Yazlık Sinemalar

Bizi

Müslüm cüğüm eskiden Nizip'te yazlık sinemalar vardı.Aşağıda Merkezde Yıldız ve Özalkan yukarıda şimdiki Kız sanaat okulunun tam karşısında(herhalde Mehmet Özmen lerindi şimdiki caminin hemen altında birde parkın karşısında yine yazlık sinema vardı) o zamanlar çok güzel kovboy filimler oynatılırdı,sen anla Gullienno Gamma ve buna benzer kovboy filimler,Türk filimlerinden Samanyolu,Ayşecik,Nuri Sesigüzelin çevirdiği karayılan o zaman çok meşhurdu biliyorsunuz birecikli meşhur olmadan da Dayım Çavuş Mustafanın muavinliğini yaparmış,çünkü dayımın bir münibüsü vardı Nizip_Birecik hattın da çalışırdı,Yani Korel Ertunç,Ali Ertunç'un babası benim öz dayımdır.Çavuş mustafa lakabıyla anılır,evleri Cumhuriyet mahallesinde nereden nereye geldik,uzun sözün kısası o yazlık sinemalara ve park'a da bazı ozmanın şöhretleri gelir konser verirdiBu ismleri nizipte gördüm,konserde Neşet ERTAŞ,Bedia AKARTÜRK,Şükran AY kadife sesli sanatçı yani şimdi sabah gazetesi yazarı Savaş AY'ın annesi ondan sonra Avni Dilliğil rahmetli daha niceleri,benim senin ismini sevmem 1 Dayımın ismi de Müslüm dü İskenderunda tuzculuk yapardı o zamanlar,2 müslüm diye bir arkadaşım vardı,belki hatırlayanlar vardır,Lokantacı Arif'i (rahmetli Hakim Mermer'lerin bir garajı vardı Karkamış arabaları oradan kalkardı,hemen yanındada dondurmacı Yüksel vardı onun yanında da lokantacı arif'in lokantası) Arif'in oğlu Müslüm,Hakim Mermer,Kont Abdullah namı değer yani Abdullah ALTINBAŞ,Yusuf BOZFIRAT,şimdi Gazantepsporun doktoru,Rahmetli Avukat Turgut POLAT,Aydın ERBAY,Necip DENİZ,kimi sayayımki Kirik Ali yani şimdi Eczacı Ali soy ismini unuttum,hatta 3 dönemmi bilmiyorum Nizip Belediye Başkanlığını yapan Coşkun bunlar hatırladıklarım neyse,bir gece sinemaya gideceğiz yazlık özalkana güzel bir film oynuyor dediler,müslümün de senin gibi bir motoru vardı eski csk mı ne hanı şu sesi verirdi çüüüürt,çıııırt işte o motordan seni bilmiyorum ama müslüm motora çok güzel binerdi nizibin kızlarını tavlamaya çıkardık akıl işte gençlik,sinema için biletler alınmış bizde berberde hacıbekirin oğlu vardı tatlıcı asım onu bekliyorduk müslüm birden çıkıverdi altında motoruyla had ne bekliyorsunuz dedi,bizde asımı bekliyoruz dedik,benim kankamdı rahmetli ya dedi selim bunların işi geç biter hadi biraz motorla gezelim dedi,bende hemen motora atladım,birkaç mahalle derken kendimizi tren yolu üzerinde bulduk şimdi belkide hala vardır.Özyurtseven sabun fabrikası karşıyaka ya giderken orada da bir köprü vardı herhalde gene duruyordur,Mızar yolu üzeri geldik o köprüye akşam saat,7veya 7,30 falan yani karanlık köprüden geçtik motorun önünde küçük bir far bana ne dedi bilirmisin selim bu köprüden uçalımmı eee yiğitliğe toz söndürürmüyüz uçalım dedim,şu tren köprüsünün altna kadar geldi bir gazladı biz allah verdi bilmem hangi hızla gidiyoruz,köprüye geldik köprü biraz engebeli bir vurdurdu motoru biz köprüye değmeden öbür tarafa uçtuk,ohh ne güzel hoşumuza gitti,birdaha dedi tamam dedim,yine aynı şekilde uçtuk yine güzel heyecanın had safhasına gelmiştik dediki selim birdaha yapalımmı yapalım anasını satayım dedim,işte hüzün burada başladı yine köprünün altına geldik bu yine gazladı birde ne göreyim tabi ben arkasındayım rahmetlinin bu motorun üzerinde ayağa kalktı benim de bu numarayı yapacağın dan haberim olmadığı için o hızlı motorda dengeyi kaybedince tam özyurtların masmanasının önün de baktım müslüm yere uçtu ben hala motordayım kullanmasını da bilmem baktım motor yandaki arıklara doğru gidiyor müslüme baktım yerlerde sürünüyor,abi motoru tutana kadar motor o arığa bir girdi pir girdi ben de motordan uçtum yan tarafında selvi ağaçları var ağaçların üzerinden uçtum allah seni inandırsın ve arığın içine düştüm mezar yeri gibi,baktım motor üzerime geliyor allahtan ağaçlara çarptı devrildi lanet hala çalışıyor,daha sonra ahlarımıza vahlarımıza sabunhaneden yetiştiler tabi çocuklar masmananın sahibinin çocukları okul arkadaşımız ismlerini şimdi hatırlamıyorum okurlarsa bu yazıyı beni hatırlarlar ya neoldu selim dediler beni çukurdan çıkardılar baktım müslüm de geldi elleri yere sürünmekten asfalta,derileri kalkmış kıp kırmızı benim alnım yırtılmış hala izi bende var kan akıyor tantitiyot falan derken ayağıma baktım tutmuyor bir de ne göreyim parmaklar yerinde duruyor ayakkabının ucu yok yani parmaklar dışarıda ayakkabının ucu kopmuş,dediler çabuk hastaneye gidelim bizimkisi erkekliğe leke sürermi motoru tekrar aldı hadi bin dedi oğlum müslüm nasıl bineyim ayaklarım tutmuyor yav, dedi ben seni bunlardan daha hızlı hastaneye götürürüm atla,atlayamıyorum ki neyse arkadaşlar kolumdan tutup tekrar o motora bindirdiler bizimki yine bir baktım vın hastanedeyiz.Eski Nizip Devlet Hastanesi geldik doktora çıktık kim hasta dedi,gülmem geliyor bizimki selim dedi doktor tabi hemen kanca attı birde baktı ki müslümün de ellerinde deri kalmamış oğlum bu ne hal dedi ona da pansuman yaptı sizi kim getirdi deyince biz kendimiz geldik dedi doktora doktor şaşırdı ,iyiki ölünüzü getirmemişsiniz dedi 15-20gün sokağa çıkamadık arkadaşlara rezil olduk bir de bize lakap takmışlar,kuş müslüm,kuş selim diye hey gidi günler hey,inşallah sıkmamışımdır sürçi-lisan ettkse affola müslümün de allah mekanını cennet kılsın,sende dikkatli ol sağlicakla kalın...

