu?'''diyeyardım amaclı bir program
yaparım hepimizde çok iyi birlirizki medyanın cok buyuk etkisi olacaktır. NEDERSİNİZ?
-
hepsi harika ötesi fikirler eline sağlık
13,Hatta ben NRT'nin yerınde olsam (tabiki ben olamamda Nizipte bulunmadıgım icin) şöyle bir program ve ekip kurarım 'Nizip'deki sokak çocuklar icin kimse yok mu?''diyeyardım amaclı bir program
yaparım hepimizde çok iyi birlirizki medyanın cok buyuk etkisi olacaktır. NEDERSİNİZ?
İşte bu abi eilne sağlık rota belli artık kaymakamlık belediye sivil toplum örgütleri ve gazeteci arakadaşlarımızda sıra bizi yalnız bırakmayacaklarına eminim.
saygılar.....
yankee büyüksün :)