-
Karkamış tarihi
Karkamis Ilçesi yakininda, Firat’in bati kiyisinda, Türkiye-Suriye sinir hatti üzerinde, Yakindogu Arkeolojisi’nin en önemli yerlesimlerinden Karkamis Antik kenti yer almaktadir. Kent; M.Ö. II. bin yilda, Anadolu’dan, Mezopotamya’ya ve Misir’a uzanan yollarin önemli bir kavsak noktasinda yer aliyordu. Karkamis Krallarindan söz eden ilk belgeler, M.Ö. 1700’e dogru ortaya çikar. M.Ö. 1650’li yillarda, Hitit Krali Hattusili 1, Karkamis ve çevresindeki kentleri alarak, kuzey Suriye yolunun güvenligini sagladi. Daha sonra, Mitanniler’in egemenligi altina giren kent, Suppiluliuma I. döneminde yeniden Hititlere baglandi. Karkamis artik, çogu büyük Hitit Krallari soyundan gelen ve Imparatorlugun Suriye’deki topraklarini denetim altinda tutan bagli krallar tarafindan yönetiliyordu. Hitit Imparatorlugu’nun M.Ö. XII. yüzyil baslarinda yikilmasindan sonra kent, yeni kurulan çok sayida Geç Hitit Kralligindan birinin merkezi oldu. Asur Krali Acurnasirpal II’nin Suriye Seferi (M.Ö. 876-866) sirasinda, haraca baglanan Karkamis, M.Ö. 717’de Asur Krali Sargon II tarafindan yakilip yikilarak, Asur topraklarina katildi.
George Smith’in (1876) Cerablus yakinindaki kalintilarin, Karkamis’a ait oldugunu bulmasindan sonra, Hogarth, Lawrence, Campbell-Thompson ve Woolley, 1878-1881, 1911-1914 ve 1919-1920 yillari arasinda kentte British Museum adina kazi çalismalari yapmislardir. Kalenin bulundugu tepede, tarih öncesi kalintilarin yani sira, Erken ve Geç Hitit dönemlerinden iki ana yerlesim yeri saptanmistir. Dis Kent, Iç Kent ve Kale olmak üzere üç bölümden olusan dikdörtgen planli Karkamis’ta; yönetsel ve dinsel islevli yapilar, kentin çekirdegini olusturmaktaydi. Yapilar; Hitit-Asur üslubunda kabartmalarla kapli siyah bazalt ve beyaz kireç tasi ortostatlarla süslüdür. Bulunan kabartmalarin çogunlugu, Geç Hitit dönemine tarihlendirilmektedir. Bu kabartmalar, Tanriça Kupapa ve onun adina yapilan tören alayindaki askerlerin, rahiplerin, çesitli hayvanlari tasiyan kisilerin, uzun ve düz kiliçlarla silahlanmis prenslerin, savas arabalarinin, karisik yaratiklarin, koruyucu hayvanlarin yer aldigi tören alayi betimlemeleriyle M.Ö. I. Bin yil baslarindaki yasam biçimine, giysilerine ve kültürüne isik tutmaktadir. Karkamis kabartmalarinin, büyük çogunlugu bugün Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.Suriye sinirinda mayinli askeri sahada bulunan harabeler, mayinlardan temizlenmeyi beklemektedir.
(NOT: Günümüzde Karkamis harabeleri askeri bölgede oldugundan ziyarete kapalidir. Ziyaret için Genel Kurmay Baskanligi’ndan izin alinmasi gerekmektedir.)