Selim yine beni götürdün eskilere gerçekten ne günlerdi, özalkan sinemasında seyrettiğim masis herkül gibi filmleri asla unutamadım, yazdıklarını 2 kere okudum, Nizip benim için bir tutku, o toprağın kokusu hala burnumda, Müslüm adı bizim ailede bir gelenek her nesilde en az bir tane var, hele halam oğlu Müslüm AVKAN trafik kazasında ölünce bizim için daha önemli oldu babam rahmetli Asım Osman çok severdi kendisini, Nizip benimde hayatımda çok şeye etki etmiştir, hala eski Nizip'in özlemi içindeyim.

Teşekkür ederim iltifatlarına seni bir nebze olsun duygulandırdım sa ne mutlu bana,bende çok özlüyorum Niziipîmi ama eskiler yok gittiğimizde kimse bizi hatırlamıyor,akrabalar dan başka birde birkaç çocukluk arkadaşlarımız,oysa o yıllarda herkes birbirini tanırdı,hatta yedi göbeğini bile saygılar,sevgiler...

Ben 68 doğumluyum..O sinemaların son zamanlarınını bende hatırlarım...Ne güzel günlerdi o günler.Ama artık o eski Nizip yok.Her gidişimde hayal kırıklığı ve hüsranla geri dönüyorum.

Alıntı:

---

M.ENES Nickli Üyeden Alıntı

Ben 68 doğumluyum..O sinemaların son zamanlarınını bende hatırlarım...Ne güzel günlerdi o günler.Ama artık o eski Nizip yok.Her gidişimde hayal kırıklığı ve hüsranla geri dönüyorum.

