Nizipliler’e özgü deyişler

Alıntı:

---

Subutay Nickli Üyeden Alıntı

Bir gün sanayide esnaflarla bizim dükkanın önünde oturuyoruz. Vakit ikindi vakti, işlerin seyrek olup da esnafın kapı önüne kürsüyü atıp oturduğu vakit. Derken komşu dükkanlardan birinin oğlu geldi ve birşeyler istedi. İşini görüp de giderken sanayinin eskilerinden olan Nahsen Usta ardın sıra baktı. Ortamdaki herkes Nahsen Usta'nın, elemanın "Amerikan Traşı" diye tabir edilen "kibar" traşına takıldını anladı. Müzip esnaflarımızdan olan rahmetli Kadir Usta (Tenekeci Kadir) Nahsen Usta'ya takılmadan edemedi:

"Usta sen eskisin, bilirsin. Bu traşın adı ney?"
"Yoorum eskiden suppaların saçı uzadı mı bele etrafını alırlar, üstünü uzun bırakırlardı ki heyvan sıcaktan rahetsiz olmasın. Bunun adı suppa traşıdır!.."

Gülmekten yerlerdeyiz... :)

---

Sevgili Subutay, iki duayen ustalı anektod için teşekkürler.
Amerikan traşı'na Nizip'in yerlileri Alab(u)ros, kırsal kesim insanlarımız da Kürt traşı ve de Aynalı traş derlerdi.

Yetip yaşamıyasıca,
Başını mırhını yisin,
Başını meretini yisin:Betdualar,
Bir evlek yerimiz var:Azıcık yer,
Tölebine getirmek:Tavına,Oyuna getirmek,
Atımına getirmek:Menzile,Hedefe getirmek,
TirintazTemiz,Seçici,Titiz,
Hazimsiz:Çekemeyen,
Hazime geldi:Hoşuma gitti,
Nardibi:Cimri,
Dip balcanı:Gelişmemiş,
Hapan kalmış:Aç kalmış,Doyumsuz,

Sehlik sehlik ne bakin ( ***** ***** yada aval aval ne bakıyorsun)
Tiii ağzının seli akiy ( Abovva ağzının salyası akıyor)
Gözünden pişpirikler akiy ( Gözü çapak dolmuş)
Evi toz talaz kaplamış ( Her yer toz toprak olmuş)

nişlin : nedin- Ne yapıyorsun

çok güzel olmuş elinize dilinize sağlık

-Zengine heyirli olsun, fıkaraya kaç kaada aldın dirler.
-Öksüz oğlan hırsızlığa çıkmış, ay günü erkenden doğurmuş.

-Abooov!
-O da ney ule!...

-Allah kimsenin kelebini (ipini) dolandırmıya...

Pendir-pıçak olmak: Önceden iyi geçinen iki kişinin arasının bozuk olduğunu, birbirlerinden nefret ettiklerini belirtir.

İtten sehri bir olmak: Gözünde hiçbir değeri olmamak.

Eli sulu maşallah:...

Ne demek? Sanırım eli bereketli, neye uzansa hallediyor gibi bir anlamı var...

Maağcik : Koyun Yavrusu, Kuzu

Gün görmemiş oynasın, ölü görmemiş ağlasın: Dünyadan bihaber yetişmiş insanlar için kullanılır (Mustafa'ya teşekkürler).

Arkamızdan çipelek çalıy:Alay etmek,
Kapının sövesi çıktı:Kapının açılır kapanır durumu bozuldu,Mecazi:işlerin çığırından çıkması, bozulması.

Göynünge gön yamana:Gönlün duyarsız hale gele.
Sabı maasim Mahrim zaar:Küçük cocuk canı çekiyor eline geçmiyor.
Göynü istiy eline geçmiy.

-Bu ölünün bu ağıdı değmesi gerek...
-Bu ağıdın bu ölüyü değmesi gerek