--------------------------------------------------------------------------------
Okunma: 151
Oy/Yorum: Rating:10 Votes:1 (Rating Scale: 1 = worst, 10 = best)
Tarih: 28.07.2004
Yazar/kaynak: http://www.gaziantep.gov.tr/GAZIANTE...e=&page_id=186
Yazar iletişim: http://www.gaziantep.gov.tr
Gönderen: admin
Yorum: 1 Yorumlar | Oyla ve yorum ekle
Comments:
--------------------------------------------------------------------------------
-
karkamis tarihi 2
Karkamis, bugün Sanliurfa'nin, Birecik ilçesinin güneyinde, Türkiye Suriye sinirinin, askeri karakol da tam Karkamis'in üstündedir. Uzun savaslardan sonra Türkiye-Suriye siniri Bagdat demiryolu boyunca çizilir. Eski yerlesmenin idari ve dini yapilarinin yer aldigi kisim arkeolog tabiriyle 'sitadel' ve asagi sehrin iç kismi Türkiye'de kalmistir. Ama dis sehir ve Cerablus köyü Suriye'ye dogru uzanmaktadir ve mayinlarla kaplidir. Mayinlarin haritasinin oldugundan, narin arkeologlarin üstüne bassalar bile mayinlari patlatmayacagina kadar çesitli rivayetler söylense de, asagi sehre degil yaklasmak, sitadelden Firat'a dogru bakmak bile çok az kula nasip olabilmektedir (bu satirlarin yazari o sansli kullardan biridir). Kazilari 1911 yilinda British Museum adina Ingiliz istihbarat servisinden arkeolog David Hogarth tekrar baslatir. Hogarth daha önce Girit'de ve Efes'de çalismistir. Hem kazi yapmayi bilmektedir, hem de Osmanliyi tanimaktadir. Ise aldigi Oxford'tan taze mezun Lawrence'i Karkamis kazilarinda yardimcisi yapar ve mülk-ü Osmani'de rahatça yürüyebilmesi için gereken tüm izinleri alir. 1911 kazi sezonunun sonunda, 24 Haziran'da, Karkamis'dan annesine bir mektup gönderen Lawrence yaz planini söyle açiklar: "Nehirden asagiya dogru kayikla gidecegiz oradaki bir höyügü inceledikten sonra Harran Ovasini yürüyerek geçecegim, oradan Urfa'ya çikacagim, sonra Birecik, sonra Halep ve tekrar yürüyerek Karkamis'a dönecegim." Yolculugun amaci esas itibariyle arkeolojiktir. Kaziyi ve Lawrence'i bir yil sonra Woolley devralir. Ön çalismalarin ardindan British Museum o zamana kadar yaptigi en büyük kaziyi baslatmaya hazirdir. Woolley, Halep'ten Karkamis'a at arabasiyla iki günde gelir. Arabanin arka tarafinda oturan bir hizmetli yol boyunca mangal üstünde kahve yapip, yemek pisirir. Para hesaplari Woolley'nin aklini çok karistirmaktadir, çünkü rüsvet vermeyen arkeolog mecidiye'nin çarsidan istasyona, istasyondan postaneye degisen degeri ile basa çikamamaktadir. Kazilarin en az on yil sürecegi planlanmaktadir ve ihtiyaca cevap verecek bir kazievi kerpiçten insa edilir. Höyügün hemen yanindan geçen Bagdat demiryolu insaati sirasinda bulunan bir Roma taban mozagiyi, kazi evinin misafir odasina yerlestirilir. Yürürlükte olan Osmanli eski eser kanununa uyan Woolley Karkamis kazilarindan British Museum'a hiçbir sey götürmez, ama civardaki mezarliklari talan eden köylülerin geceleri gizlice getirdikleri ganimetleri satin alirken vicdani rahattir. 1914 baharinda, Birinci Dünya Savasi'nin yükselen tehdidiyle kaziyi kapatmak zorunda kaldiginda ülkeden gizlice çikarmasi gereken 64 sandigi olmustur. Haleb'e kadar ulastirdigi sandiklarin sorumlulugu artik Ingiliz Konsolosluguna aittir. Woolley 1919'da, son defa, bu kez Lawrencesiz döner Karkamis'a. Kurtulus Savasi her tarafta sürmektedir ve kazievi Fransiz askerlerinin karargahi olmustur. Kazievinde saklanan tüm notlari, kayitlari, çanak çömlekleri tahrip edilmistir. Fransizlara karsi savasan Türkler, Araplar ve Kürtler nehrin öte tarafindadir. Woolley, Karkamis etrafindaki 4 mil içinde çatismalari yasaklar ve bu kurala uyulmasini saglar. Sezon bittiginde Fransizlar geri püskürtülmüs harabe tekrar Türklerin