---

Mahmut öyle deme ben tam tersi duygularla dönüyorum, Nizip büyüyor zenginleşiyor kalabalıklaşıyor, eski alışkanlıklar kaybolmuş biz onları özlüyoruz ama yine de yeni Nizip çok güzel.

Teşekkürler selim bey gerçekten eski günlere gittik sinamalar Nizibin eski ve en güzel sosyal tesisleriydi daha sonra o sinamadan yazlık olarak bir tanede Kız meslegin tam karşısına açtılar zaten yazın gidilecek yermi vardı sinamadan ve parktan başka ancak şu varki insanlarımız samimi ve dostluklar kalıcı idi allah belasını versin siyaset Nizibi bitirdi
Le yorum istanbulda bir moda çıksa akçakente hemen hissedilirdi zira Nizip modayı istanbula gidip gelen Akçakentin geçleri ile takip ederdi. Uzun faullar kuzu kulaklı gömlekler hele 40 cm uzunlugunda ispanyol paçalar vardı sorma gitsin bizler balak derdik paçaya insandan önce balaklar köşeyi dönerdi uzun saçlar modaydı , havovvv , hahovv ne günlerdi iki mahallemiz vardı aşagı oba yukarı oba diger adları ile fevkani mahallesi , tahtani mahallesi sembolik ve sempatik şahsiyetler vardı
Deli zeki , nünü cuma, deli abid,şapkalcı cuma ustanın oguları ali ve erdal ,deli mesut kimler yoktuki
Malesef eski Nizip ve eski insanlar ve bunların yaşadıgı kültür kalmadı izine gidince gözlerim nemli yüregim burkuk o günlari arıyorum Allah razı olsun Nizip com sayesinde çok güzel ve eski dostlar sayesinde güzel günler ve güzel dostluklar yaşıyoruz
İyiki varsın Nizip Com
Selamlar

Açıkçası ben de Nizibe gittiğimde ilçenin hali içimi burkmuştu.. Eski doğu bloku ülkelerindeki gibi... İçine kapanık, hiç bir kültürel aktivitenin olmadığı. Beton blokların gölgesine hapsolmuş.. Gece ondan sonra hayatın söndüğü, gençlerin o fütursuz ve dünyadan bihaber halleri içimi burkmuştu.
Şehir deyince, Gaziantep..
Deniz deyince, İskenderun dan öte bilgileri olmayan.. İstanbul'daki akrabalarının anlattığı, şehir efsaneleri dışında bir destana sahip olmayan..garib gureba gençler.
Birileri el atmalı bu kültür işlerine ama kim?!.. Kendi kendime konuştum işte, boşverin...:(