eline geçmistir. Karkamis'i Karkamis yapan konumu, yüksekten Firat'i kontrol etme, gözetleme imkani Hititlilerden, Romalilardan sonra Türklerin de orayi askerilestirmesine ve arkeologlari uzaklastirmasina neden olur. Firat'in bati kiyisinda, nehrin genis aktigi ama kolay geçilebildigi bir noktada kurulmus olan Karkamis sehri üç bölümden meydana gelmistir: Nehrin kiyisindaki Sitadel, güneybatidaki iç sehir ve onun da güneybatisindaki dis sehirdir. Bu harabenin eski Karkamis sehri oldugunu ilk defa 1876'da George Smith saptamistir. Daha sonra yerlesmede bulunan Luvice hiyeroglif yazitlarin çözülmesiyle bu saptama kesinlesmistir. Karkamis'in adi M Ö 2500-600 arasinda Suriye'deki Ebla, Mari ve Ugarit kralliklarina ait yazismalarda, Misir belgelerinde ve Bogazköy ile Alalakh tabletlerinde geçmektedir. Yapilan kazilar sirasinda sadece Geç Hitit Dönemine ait tabakalar açiga çikarilip, incelenebilmis ve yayinlanmistir. Sondajlardan ve mezar kazilarindan yerlesmenin baslangicinin Halaf dönemine (M Ö 6000-5500) kadar indigi bilinmektedir. M Ö üçüncü binde Karkamis kuzey Mezopotamya'da önemli bir siyasi merkezdir. M Ö ikinci binin ilk yarisinda Halep'ten yönetilen Yamhad Kralligi'nin, sonrasinda Mitanni'nin kontrolu altindadir. Hitit Imparatorlugu'nun Suriye'ye dogru genislemeye baslamasiyla M Ö 1352'de (Tutankamun'un öldügü yil diye tarih düsürülmüstür) kral I. Suppiluliuma bir haftalik bir kusatmadan sonra Karkamis'i fetheder. Kusatma sirasinda, kralin "hayatimda basima hiç böyle bir sey gelmemisti," dedigi bir olay olur. Misir'dan gelen bir elçi Suppiluliuma'ya Misir Kralicesinden bir mektup getirmistir. Mektupta Kralice Ankhesenamun kocasi Tutankamun'un öldügünü, kendisinin dul kaldigini yazmakta ve Hitit kralindan ogullarindan birini kendisine es, Misir tahtina 'firavun' olmak üzere göndermesini istemektedir. Sehir düstükten sonra Hitit krali sitadeldeki tapinaklara el sürmez ama asagi sehri talan eder ve 3300 Karkamisliyi savas esiri olarak Bogazköy'e götürür. Mitanni'den alinan Karkamis'i I.Suppiluliuma'nin oglu Sharri-Kushuh genel vali sifatiyla yönetir.Sitadel'deki Hitit ve Geç Hitit tabakalari antik Europos oldugu düsünülen Roma kentinin insasi sirasinda kötü biçimde tahrip olmustur. Geç Bronz (M Ö 1400-1200) ve Erken Demir Çaglarina (M Ö 1000-600) ait saraylarin burada olmalari gerekmektedir ama kalintilarina rastlanmamistir. Kerpiçten yapilmis ve ortostatlarla süslü bir Geç Hitit dönemi binasinin tanriça Kubaba'ya ait tapinak oldugu ileri sürülmüs, ama kanitlanamamistir. Karkamis'in en iyi kazildigi yer Asagi Sehir'in iç kisminda, sitadelle Firat nehri arasinda kalan bölgedir. Kazilar ortostatlarla süslenmis binalarin ve binalarla baglantili kapilarin ortaya çikarilmasinda yogunlasmistir. Kamu yapilarini süsleyen ortostatlarda tanrilar, saray ahalisi, rahipler ve savasçilar betimlenmistir. Bu kabartmalarin üzerinde yeralan Luvice yazitlar Karkamis'i yöneten krallar hakkinda bilgi verir. "Su Kapi" nehirden kente gelen yolun girisinde üç bölümlü bir kule-kapidir. Kabartmali ve düz ortostatlar burada insitu bulunmuslardir. Asagi Saray alaninda Büyük Merdiven ve Firtina Tanrisinin tapinagi ortaya cikarilmistir. Onyedi basamakli Büyük Merdiven Asagi Sehir'den sitadele açilan görkemli bir kapi kompleksidir. Burada da kapi alani kulelerle tahkim edilmis ve ortostatlarla süslenmistir. Firtina Tanrisi'nin Tapinagi Büyük Merdivenle birlesen bir platformun üstüne insa edilmistir. Kutsal alanin güneydogu duvarini olusturan ortostatlar dizisi, "Heykelli Uzun Duvar" olarak adlandirilir. Kabartmalarda tanrilarin, savas arabali askerlerin ve piyadelerin geçit töreni betimlenmistir.