selam ahmet nereye gidiyin parka,oradan da kütüphaneye gidicem,tamam arkadaşlara söyle bende şu berber ömer e bir uğrayıp,oradan parka gelirim,berber ömer ve ali benim mahalleden çocukluk arkadaşlarımdı.(Şahinbey mahallesi)Atatürk bulvarında bir berber dükkanları vardı babaları artık yaşlanmış biz gençleri artık ömer ve ali traş eder,babaları da yaşlılara kalmıştı,tezgahın üzerinde kalın bir meşini vardı eline usturayı alır bir ritm ve ahenkle kalaycı ustaları gibi usturayı bir aşagı bir yukarı biler,sonrada gelen müşteriye sakal traşının bütün cezbedici maharetlerini sunar traşını bitirir bitirmez biz gençleri yanlız bırakmak ister gibi ben camiye gidiyorum derdi,bizde onun gitmesini dört gözle beklerdik,hemen muhabbet açılırdı aşağı oba da şu olmuş yukarı oba da bu olmuş diye günün en son haberleri Nizip Gazetesin den önce sanki ali ve ömere ajans edilmiş gibiydi,arkadaşlar artık dükkanı doldurur,herkes bir havadan bahsederdi havadisleri aldıktan sonra,canım kavurma istediğin den hemen mezbahayla bitişik tuvaletlerin yanında kargamışlı bir ciğerci vardı kendimi orada bulurdum,rahmetli annem ciğeri çok sevdiğimden günlük ciger istihakımı pantolonuma koyar beni mahsimim diye öper kızlardan da gizleyerek bir kaş göz eder ben hemen evden yol alırdım,usta bana bir kavurma ver oradan da üç şiş ciğer at der bir güzel kavurmamı yerken cümle sanatçılara taş çıkartan bir sesiyle tamam ağey der bir de barak havasın dan fasıl geçerdi ah ah ne ses di o bende sesime güvenirdim hatta güzel de söylerdim,ama bu baraklı bir başka söylerdi,oradan gazeteci topala uğrardım ismini herkes bilirdi ama topal olduğundan ismi de topal kalmıştı,belki bir gün zengin olacağım umuduyla spor toto mu da oynamayı ihmal etmezdim.Oradan belediye parkına gider(şimdiki belediyenin orada bir park vardı cumhuriyet okulunun karşısı)şöyle bir göz atar bizim tayfalardan kimlerin olduğuna bakar her masadan çay teklifi alır bir masaya yerleşirdim.Bir ses duyardım cıngır cıngır lop,cıngır cıngır lop ustaların en güzeli en iyisiydi o namı değer şerbetçı fayık şerbeeeet hadi gel de dayan o ne güzel koku o ne güzel bir tad bir içer birdaha içerdim o meyan şerbetini parkta biraz takıldıktan sonra tekrar yukarı çıkar,Özalkan sinemasının karşısındaki memurlar lokalinin yanın daki kahveye gider birde oradaki arkadaşlarla hasbihal ettikten sonra özalkan sinemasının altındaki dükkanlara bakar terzi arkadaşıma bir gözükür bir de onun çayını içer yanındaki tabelacı(şimdi Mersin de iş te ismi aklıma gelmedi bak) arkadaşa laf atar yazıyı daha güzel yazmasını söyler,dalgamızı geçer hemen bodrum da kırıkın kahvesine gider biraz bilardo biraz da pin pon oynar çıkardım.Nereye gitsem acaba diye düşünür,ya bizim takım bu hafta kiminle maç yapacak diye malumat almak için Nizip Spor kulübüne giderdim,eskiden bir nizip spor bir de ülfet spor vardı birbirlerine rakiptiler ülfet sporu ülfet fabrikası kurduğun dan şimdiki sponsorluk bizde daha o zaman vardı kimse bilmez,ülfet sporun oyuncuları daha bir kalitedeydi neyse ya urfa dan gelecekler maç yapmaya bu hafta derdi arkadaşlardan biri oradada biraz takıldıktan sonra yukarıya yani büyük parka giderdim,bizim ahmet orada ya,selamunaleyküm aleyküm selaam ya selim nerede kaldın bizi ağaç ettin buralar da,biraz dolaştım dedikten sonra ellibir oyunumuza başlardık,selim şu gelenlere bak hani kim aha aha bak geliyler,of be o ne yürüyüş o ne endam o ne güzellik bitmiştim,ya bu gelen trafik polisinin kızı değilmi ahmet he yorum,o an da aşık olmuştum kıza bir huri gibiydi,karşımızda aile masaları vardı orta da da havuz havuz sanki önümüze nizip barajı gibi set kurmuş kızı görmek için kafalarımız selvi ağaçlarının dalları arasında bir bu yana bir o yana gider gelirdi,kızda o na bakıldığını hisseder daha bir kuruntulu edayla salınıp dururdu hey gidi gençlik hey daha sonraları bu kızla arkadaş olmuş nizipli gençlere havamı atmıştım gençliğim de yakışıklıydım hani resmim de de görüldüğü gibi ispanyol paçalar, gömleklerin yakası ceketten dışarı çıkacak kadar büyük saçlar Barış Manço misali uzun,bir de konuşma varki kimse benimle boy ölçüşemezdi.Devamı istek üzerine yazılacak saygılar...

Yahu Selim azıcık kısa kısa yaz, karınca duası gibi, okumakta zorlanıyorum.

ne demek bir solukta okuduk müslüm bey Le yorum sinamayı anlatıp yerlerini tarif edinn, emme heç at arabasının üstünde sırtlarda taşınan filim afişlerinden yine çollonu borazanla filimler gelince yaptıgı tanınımı anlatıp resim varsa koymiysin
selamlar