-
"Hilani" adi verilen yapi, kare plani, genis, içerlek kapisi ve iki sütünlu revagi ile bu ismi tasiyan bina tipinin özelliklerini tasir. Geç dönemlere ait yapilarin temelleri Hilani'yi ciddi biçimde tahrip etmistir, ama büyük bir kompleksin parçasi oldugu anlasilmistir. Geç Hitit dönemine tarihlenir. Büyük kompleksin törensel giris kapisi, "Kral Kapi" ve ortostatlardan olusan bir duvari kazilmistir. Ortostatlar üzerlerindeki sahnelerden ötürü "Habercilerin Duvari" diye bilinmektedir. Onüç adet ortostat asagi yukari orjinal yerinde bulunmustur. Kral Kapi'da da askerlerin, kadinlarin ve ceylan tasiyanlarin törensel yürüyüsünü gösteren tas kabartmalar ve kapi sövesinde yazitlar vardir. Sur duvarlari boyunca çesitli sondajlar yapilmis ve surun arazinin egimine göre plansiz bir biçimde insa edildigi anlasilmistir. Stratejik yerlerde kuleler ve sur boyunca pek çok kapi vardir. Surlari kesin olarak tarihlendirmeye yarayacak hiç bir yazit bulunmamistir. Nehir tarafindaki surlar tasmalara karsi toprak setle desteklenmis ve daha saglam insa edilmistir. Sehir tarafindaki surlar yer yer yirmi metreye kadar ayakta kalmis toprak istihkamlardir ve ön taraflarina hendekler kazilmistir. Dis sehrin surlarinin içinde bir kaç tane ev kazisi yapilmistir. Karkamis'in adi, III. Ramses'in Deniz Kavimlerinin göçleri ve isyanlari sirasinda yerle bir olan sehirler listesinde geçmekle birlikte, Bronz Çagi'nin sonundaki bu çalkantili dönemi nispeten zararsiz atlatmis ve varligini sürdürmüs görünmektedir. Hattusa hanedanligi yikildiktan sonra Karkamis'a gelen Hitit kraliyet ailesinin bir kolu birkaç nesil daha buradan hüküm sürmüstür. M.Ö. Birinci bin yilda Yakin Dogu'yu kasip kavuran Asur Imparatorlugu'nun ilk hedeflerinden birisidir Karkamis sehri. Uzun süre bir Asur eyaleti olarak yasayan kentin sonunu M Ö 605'te Babil krali Nebukadnezar getirir. Babil kralinin yerle bir ettigi sehre taa antik döneme bir daha kadar kimse ugramaz.
Tas kabartmalara gelince, Kurtulus Savasi sonrasinda trenle müzeye gönderilirlerken bazilari çalinmis ve Woolley'nin cok hayiflanmasina karsin bunlari Louvre Müzesi satin almistir. Kaynakca: Bryce, T. The Kingdom of Hittites. Oxford: Oxford University Press, 1999. Hawkins, D. "Karkamish" Reallexikon der Assyriologie icinde. Cilt V, s.426-446. Berlin-New York: Walter de Gruyter, 1976-1980. Hogarth, D. G et al. Carchemish Part I: Introductry. Londra: The Trustees of the British Museum, 1914. Lawrence, A. W. der. Oriental Assembly. Londra: Williams and Norgate Ltd., 1947. Lloyd, S. Türkiye'nin Tarihi. Ankara: TÜBITAK, 1997. Woolley, C. L. Dead Towns and Living Men. Oxford: Oxford University Press, 1920. Woolley, C. L. Carchemish Part II: The Town Defences. Londra: The Trustees of the British Museum, 1921. Woolley, C. L. ve R. D. Barnett Carchemish Part III: The Excavations in the Inner Town and the Hittite In******ions. Londra: The Trustees of the British Museum, 1952. Woolley, C. L. Spadework Adventures in Archaeology. Londra: White Lion ed., 1975.
--------------------------------------------------------------------------------
Okunma: 101
Oy/Yorum: Rating:10 Votes:1 (Rating Scale: 1 = worst, 10 = best)
Tarih: 26.07.2004
Yazar/kaynak: http://karkamis27.sitemynet.com/
Yazar iletişim: http://karkamis27.sitemynet.com/
Gönderen: admin
Yorum: 1 Yorumlar | Oyla ve yorum ekle
Comments:
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: talha273 tarih 11.11.2004
DIGER ÜYELERIMIZDEN DE BÖYLESINE DEGERLI YAZILAR BEKLERIZ.
-
KARKAMIS TARIHI
1953 senesi kazilarinda bulunan çivi yazili vesikalarin nesri sayesinde Karkamis sehri tarihi hakkinda bilgimiz bir hayli artmistir. Eski sarkin en büyük sehirlerinden biri olan Karkamis "Carabulus" sehri harabeleri Bagdat demir yolu Türkiye hudutlarini Firat kenarinda kestigi noktada bulunmaktadir. Hudut o sekilde çizilmistir ki sehrin bati kiyisindaki kapi ile iç sehir Türkiye hudutlari içinde, dis sehir ise Suriye'de kalmistir. Eski Karkamis sehrinin emniyeti Mezopotamya, Anadolu ve Kuzey Suriye memleketleri arasindaki kervan yolarinin kavsak noktasinda bulunmasindan ileri gelmekte idi. Bundan dolayidir ki 1876 senesinde Ingiltere'nin Halep konsolosu bulunan Skene ilk defa harabelerdeki yazili kitabeleri bulunca bir çok arastiricilarin dikkatini çekmistir. Bu arada British müzesi tarafindan yapilan arastirmada çesitli mimari ve heykeltrasli parçalar tespit edilmistir. Bundan bir müddet sonra yine 1912 yilinda British müzesi tarafindan yürütülen kazilar 3 yil devam etmistir. Ancak 1920 yilinda politik nedenlerden dolayi bu bölgedeki Arkeolojik arastirmalara son verilmistir. Bu siralarda Anadolu'da kurtulus savasinin siddetli olusu Arkeolojik kazilari bir müddet aksatmistir. Daha sonra Mr.david Hogorth bu bölgedeki kazilari yeniden baslatmis ve C.Leonard Woley tarafindan devam ettirilmistir. Bu kazilarda elde edilen genç Hitit'in muhtelif safalarina ait olan Ortostadlar ve Heykeltraslik eserleri bu gün çesitli müzelerin en kiymetli eserleri arasindadir. Bu kazilar neticesinde Karkamis sehrinin daha neolotik devirlerden meskun oldugunu gösteren vesikalar bulundu. Fakat sehrin en parlak çagini yasadigi M.Ö. 2000 yillarinda çikan vesikalarla anlasilmistir. Bugün burada küçük taslar üzerinde çikan yazilarin birçoklari henüz okunmadigi gibi bir kismininda okunabilmesi için Karkamis'in 2000 yil tarihi için Hitit, Misir ve Mari arsiv vesikalaridan faydalanildigi gibi M.Ö.I.bin yil içinde Urantu devleti ve Assur Imparatorlugu devri vesikalarina bas vurmak gerektir.