[I][ Tamam onuda yazar,resim de bulur ekleriz.Saygılar

Abeli Bilal'ı tanırmısınız bilmem ama(Nur içinde yatsın bu kadir gecesi,gecelerin en güzelinde onu yad etmek istedim BİLAL ÖZMEN) kendisi benim eniştem olur,Aslında Nizip'te onu tanımayan da yoktur hani aba güreşlerine meraklı olduğundanmı yoksa üzerine giydiği bir abası mı vardı bilmem ama lakabı abeli bilal dı işte... Eniştem,eniştelerin en güzeli,mazbut bir hayat yaşayan,gündüz minübüsünde Nizip-G.Antep arası çalışır,akşam evine gelir konuşmaları ile bizi bilgilendirir bazen de gülmekten kırıp geçirirdi... Gezmeyi,yemeyi içmeyi çok severdi genel de ablam yemek yapmaz biz eniştemin yaptığı yemekleri bir afiyetle yerdik,hele bir çiğ köfte yapışı vardı ki anlatamam. Ablamda,yani ismet ablam,Nizibin sayılı sinema sevenlerin den di onun sayesin de çok kız arkadaşım olmuştur. Çarşıya gitmek üzere evden çıktığım birgün ablamların evinin önünden geçerken sesini duymak bile bir güzel olan ablamın bana seslendiğini duydum.seliiim, Efendim abla gene nereye gidiyn oğlum , ya bir tur atacam abla oğlum karnın açsa gel çay hazır bir kahvaltı yapta öyle git nereye gideceksen,onu kırmak mümkünmü hemen eve girer,en sevdiğim ramazan kahkesinin beni bekler olduğunu görürdüm...Tam evden çıkacakken ablam hele bir bak sinemalara filimler değişmiş mi geçerken bana söylersin...Halbuki kendisi bütün filimleri takip eder hemen hemen hepsine de çift dikiş yapar,yani iki kere gider,olurya film vizyondan kalkmışsa herkestende benden aldığı gibi haberini alırdı... Bir akşam yine eve giderken sesini duydum,seliim efendim abla gel bize şimdi enişten gelir bu akşam sinemaya gideriz,tamam abla..Eniştem günün yorgunluğuğuyla eve gelir,hadi ismet yorum şu yemeği koyda yiyelim der,ablam şööle ona bir bakar nediyn bilal işten güçten yemekmi yapabildim yorum deyip bir de gülerdi....Bellki yine gündüz matinesine gitmiş yemek unutulmuştu.... Eniştemin de bir gün olsun ablamı üzdüğünü görmemiştim,hemen çocukları çağırır hele gitde şu bizim kasaba çiğ köftelik et al bari bir köfte yapalım derdi... Et gelene kadar malzemeleri hazırlar,kırkpınar güreşçisi gibi tepsinin başına geçer bir güzel yoğururdu,bu sırada konuşmaktan geri kalmaz günün havadislerini bir de eniştemden duyardık... Oğlum selim bunlar bu işi fazla bilmezler hele ged de yorum,bir kalıp da buz al gel... Şimdi artık modernleştik,buzdolabı,çamaşır makinesi,Bulaşık makinesi her şey bayanların elinin altında eskiden öylemiydi her evde bir mahle olur,içinde bütün yiyecekler saklanırdı.Havalar sıcak olduğun dan nizibin belirli yerlerin de buz satılırdı.Bir buzhanemiz vardı orada imal edilen buzlar gereken yerlerde müşterilerin alıcısına sunulurdu.... Yemek yenildikten sonra ablam bilaal derdi eniştem de ablamın ne diyeceğini bildiğinden ismet yorum bu gün çok yorgunum şuradan şuraya gidecek halim yok,ablam bu allem eder kıllem eder yine eniştemi tufaya getirir,biz sinemanın yolunu tutardık.....Yıldız sinemasının yazlığı çok yüksekteydi,Nizibi kuşbakışı seyredebilirdiniz..... Biletler alınmış,tahta sandalyelerde yerimizi ayarlamış filimin başlamasını beklerken ablamın sağa sola baktığını gözlemlerdim,herkes birbirini tanırdı,filim başlamadan onların muhabbetlerine de doyum olmazdı,kele bacım ismet aşağı oba da şu olmuş,yukarı oba da bu olmuş,şunun düğünü var,şu ölmüş falan fişmekan....Sinemamızın konumu çok güzeldi tahta sandalyeler bir güzel dizilmiş ,aspendos tiyatrosu gibide bir üst bölüm yapılmış,birtaraf aile yeri bir tarafta ailesi olmayanlar için ayrılmıştı.İşte yine filim bitmişti.....Bekle bizi özalkan yarında sendeyiz..........