M.Ö. 2000 YILINDA KARKAMIS SEHRI
Çivi yazi vesikalarindan Karkamis sehrinin adina ilk defa Mari arsivi vesikalarinda rastlanmistir. Hammurabi devrinde Karkamis Mari'ye tabi bir sehir oldugu anlasilmaktadir. Yine Hammburabi devrinde kuzey Suriye'de müstakil bir sehir Kralliklarin mevcut oldugu malumdur. Hammburabi sülalesine son veren Hitit krali I.Mursil'in Babil'e giderken Halep gibi Karkamisida zapt etmis olmasi kati bir delil mevcut olmamakla beraber muhtemeldir. Zira I.Hattusil zamaninda konu olan "Ursu'nun muhasarasi" metninde Karkamis sehri Halep ve Zarwar sehirleri ile beraber Ursu'nun mütefiki olarak görünüyor. I.Mursil'in katlinden sonra Hitit sarayinda birbirini takib eden saray facialarin yüzünden Hitit devleti tekrardan nüve sahasi içine çekilmeye mecbur kaldigi zaman, Hiksos istilasindan yeni kurtulan Misir Firavunlari tahlikenin geldigi Suriye, Filistin karayollarina hakim olma gayesiyle Asya'ya birçok seferler yapmaya baslamislar, uzun zaman Misirlilarin hakimiyetinden sonra Karkamis 3.Tutmosis'in halefleri kuzey Suriye'ye ehemmiyet vermediklerinden bütün kuzey Suriye sehirleri gibi karkamis sehride Misir hakimiyetinden çikmistir. Zira bu sirada Ön Asya memleketleri yeni bir Hind-Ari göçlerine sahne olmustur. Bu göçlerin tevlit ettigi karanlik çagda "M.Ö. 15.asir" Mitani devleti hakimiyetini kabul etmistir.
HITIT IMPARATORLUGU ZAMANI
Karanlik çagi takip eden Amarna devrinde "M.Ö. 144-1350" tarihi kaynaklar yeniden akmaga basladigi zaman, yine Hitit devletinin kurucusu I.Suppiluliuma'nin eski Hitit devletinin kuzey Suriye'deki tarihi haklarini talep ettigini görüyoruz. Nitekim ananelerinde 8 günlük bir muhasaradan sonra Karkamis'inda zaptedildigini ve buraya ogullarinin Bijassilinin tayin edildigi anlasilmaktadir. 2.Mursil'in Arzawa seferine istirak etmek üzere yolladigi kuvvetlerin Sallape sehrinde Hitit ordusuna iltihak ettigini daha sonra büyük kral ile beraber Hepat yortusunu kutlamak üzere gitmis oldugu Gizzuwat'na da oldugunu bunun üzerine 2.Mursil'in yerine onun oglu Prens Sarrumay'i tayin ettiren Mursil ananeleriyle bilmekteyiz. Bogazköy vesikalarinda da Karkamis denilen bir Tuthalia ile oglu Halpahis'le bahsedildigi çoktan beri malumdur. Muvattali zamanindaki Karkamis kralina gelince bu devirden kalma Hitit vesikalari az oldugu için Karkamis'in bu devirdeki durumu meçhul kalmaktadir.Ancak Muvattali'den evvelki ve sonraki Karkamis krallari malum oldugundan bu devir için Hitit vesikalarindan Karkamis krali olarak iki isim vardir: Bunlardan birisi Sahurunuva digeri Tesup'tur.
M.Ö. I.YIL'DA KARKAMIS
Bu suretle M.Ö. 12:asir baslarina kadar gelmis oluyoruz ki, bu devirde Ön Asya memleketleri üzerinden bir tayfun gibi geçen Ege göçleriyle büyük Hitit devletide yikilmis bulunuyordu. Ege göçlerinin sebep oldugu karisiklar dindikten sonra Karkamis'ta hala Hitit kral sülalesine mensup olan ailenin hakim oldugu söylenebilir. gerçi bu Karkamis krallari Hitit büyük krallarinin adlarini tasimiyorlardi. fakat göçlerden evvel yasayan krallarin Tesup'la Hurice adlariyla hala devam etmektedir. Mesela bu devirde Assur kralligi I.Tigletpileser "M.Ö. 1116-1090" Akdenize kadar gittigi bu seferden dönerken Büyük "Hattik krali NiniTesupuda vergiye bagladigini" anlatmaktadir. Onuncu asirda Assur vesikalarinin Karkamis krallarindan Sangana ve Pisiris'in son Karkamis krallarindan oldugunu ögrenmekteyiz. Böylece M.Ö.X. asrin baslarinda konulan Luhas sülalesinin kurucusunu taniyoruz. Fakat baska bir Karkamis abidesi üzerinde kendisini ayni zamanda "Öküz basi ve ayagi" ideoramlarin ile gösterilen bir sey krali sagini veren Sasa isimli bir Karkamis krali daha taniyoruz. Luhas sülalesi zamaninda 6 tane kral basa gelmis bu krallarinda I.Luhas'in yukarida adi geçen Karkamis Stelinden taniyoruz. Karkamis sehrinin merdivenli kapisinin iki tarafinda duran aslanlardan soldakinin üzerindeki kitabe ile de 2.Luhas'in sag taraftaki aslan üzerindeki kitabe ilede 2.Luhas'in babasi Asatuwatimais'e ait oldugu yapilan kazilarla anlasilmistir. Ayni surette çiplak Tanriça kabartmasi üzerindeki kitabe ayni krala ait oldugu anlasilmaktadir.
Luhas sülalesi içinde insaat faaliyeti hakkinda en çok bildigimiz olan kral 2.Luhas'in oglu Katuvas'tir. Bu kral bizzat kendi kabartmasini yaptirdigi gibi yaninda icraatini anlatan bir kitabe birakmayida ihmal etmemistir. Karkamis'ta bugün meydana çikarilan sehir kapilarini Reliefli Ortüstat'larla tezyin ettiren bu kral ayrica "Aslanin Firtina Tanrisi Mabedi" ile meshur merasim yolunuda insa ettirmis ve birde annesi Anas için bir hilani kapi insaatida yaptirmistir. "M.Ö. x-IX y.y." Luhas sülalesinden sonra Karkamis, Assur Uraltu krallarinin hakimiyeti altinda yasamistir. SonundaAssur krali sargon yanliz kral ailesini esir etmekle ve mabetlerdeki bütün altin ve gümüs esyayi alip götürmekle kalmamis, bütün sehir halkini da Deportatine mecbur ederek Karkamis sehrine Assurlulari yerlestirmeyi basarmistir. Sargon'un halefleri zamaninda artik Karkamis'ta bir Assur eyaleti olarak bahsedilmektedir. Bu suretle Neolotik devrinden beri meskun bulunan ve 2.bin yilda kuzey Suriye'nin en büyük sehirlerinden biri olan Karkamis sehri I.binyil da bir taraftan Assur, diger taraftan Urantu ve Firyg krallarinin taziki arasinda siyasi varligini sargon zamaninda da koruduktan sonrada M.Ö 7. asirda bir Assur vilayeti haline girmistir.
KARKAMIS KAZILARINDAN ÇIKARILAN ESERLER
Karkamis kazisi sirasinda Hitit imparatoru devri mezarlarindan çikarilip kaçirilmis altin heykelciklerin sayilari on kadardir. Simdi Ingiltere British müzesindedir. Eserler Hitit Imparatorlugu devrine ait "M.Ö.1300" ince yaprak seklinde altindan olup kakma olarak baska esyalar üzerine yerlestirilmislerdir. Bir tanesi ise Altin figürüdür. Bu eserler dünyanin ayni zamanda British müzesinin en önemli eserleri arasindadir.
1)t.c.anadolu üniversitesi yayinlari no:859meyvecilik 1995
abdullah koçak
ilçe tarim ve köyisleri bakanligi
ziraat teknisyeni
2)Nizip tarihi mehmet yilmaz 25/10/1973
3)Mehmet karadag'in hazirladigi web sitesi burada
--------------------------------------------------------------------------------
Okunma: 474
Oy/Yorum: Rating:10 Votes:2 (Rating Scale: 1 = worst, 10 = best)
Tarih: 09.06.2004
Yazar/kaynak: mehmet yilmaz 25/10/1973
Yazar iletişim: n/a
Gönderen: admin
Yorum: 2 Yorumlar | Oyla ve yorum ekle
Comments:
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: sozberk27 tarih 28.06.2004
ben sirnakta polis memuruyum bir karkamisli olarak böyle bir siteyi görünce okudum ve çok memnun oldum güzel bir çalisma yapmissiniz emegi geçenlere tesekkür ederim.S.ÖZBERK
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: talha273 tarih 11.11.2004
BÜTÜN DÜNYA BILSIN KI EN ÖNEMLI TARIHI ESERLER VE ESKI YERLESIM ALANLARI NIZIPTE VE BIZLER DE YÖREMIZI TANITMAK IÇIN ÇALISMALIYIZ.EMEGI GEÇEN TÜM ARKADASLARA TESEKKÜR EDERIZ.